EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın 9 Mart 2022 tarihinde CNN Türk Televizyonu’nda yayınlanan Tarafsız Bölge programına telefon ile bağlanarak akaryakıt fiyatlarına ilişkin yaptığı açıklamalara istinaden PÜİS Genel Başkanı İmran Okumuş bir basın açıklaması yayınladı. Yeniçağ'da yer alan habere göre Okumuş, her geçen gün artan maliyetler ve rekor üstüne rekor kıran akaryakıt fiyatlarından bunalan tüketici ve bayileri rahatlatacak dört öneride bulundu.
Genel Başkan İmran Okumuş’un basın açıklaması şöyle:
“EPDK Başkanı Sayın Mustafa Yılmaz’ın akaryakıttaki zam ya da indirimleri EPDK’nın yapmadığı, uygulanan fiyat metodolojisi çerçevesinde fiyatların otomatik olarak serbest piyasada belirlendiğine ilişkin açıklamalarına katılıyor ve gerçeği yansıtan bu açıklamasını destekliyorum.
Sayın Başkan, konuşmasında çok güzel mesajlar verdi ve sektörümüze çok doğru bir yol haritası çizdi. Bu nedenle kendisine teşekkür ediyorum.
EPDK Başkanı Sayın Mustafa Yılmaz, ‘akaryakıt fiyatları ve akaryakıt ticareti Türkiye’de serbest piyasa şartlarına göre yapılır, biz müdahale etmeyiz’ dedi. Çok doğru.
Ben de, tüm meslektaşlarıma bulundukları bölgelerdeki, il ve ilçelerdeki maliyetlerini çıkartarak, ticaretlerini devam ettirebilecekleri bir kar marjıyla çalışmalarını, fahiş fiyat olmamak kaydıyla kendi fiyatlarını kendilerinin belirlemesi çağrısında bulunuyorum. Çünkü Sayın Yılmaz’ın mesajlarından bayilerin kendi satış fiyatlarını belirleme hakkı olduğunu anlıyorum.
Ve meslektaşlarıma şu mesajı vermek istiyorum: Tüketicileri mağdur etmemek kaydıyla, bulundukları bölge, il ve ilçe maliyetlerini hesaplayarak, fahiş olmamak şartıyla, ışıklarını söndürmeyecek, ticaretlerini devam ettirebilecek bir marjla fiyatlarını kendileri belirleyebilirler.
Sayın Yılmaz’ın açıklamasında dikkat çekmek istediğim husus daha var. Sektörümüzde hala vergi kaçakçılığı, fatura kaçakçılığı bitmedi. Bu sorun hala devam ederken, Sayın Yılmaz’ın ‘nerede ucuz akaryakıt varsa, oradan satın alın’ ifadesini kullanmasını zamanlama olarak yanlış buluyorum.
Bu söylemde ısrar edilmesi yerine, EPDK’nın TABAN FİYAT uygulamasına gitmesi ve PÜİS olarak gündeme getirdiğimiz 4 önerinin hayata geçirilmesi daha doğru olacaktır. Zira ÖNERİLERİMİZ ENFLASYONU ARTTIRMAYACAK, TÜKETİCİYİ MAĞDUR ETMEYECEK, AKARYAKIT BAYİLERİNİ BİR NEBZE DE OLSA RAHATLATACAK ÖNERİLERDİR.
Önerilerimize geçmeden önce bir parantez açmakta fayda görüyorum.
"KEŞKE AKARYAKIT BAİLERİNİN SORUNLARINA DEĞİNSEYDİ"
Keşke EPDK Başkanı Sayın Mustafa Yılmaz, dünkü konuşmasında bir nebze de olsa akaryakıt bayilerinin de sorunlarına değinseydi.
Bizler bu ülkenin vergisi toplayan, istihdam sağlayan, vergisini ödeyen, devletine karşı sorumluluklarını harfiyen yerine getiren iş insanlarıyız.
Bu sektör ve binlerce iş insanı yok sayılmayı hak etmiyor.
Daha da önemlisi ceza suç işleyene verilir. Biz de suçluların cezalandırılmasını istiyoruz. Ancak Sayın Başkanın kamuoyu önünde tüm akaryakıt bayilerini hedef alır bir şekilde istasyon sahiplerinin canını yakıyoruz, cezalandırıyoruz gibi ifadeler kullanarak olumsuz bir algı yaratması akaryakıt bayilerini derinden yaralamıştır. Bunu doğru bulmuyoruz. Sayın Yılmaz’dan bu konuda bir düzeltme beklediğimizi ifade etmek istiyorum.
Bu vesileyle meslektaşlarıma da şu çağrıda bulunmak istiyorum. Eğer tanklarınızda yakıt varsa, bu yakıtı kanunen de, ahlaken de tüketicilere vermek durumundasınız. Lütfen tüketicileri mağdur etmeyin.
Gelelim önerilerimize. Birazdan sıralayacağım önerilerimiz Kanunun EPDK’ya tanıdığı yetkiler çerçevesinde EPDK’nın yapacağı düzenlemelerle hayata geçirilebilecek önerilerdir.
Birinci önerimiz şudur: Dağıtım şirketleri rafineri fiyatlarının altında toptancılara yüzde 3’ün üzerinde bir indirim yapıyor. EPDK bu yüzde 3’ün üzerinde olan ve fiyat metodolojisi içinde yer almayan indirimi metodolojiye dahil ederse ve dağıtım şirketleri de bu indirimleri toptancılara değil, akaryakıt bayilerine verirlerse, hem bayiler rahatlamış olur hem de bu indirim tüketiciye yansır.
İkinci önerimiz; kredi kartıyla alım yapan ile nakit alım yapanların akaryakıtı aynı fiyattan almamalarına yönelik. Nakit ve kredi kartı ile satışlar için iki ayrı fiyat olmalı. EPDK mevzuatında istasyonlarda kredi kartıyla satış yapılmasına dair bir zorunluluk bulunmuyor. EPDK bu konuda bir düzenleme yapmalı ve bayiler kredi kartı ile satış yapmıyor diye tüketicilerle karşı karşıya getirilmemeli. Bu konuda bir başka önerimiz de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun akaryakıt sektörüne özgü bir düzenleme yapması. Bizler karımızı dağıtıcılarla yüzde 50, yüzde 50 şeklinde paylaşıyoruz. O nedenle dağıtıcıların ödediğimiz kredi kartı komisyonlarının yarısını ödemeleri gerekir.
Diğer önerimiz elektronik sistemlerle yapılan satışlarla ilgili. Bizim en büyük mağduriyetimiz elektronik satışlardan kaynaklanıyor. Dağıtım şirketlerine göre isimleri değişen bu otomatik satışlarda çok yüksek indirimler yapılıyor. Bayi ile dağıtıcının toplam karının brüt yüzde 6 olduğu bir dönemde, ki bu karı yüzde 50, yüzde 50 olarak paylaşıldığını düşünürsek bayinin brüt karı yüzde 3’tür. Bayinin brüt yüzde 3 ile çalıştığı bir dönemde, dağıtım şirketlerinin yüzde 10’lara varan indirimlerden bayilerin muaf tutulmasını öneriyoruz. Zira, bayilerin bu şartlarda ticaretlerini sürdürmeleri mümkün değildir.
Dördüncü önerimiz ise nakliye ücretleriyle ilgili. Nakliye ücretleri kar paylarının dışına alınmalı. Ve nakliye fiyatları bölge, il ve ilçelere göre kilometre bazında belirlenmeli.
Bu 4 önerimizle ilgili çalışma yapıldığını biliyorum. Hükümetimizin ve EPDK’nın bu sorunlarımızı çözeceğine inanıyorum. Şimdiden bu çalışmalarda emeği geçenlere ve destek verenlere teşekkür ediyorum. Düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi en büyük temennimiz ve beklentimiz. Zira bayilerin elektronik satışlarda yapılan indirimlere dayanacak gücü kalmadı. Hükümet, kanun yapıcılar, düzenleyici kurum, sektör paydaşları hep birlikte biz bu sorunu çözeceğiz. Akaryakıt bayileri olarak yaşadığımız bu zor dönemi de bu şekilde atlatmış olacağız. Buna yürekten inanıyorum. Ama bu düzenlemeler geciktirilirse binlerce bayi kapısına kilit vurmak zorunda kalacak, binlerce kişi de işsiz kalacaktır. Eskiden batıyoruz diyorduk, basın açıklaması ekinde gönderdiğimiz fotoğrafta da göreceğiniz artık battık.
Esasen akaryakıt bayilerinin sağlıklı bir şekilde faaliyetini sürdürebilmesi için kar payının sabit rakamdan yüzdesel bir rakama dönüştürülerek en az yüzde 15 olarak düzenlenmesi ve her yıl bu rakamın enflasyon oranında arttırılması gerekir.
Ancak kanun değişikliği gerektiren bu düzenleme yapılana kadar, ülkemizdeki istasyonların en az yarısının karanlığa gömülmemesi için yukarıdaki önerilerimizin bir an evvel hayata geçirilmesi talebimizi bir kez daha dile getiriyorum.”