Hükümetin Covid19 pandemisinin yarattığı yıkıma karşı aldığı temel tedbir, kamu bankaları aracılığıyla piyasaya para pompalamak oldu.
Kirasını, faturasını veya gıda harcamalarını ödeyemeyen yurttaşlara “temel ihtiyaç kredisi”, yine aynı durumda olan esnaflara ve KOBİ’lere ise “esnaf destek kredileri” dağıtıldı. Bu kredilerden de ancak kredi puanı görece yüksek kesimler faydalanabildi.
Birgün'den Ozan Gündoğdu'nun haberine göre; Hükümet salgının 6 ay içinde kontrol altına alınacağını tahmin ediyor olsa gerek tüm vergi borçları ve sigorta prim ödemeleri 6 ay ertelendi. Piyasaya dağıtılan krediler ise 6 ay geri ödemesiz şekilde verildi.
NEREDE BU PARALAR?
Peki dolaylı yoldan “para basmak” anlamına gelen bu politika piyasadaki para miktarını nasıl etkiledi? Mart ayında dolaşımdaki banknot ve bozuklukların toplam değeri 167 milyar 988 milyon TL’ydi.
Eylül ayı itibariyle bu tutar 221 milyar 978 milyon TL’ye ulaştı. 6 ayda dolaşıma sürülen fazladan 54 milyar liranın sabit ücretli veya işsiz yurttaşların cebinde olmadığı belli. Piyasa mekanizmasında “para parayı çeker” kuralı çalışıyor ve basılan paralar giderek daha fazla oranda tasarruf sahiplerinin elinde birikiyor.
Öte yandan alışverişlerde artık nakit yerine banka kartlarının daha fazla kullanılması yüzünden piyasadaki para miktarını değerlendirirken vadesiz mevduatlardaki para miktarına bakmakta da fayda var.
Buna göre mart ayında bankalardaki vadesiz mevduatlarda 258 milyar 308 milyon TL para varken, bu tutar eylül ayında 348 milyar 863 milyon TL’ye ulaşmış durumda. 6 ayda burada artan paranın miktarı 90,5 milyar lira. Bu paranın da salgında işsiz kalan veya sabit ücretli geniş halk kesimlerinin hesaplarında birikmediği belli.
PARA PARAYI ÇEKİYOR
Bunlar Liralar’daki artış. Ancak şu da biliniyor, tasarruf yapabilen varlıklı kesimler buldukları liraları, bankalarda mümkün olduğunca döviz cinsinden tutmayı tercih ediyor. Daha doğru ifadeyle lira hesapları dövize endeksleniyor. Böylece memleketteki döviz miktarı değil ama dövize endeksli lira cinsinden banka hesapları büyüyor.
Peki bankaların döviz cinsinden vadesiz mevduat hesaplarındaki para miktarı neydi ne oldu? Mart ayında bu hesaplarda 392 milyar 887 milyon TL değerinde dövize endeksli lira bulunuyordu, bu tutar döviz kurlarının yukarı yönlü hareketinin de etkisiyle eylül ayında 671 milyar 295 milyon TL’ye çıktı.
Bu hesaplardaki artan lira miktarı 278 milyar 408 milyon TL. Bu para da ancak tasarruf yapabilme gücü olan kişilerin hesaplarında birikiyor. Halkın geniş kesimlerini oluşturan işsizler ve sabit ücretli yurttaşların hesaplarında böyle bir birikme olmadığı ortada.
ARTAN PARADAN HERKESE 5 BİN LİRA DÜŞÜYOR
Böylece hem dolaşımdaki paradaki, hem de dövize endeksli lira veya doğrudan lira cinsinden vadesiz mevduat hesaplarında marttan eylüle kadar artan para miktarı 423 milyar 948 milyon TL’yi buluyor
Bu büyüklükte bir para 83 milyon yurttaşa eşit biçimde dağıtılsa her bir kişiye 5 bin 107 lira düşerdi, her 4 kişilik aileye ise 20 bin 43 lira düşerdi. Ancak artan paranın asıl ihtiyacı olanlara değil de zaten tasarruf geçmişi olan kişilere aktığı da ortada.