Hizbullah terör örgütü adına silahlı eylem hücresi içinde sorumluluk yaptığı iddiasıyla kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanan Abdullah Önen, Batman'da Mehmet Beşir Duygun ile Hikmet Bal'ın öldürülmesi, Yavuz Sultan Selim Okulu’nda öğretmenlik yapan Kemal Cansever ile Yusuf Dölek, Kutbettin Çelik, Nazlıhan İnatçı, Abdurrezzak Tamkan'ın yaralanması eylemlerinin talimatını vermek suçlarından yargılandı.
Kendisine bağlı eylem hücresinin başında yer alan Abdullah Önen'in hedef gösterdiği kişilerin silahlı ve satırlı saldırılara uğradığı, eylem hücresi içinde gizliliğini sağlamak için Abbas kod adını kullandığı, Hizbullah'ın fecir grubuna yönelik saldırı talimatları verdiği, küçük yaştaki çocuklara kur'an dersi adı altında camilerde örgütsel eğitim verdiği belirlendi.
SUİKAST HÜCRESİNİN BAŞINDAKİ İSİM
Batman'da Nazlı adlı bir kadını bir hafta boyunca takip ettirdiği, kadının bir yakınıyla evden çıktıktan sonra yanındaki kişinin kafasına çekiçle vurdukları, adamın bayılmaması üzerine Önen'in adamı bıçaklayarak öldürdüğü, kadının da diğer tetikçiler tarafından bıçaklandığı, ardından Batman'da İmam Hatip Lisesinde okuyan 3 öğrenciye sopalarla saldırıp yaraladıkları belirtildi.
Tetikçilere eylemlerde kullanmaları için örgütün gönderdiği Takarov tabancaları teslim ettiği, suikast biriminin başında yer aldığı anlatıldı. Polisin dikkatini çekmemek için bisikletle dolaşıp vurulacak hedef kişileri tetikçilere uzaktan gösterip öldürttüğü belirlenen Abdullah Önen ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı.
Yargıtay kararda bir isabetsizlik görülmediğini ve delillerin hukuka uygun elde edildiğini, sanığın savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğuna kanaat getirip mahkûmiyet hükmünü oy birliğiyle onadı.
ANAYASA MAHKEMESİ ÜÇ KEZ RET KARARI VERDİ
Abdullah Önen 2015 yılında Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaparak adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, gözaltında işkence ve kötü muamele gördüğünü belirterek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulundu.
Ancak AYM, başvurunun somut dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna oy birliğiyle 7 Mart 2017 günü talebin reddine karar verdi. Aynı yıl ikinci kez AYM'ye başvuran Önen'in yargılamanın yenilenmesi talebi, hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle 24 Ocak 2018 tarihinde yine reddedildi.
Tetikçi Abdullah Önen bu karar üzerine aynı yıl üçüncü kez Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu, ancak AYM bir önceki gerekçelerine dayanarak 10 Kasım 2020 günü yine ihlal olmadığı yönünde karar verdi.
3 KEZ DE YARGILANDIĞI MAHKEMEDEN RET ÇIKTI
Tetikçi Önen AYM'nin 3 kez ihlal olmadığı yönünde karar vermesine rağmen yargılandığı mahkemeye de 3 kez başvuru yaparak adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürüp yargılamanın yenilenmesiyle birlikte hakkında infaz durdurma kararı verilmesi talebinde bulundu.
Mahkeme ilk verdiği ret kararında, başka hükümlüler hakkında verilen ihlal ve yeniden yargılama kararlarının hükümlü Abdullah Önen lehine emsal oluşturmanın hukuken olanaklı olmadığını belirtti. Bu karar üzerine ikinci kez aynı talepte bulunan Önen'le ilgili mahkeme hükümlünün 6 ayrı dilekçe ile infaz durdurma talebinde bulunduğunu, ayrıca kanun yararına bozma talebiyle Adalet Bakanlığı’na yaptığı başvurudan da ret cevabı geldiği için yeniden yargılanma talebini ikinci kez reddetti.
Hükümlü Önen’in üçüncü kez kendisini cezalandıran mahkemeye başvuru, bu kez de ortaya çıkan ve hükmü etkileyecek yeni bir delil bulunmadığından ve bu konuda daha önce de verilmiş ret kararları olduğundan talebin hukuki olmadığı gerekçesiyle reddedildi.
273 TETİKÇİYE TAHLİYE
DiyarbakırBatmanMardin başta olmak üzere Güneydoğu'da yüzlerce tek kurşunlu infazlar gerçekleştiren Hizbullah tetikçilerinden 273'ü yeniden yargılama adı altında aldıkları ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları Yargıtay'ca onanmış olmasına rağmen infazları durdurularak tahliye edilmişlerdi.
Sözcü