İBB Başkanlığı, Taksim Gezi Parkı'nın Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından İBB mülkiyetinden alınarak Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı'na geçirilmesi ile ilgili açıklama yaptı.
Galata Kulesi'nden sonra Gezi Parkı alanına da el konulması üzerine kamuoyuna açıklama yapma gereği duyulduğu belirtilen açıklamada, “23 Haziran 2019 seçimlerinden sonra, merkezi yönetimin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik tavrı kamuoyu bilgisi dahilindedir. Ne yazık ki, diyalog, uzlaşı, ortak akıl ve birlikte çalışma kavramlarından daha çok; ‘hesaplaşma', ‘gününü gösterme', ‘iş yaptırmama', ‘engelleme' ‘vesayet' ve ‘yetki gaspı' anlayışıyla devam eden sürecin son halkası Taksim Gezi Parkı'nın İBB mülkiyetinden alınması olmuştur” denildi.
“VİCDANA DA AKLA DA SIĞMAZ”
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün konuyla ilgili açıklamasında 2008 yılında yapılan yasal düzenlemeyi dayanak olarak göstermesine de atıf yapılarak “Talimatla bu kararı alanların açıklamalarında kanun maddelerine atıfta bulunulması, bu kararları hukuksal kılmadığı gibi vicdanlarda da aklamaz. Daha kısa süre önce, 166 yıldır İBB mülkiyetinde olan Galata Kulesi'de aynı şekilde gasp edilmiştir” ifadelerine yer verildi.
“MEYDAN PROJESİNİ DURDURMAK İÇİN ALDILAR”
Gezi Parkı'nın İBB'ye haber bile verilmeden, sadece bir günlük yazışma ile sürecin yürütüldüğüne dikkat çekilerek şöyle devam etti:
* Yüzbinlerce İstanbullunun oy vererek yapılmasını istediği yeni Taksim Meydanı projesinin çalışmalarına başlamak üzereyken alınan bu kararın zamanlaması manidardır. Bu karar meydanın yeniden yeşil ve estetik bir alana dönüştürülme projesini durdurmak için alınmıştır.
* Üstelik, 350 bin İstanbullunun demokratik katılım süreciyle şekillenmiş iradesine rağmen, alınmıştır. İstanbul'u betona çeviren kafa yapısının, İstanbul'un sembolik meydanını yeşile çevirecek bir projenin karşısında durması tesadüf değildir.
* Görünen o ki , başta İstanbul Büyükşehir Belediye olmak üzere 31 Mart ve 23 Haziran 2019 tarihlerinde muhalefet partilerinden seçilmiş yerel yönetimlere karşı hasmane tavırlarla alınan bu ve benzeri kararların devamı da gelecektir.
“HUKUKİ MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Açıklama şu ifadelere yer verildi:
* İstanbul gibi kadim bir şehirde kanunları istismar ederek her değerli yapıyı her değerli alanı gasp etmek mümkündür. Her ne kadar benzer kararlar daha önce alınmış olsa da hiçbiri bu kadar tarihsel değeri ve simgesel önemi olan alanlar için gerçekleşmemiştir.
* O yüzden İBB ile temas dahi kurmadan bir gecede alınan bu kararları asla iyi niyetli ve halk yararına adımlar olarak görmüyoruz. Bu kararlara karşı hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Öte yandan yeni türeyen çok sayıda hormonlu vakfın kullanımına açılan, vakıflara ait tarihi yapılarla ilgili de benzer bir tavrın gösterilmesini beklemekteyiz.
* 21 aydır yönetimimizi her alanda engelleme ve kuşatma girişimlerine rağmen, 16 milyona hizmette hiçbir aksamaya izin vermediğimiz gibi, İstanbul'a daha önce görülmemiş yeni hizmetler sunduk ve sunmaya da devam edeceğiz.
* Taksim Meydanı'nı milletimize kazandırma ve hak ettiği görünümüne kavuşturma mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.
* Mevcut gasp girişimi 16 milyon için sadece zaman kaybı olacaktır. Milletimizin sağduyusu, yakın tarihte de çok örneği olduğu gibi hukuk ve teamül tanımaz karar vericilerin siyaset mühendisliklerini yenecek güçtedir.
*İBB ve Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul halkından aldığı güçle, bu haksız ve adaletsiz kararlarla her alanda ve her araçla mücadele etmeye devam edecektir.
https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/sondakikaibbdensertgeziparkiaciklamasi6324900/