Ekrem İmamoğlu İBB Başkanı seçilmesinin ardından aralarında TÜRGEV, TÜGVA ve ENSAR’ın da bulunduğu 6 vakıfla imzalanan protokolleri iptal etti.
Bu karar İBB eliyle vakıflara aktarılan kaynağın kesilmesi anlamına geliyor. İBB bu kaynağın toplam miktarını 357 milyon lira, TÜRGEV’e düşen payın da 232.3 milyon lira olduğunu açıklamıştı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un eşi ve TÜRGEV Başkanı Fatmanur Altun, Kriterdergi’de kaleme aldığı yazısında “Vakıflar neden hedef alınıyor?” diye sordu.
Altun uzun yazısına Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye’nin “Batı ile bağımlılık ilişkisinden kurtulmak için çabaladığını” anlatarak başladı.
Ardından AKP ile FETÖ arasında başlayan kavganın sebeplerini anlattı. FETÖ’nün, 1725 Aralık operasyonlarıyla Erdoğan’a ailesi üzerinden ulaşmayı hedeflediğini ve bunun için de aile üyelerinin yönetiminde olduğu vakıfların araç olarak kullanıldığını savundu.
Altun, israf söyleminin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ tarafından gündeme getirildiğini, vakıfların da bu söylemi güçlendirmek için kullanılan argümanlardan biri olduğunu öne sürdü. Bir kez daha 1725 Aralık kıyaslaması yaptı:
“İsraf söyleminin içini dolduran bir diğer başlık ise “vakıflar” şeklinde ortaya çıkmıştı. İddiaya göre “bazı vakıflar” belediyelerden haksız ve hukuksuz şekilde maddi destek sağlıyorlar ve bu şekilde vatandaşın parası israf ediliyordu. Bu çerçevede hedefe oturtulan vakıflar 17/25 Aralık sürecinde FETÖ/PYD tarafından hedef alınan ve Erdoğan ailesinin de sivil toplum faaliyetleri yürütmek üzere mensup oldukları vakıflardı. Geçmişte “ailesi üzerinden Erdoğan’a ulaşmak” üzere hedef seçilen vakıfların yeniden hedef tahtasına oturtulduğu ve bunun da 17/25 Aralık’ta kullanılan argümanların aynıları ile yapıldığı dikkate değer bir süreç başlatılmış oldu.”
Altun, yazısının son bölümünde muhalefeti FETÖ kampanyasına taşeronluk yapmakla suçladı ve “Vakıflara el uzatanların akıbeti kendileri için hayırlı olmayacaktır” diyerek şu sözlerle noktaladı:
"Ülkeye hizmet etmek için gece gündüz çalışan gönüllülere, kendi kazançlarından kısarak vakıflara bağışta bulunan bağışçılara ve o vakıflardan hizmet alan bu ülkenin sayısız genç kızına ve erkeğine bu şekilde saldırılması ve muhalefetin bu saldırıya taşeronluk yapıyor olması hayal kırıcı bir gelişmedir.
Bu ülkede 15 Temmuz darbe girişimi gibi travmatik bir tecrübe yaşandıktan sonra devleti ortadan kaldırmak ve maşası oldukları devletlerin çıkarlarına hizmet etmekten başka gündemi olmayan bir terör örgütünün söylemlerinin ve hedeflerinin meşru hedefler olarak gösterilmeye çalışılması ise en hafif tabir ile aymazlıktır. Tarih bu hataları yapanları affetmeyecek, milletimizin maşeri vicdanı bu davranışların hesabını er geç soracak, vakıflara el uzatanların akıbeti kendileri için hayırlı olmayacaktır."
https://halktv.com.tr/gundem/ibbvakiflarinmuslugunukestiimamoglunatehditvarisozler406102h