Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, “O ayrım, daha kimlik kartında başlıyor”
başlıklı yazısında, “15 Temmuz darbe girişimi sırasında da
şehitlerimiz, gazilerimiz oldu. Şehidi, gaziyi ayrıştırmak olmaz. Birisi
demokrasi adına şehit düşerken, diğeri dağların zirvesinde, Suriye'de
vatan görevi sırasında şehit düştü, yaralandı. Ama onları ayırıyorlar.
Hem öyle ki ayrım daha kimlik kartında başlıyor” ifadelerini kullandı. “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
tarafından düzenlenen kimlik kartlarındaki bu ayrıcalığın giderilmesi
gazilerin genel isteğidir. Ama dinleyen yok. Bu durum onları daha da
üzüyor” diyen Saygı Öztürk ayrıntıları şöyle anlattı: “Terörle mücadelede şehit düşen, gazi olanlar için tek tip bir kimlik kartı var. O kartın en üstünde ‘Şehit yakını, Gazi, Gazi Yakını, Vazife Malulü Yakım’ yani ‘üçü bir arada’ yazıyor. Örneğin o kartı taşıyan gazi ise alt bölümde ‘Kendisi’, gazi yakınıysa ‘Gazi yakını’ yazıyor. Ama demokrasi gazisinin kartının en üstünde ‘Gazi’
yazısını okuyorsunuz. Ne oldukları kartlarından pek anlaşılmayan
gaziler, bu durumun düzeltilmesini istiyor istemesine ama kendilerine ‘kanun değişmesi gerekiyor’ cevabı veriliyor.” Saygı Öztürk, bir de “Gazi Tarkan Yılgün'ün dilekçesine, bakanlık
yetkilileri tarafından verilen cevabı okuyalım” diyerek o yanıtı şöyle
aktardı: "Gazi tanımı, kartınızın değiştirilmesi, şehit ve gazi
demeklerinin bakanlığımız tarafından denetlenmesi hususlarındaki
talebiniz, mevzuatta değişiklik yapılmasını gerektirmekte olup, ilgili
tüm kurumla rın, söz konusu kanun değişikliklerinde mutabık kalmaları ve
değişiklik yapılması durumunda talebinizin karşılanması mümkün
olabilecektir." İşte o kimlik kartları: