Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın başkan yardımcılığını yaptığı Kadın ve Demokrasi Derneği'nden (KADEM) İstanbul Sözleşmesi açıklaması geldi.
16 maddelik açıklamada “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun kadını üstün cinsiyet ilan etmemekte bilakis kadınların sadece kadın oldukları için maruz kaldıkları aşağılama, ikinci sınıf insan yerine konma, zorunlu kürtaj, kadın sünneti, erkeklere kıyasla daha fazla maruz kaldıkları türden (cinsel taciz ve ırza geçme, ısrarlı takip, aile içi şiddet, zorla evlendirme, zorla kısırlaştırma) gibi şiddet türlerine karşı kadınlara bir koruma imkanı sunmaktadır” denildi.
AKP'nin 2014 yılında yürürlüğe koyduğu sözleşmeden 6 yıl sonra iktidarın çıkmak istemesi tepki çekmişti. KADEM bu açıklamalarıyla İstanbul Sözleşmesi'yle ilgili net tavrını da ortaya koymuş oldu. KADEM yayınladığı 16 maddelik açıklamada özetle şunları belirtti:
İstanbul Sözleşmesi ve kadın cinayetlerinin artması arasında bağlantı yokkken, kadın cinayetlerini önlemek üzere getirilmiş bir düzenlemenin günah keçisi ilan edilmesini anlamak pek mümkün gözükmemektedir. Sözleşme kadınlara yönelik her tür şiddete karşı hukuki çerçevede detaylı bir koruma sağlayan ilk uluslararası belgedir. Sözleşmenin her bir maddesinde mağdurlara yardım edilmesi ve faillerin adalet önüne çıkartılması amaçlanmaktadır.
ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK OLMAZ
Sözleşme, üçüncü bir tür oluşturmaya ya da LGBT eğilimlerini hukuk normu olarak belirlemeye veya teşvik etmeye yönelik herhangi bir hüküm taşımamaktadır. Bu sözleşmenin eşcinsel yönelimlerin meşrulaşmasına sebep olduğunu iddia etmek ise en hafif tabirle kötü niyetliliktir. ‘Toplumsal Cinsiyet' eşcinsellik ya da cinsiyetsizleştirme değildir. 15 yaşını doldurmamış çocuklara karşı cinsel davranış suç kapsamına girmektedir. Erken yaşta evliliklerle mağdur ediliyorlar. Bunu çözmek görevimizdi.
KADEM'in açıklamasında “Şiddet bir kere gerçekleşti mi tekrarlar” denildi. Açıklama şöyle devam etti: “Kadınların şiddet failiyle oturacağı bir uzlaşma masası gerçekçi bir tartışma zemini değildir. Kanun aile yakınları veya eşleri tarafından tehdit edilen mağdurların güvenliğini sağlamalarını gerekli kılmaktadır.
Hiçbir sözleşme, kanun metni ailenin mahremiyetine müdahale etmeyi gerektirmez. Koca tecavüzü denilen durum normal, sağlıklı ilişkiler değil, insan onuruna da İslam değer yargılarına da ters biçimde yaşanan zorbalıklardır. Bu tür zorbalıklara maruz kalanın şiddetten kurtulması için imkân sağlamak ailelerin yatak odasına karışmak değil, İslami öğretideki karşılığıyla mazluma yardım etmek olarak nitelenmelidir.”
Attığın imzaya sahip çık… CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Sözleşme ‘Dini, ırki, mezhebi, inancı ve cinsel kimliği ne olursa olsun şiddet göremez' maddesiyle temel insan haklarını koruyor. Zamanında imza atmışsın. Bari arkasında dur.
Cinayetler engellenmeli… MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Sözleşmenin ne getirip ne götüreceğini objektif kriterler çerçevesinde ele almalıyız. Kadın cinayetini engelleyemezsek bir çığın altında kalırız. Kadınlara yönelik şiddet ve cinayet vakalarının artış göstermesi toplumsal huzurumuzu boğazlıyor.
Sözleşme uygulanmalı… İyi Parti Lideri Meral Akşener: İstanbul Sözleşmesi'nin yanında olduğumuzu İYİ Parti olarak çok net ortaya koyduk. Şiddet gören kadınlara ayrımcılığa uğrayan kadınlara yönelik İstanbul Sözleşmesi ve bu konunun uygulanmasına taraftarız.
İnsan odaklı anlaşma… DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: Her gün bir başka kadın cinayetiyle uyanıyoruz, yazıktır, günahtır. Tamamen kadın odaklı bir sözleşme.
İstanbul Sözleşmesi'ni Uygula Kampanya Grubu, kadın haklarını korumak ve sözleşmeye sahip çıkmak için bir etkinlik süreci başlatıyor. 5 Ağustos'ta İstanbul'da Kadıköy Beşiktaş İskelesi'nde miting çağrısında bulunuldu. Çağrı için el broşürleri basıldı ve sokaklarda dağıtıldı. Kampanya Grubu'ndan söz konusu toplantı ve alınan kararlara ilişkin şu açıklama yapıldı:
*5 Ağustos Çarşamba günü, kadınların talebini dile getirmek için, saat 19.00'da Kadıköy Beşiktaş İskelesi'nde buluşacağız. İstanbul'daki tüm kadınlara çağrımızdır. Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz. Gelin bu sesi birlikte büyütelim…
*Bir kişi daha eksilmemek için yan yana duralım…Haklarımızın gereklerinin yerine getirildiği, tehdit altında hissetmediğimiz bir yaşam için İstanbul Sözleşmesi'ni uygulatalım.
CHP İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil Sütlü, evlenecek çiftlerin birbirlerinin şiddet sabıkasını önceden görebilmesi için yasa teklifi verdi. Bunun için sadece evlenecek çiftlere açık bir veri tabanı oluşturulacak. Burada da çocuğa, kadına ya da ev içi şiddete ilişkin bütün adli sicil kayıtları yer alacak. Türkiye'nin de taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi'nin devletlere yüklediği sorumluluk ve ödevler arasında “veri toplama ve araştırma” yükümlülüğü bulunduğuna da dikkat çekilen yasa teklifinin gerekçesinde şu ifadeler kullanıldı: “Bu çerçevede ülkemizde de evlilik için başvuran çiftlerin birbirlerinin şiddet geçmişini bilmeleri sağlıklı aile yapılarının oluşmasına hizmet edecektir.”
Tunceli Belediyesi Kadın Meclisi tarafından belediye binasına bir pankart asıldı. Pankartta Türkçe, Kürtçe ve Zazaca dilleriyle İstanbul Sözleşmesinin için uygulanmasını için yapılan çağrılara destek verdi. Belediye binasına asılan ve 3 dille yapılan çağrıda, “İstanbul sözleşmesi yaşatır haklarımız ve hayatlarımız için 6284 ve İstanbul Sözleşmesi uygulansın” ifadeleri kullanıldı.