Erzincan’ın İliç ilçesindeki Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Çöpler Altın Madeni tesisinin bulunduğu geniş alanda 13 Şubat’ta saat 14.30 sıralarında çökme meydana geldi. Sabırlı köyünde yaşayan ve madene karşı mücadele veren Sedat Cezayirlioğlu köyüne girmek isterken gözaltına alınmıştı.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Cezayirlioğlu’nun facia yaşanan maden sahasına 3 kilometre kadar mesafeye girmesi yasaklandı. Cezaya tepki gösteren Cezayiroğlu “Benim köyüm maden sahasına 180 metre. Yani köyüme gitmeme. 400 yıllık köyüme gitmeme ve günde 2 defa saat 10 ile 12 arası suçluymuşum gibi imza ve kesin kararla. Kesin kararla bu kararı bana tebliğ etti jandarma” dedi.
Bugün İliç’te Hükümet Konağı’nın binasının yanında açıklama yapan Cezayiroğlu şunları söyledi:
“Duyun size de yapılacak bu. Suçum mu? Orayı ben mi patlattım? Oradaki topraktakilerini çıkartın. Benimle uğraşacağınıza oraya müdahale edin. Benim ekmeğimle de oyun yapmaya başladınız… Bir şey söyleyeyim mi? Allah’a havale ediyorum.
Bunu Türkiye’ye, dünyaya duyurduğum için bu felaketi. Köye gitmeye çalışıyordum, köyüme. 400 yıllık köyüme gitmeye çalışıyordum. Gittim, jandarma bırakmadı. Alay komutanını çağırdım, o geldi. Dedim, ‘komutanım beni bir dinler misin?’ ‘Dinlemiyorum’ dedi, dinlemedi. Beni köyüme almadılar. Orada tartıştık, hiçbir hakaret makaret de etmedim. Çünkü artık hukukun ne olduğunu 9 yıldır bildiğim için. Çarşıya geldim, 2 saat sonra beni apar topar sorgusuz sualsiz gözaltına aldılar. Gittim nezarette, 24 saat yattım. Peşinden dün akşama doğru beni savcılığa çıkarttılar.
Gözaltına alınma sebebi olarak yanlış bilgiyi alenen yayma, suçum o. Hangi yanlış bilgi mesela? Siyanür patlaması yokmuş demek ki veya 9 ölü yok. Şimdi burada ne oluyor biliyor musunuz? Bir örnek vereyim. Yani örnek verirsem o da mı başımın belaya girer? Artık diyor ki konuşma. Yani suçu işleyeni ihbar ediyorsun. Suçu işleyeni tutuklamıyor. İhbar edeni tutukluyorlar. Maden sahasına 3 kilometre yaklaşmama ki benim köyüm maden sahasına 180 metre. Yani köyüme gitmeme. 400 yıllık köyüme gitmeme ve günde 2 defa saat 10 ile 12 arası suçluymuşum gibi imza ve kesin kararla. Kesin kararla bu kararı bana tebliğ etti jandarma.
Şu anda ben işimden olduğum gibi, kamu görevlisindeki işimden olduğum gibi bir özel şirkette makinist olarak çalışıyordum. Şu anda benim ekmeğimle de oynanmış vaziyette. Ben bugün akşam burayı terk edip gidecektim. Makinistim. Türkiye’nin her yerinde çalışıyorum. Dolaşıyorum. Sabit bir yerim yok günlük. Devamlı 24 saat tren üzerindeyim. Bu şekilde ben. Diyor ki sen yaşama da. Orada ölüleri çıkarmıyorlar. Suçlularını. Oraya sonra söyleyeceğim. Benim yaşam hakkımı da şu anda elimden almış var.”
Tele1