İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi’nde Yeşil İstanbul Proje Tanıtım Toplantısı'nda Kanal İstanbul’a karşı açtıkları davadaki son gelişmeyi duyurdu.
İmamoğlu “Dün akşam itibariyle İstanbul 11. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul 1. etap projesine ilişkin 1/5 bin ve 1 / 1.000 ölçekli imar planlarına yaptığımız itirazı karara bağladı. Mahkeme planın getireceği sonuçları şöyle değerlendirdi: Plan payına düşen nüfusun nasıl tespit edildiğinin belirtilmediğini, nüfus hesabında eksik yapıldığını, donatı alanları için yatırımcı kurum görüşü alınmadığı, plan notlarının niçin değiştirildiğine dair yeterli teknik açıklama olmadığı için hukuka uygun bulmadı ve yani planları iptal etti” dedi.
Bu kararın kesin olmadığını belirten İmamoğlu “İdare mahkemesi kararı olduğu için kararın gereklerinin 30 gün içinde yerine getirilmesi istendi. Bu karar, Kanal İstanbul meselesinde büyük bir yanlış yapıldığının bir başka yönüyle de hüküm altına alınmasının bir belgesidir. Tabii sadece bu karar değil, ana davalarımız, idari mahkemelerde hem de Danıştay’da sürüyor. Bunun sıkı takipçisiyiz” diye konuştu.
İmamoğlu, eski İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın istifa sürecini anlatarak rakibi Murat Kurum’u hedef aldı. İmamoğlu şunları söyledi:
“Rahmetli Kadir Topbaş, İBB başkanı iken İstanbul’a zarar verecek 5 imar dosyasını imzalamadı diye metal yorgunu ilan edilip görevden almıştı. Tam da aslında süreç rahmetli Topbaş’ın görevden alınma süreciyle bugünkü süreci özenli bir biçimde tarifler durumda. O zihniyet beton kanalı, İstanbul'da hayata geçirmek isteyen zihniyettir. Bu zihniyetle biliyor musunuz? 5 imar projesini imzalamadı diye metal yorgunu ilan edilip görevden alınan Topbaş’ın yerine her talimatı imzalayan, ama Erzincan'da ama Gümüşhane'de ama Boğaz'ın kıyısında bir kulübeye bir gecede imar izni çıkartan, ama beton kanalla ilgili önüne gelen her konuya imza atmaktan asla geri durmayan anlayışı İstanbul'a Belediye Başkanı yapmak isteyen anlayışla aynı anlayıştır. O bakımdan çevre ve şehircilik anlayışına bakarak özellikle bu dönemde İstanbul'da böylesi bir süreci harekete geçirme duygusunu önde tutan bu anlayışı asla ve asla halkımızın müsaade etmeyeceğini biliyoruz. Biz İstanbul'un en güçlü muhafızı olmaya devam edeceğiz.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca 15 Temmuz 2021’de onaylanan ve 16 Temmuz 2021’den itibaren bir ay süreyle askıya çıkarılan İstanbul İli, Yenişehir Rezerv Yapı Alanı (Kanal İstanbul Projesi) 1. Etabına ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği’ne itiraz etti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İBB’nin söz konusu imar planı değişikliğiyle ilgili itirazını zımnen reddetti. İBB, bu işlem üzerine imar planının iptal edilmesi için konuyu yargıya taşıdı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın işlemiyle ilgili kararını veren İstanbul 11. İdare Mahkemesi, İBB’nin itirazını haklı bularak imar planını iptal etti. Kararda “İtirazın zımnen reddine ilişkin işlemde şehircilik ilke ve esaslarına, planlama tekniklerine ve hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır” denildi.
Kararda dava konusu revizyon imar planı değişikliklerinde dava konusu planın payına düşen nüfusun nasıl tespit edildiğinin bilinmediği belirtildi. Bu durumun dava konusu plan değişiklikleri için nüfus denetimi yönünden belirsizlik yarattığı kaydedildi. Yine plan değişikliklerinin bilirkişi raporunda bu hususa yönelik yapılan açıklamalar kapsamında nüfus hesapları yönünden eksikler içerdiği, değişen yol güzergahına bağlı olarak genişleyen ve yeni önerilen donatı alanları hakkında yatırımcı kurum ve kuruluşlarının görüşlerine dair bilginin bulunmadığı, mezarlık alanlarının ağaçlandırılacak alan olarak gösterilmesinin mevzuata uygun olmadığı belirlendi.
İBB’nin Kanal İstanbul'a ilişkin yargıya taşıdığı plan süreçlerine dair diğer davalar için yargı süreci devam ediyor. ÇED davası da Danıştay'da görülüyor.
Sözcü