“HİÇBİR YAYINLA İLGİLİ TALEPTE BULUNMAYIZ”
Sunucunun ‘Sizden bana bu programa çıkmak için bir talep gelmiş ve ben sizi reddetmiş değilim, böyle bir şey olmadı” demesi üzerine İmamoğlu, “Biz hiçbir yayınla ilgili talepte bulunmayız. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayıyım. Benim hiçbir televizyon kanalına böyle bir talebim olmaz. İnsanlar eşitlik ister ama ben sizin bu söyleminizden anladım ki, siz beni yakında ortak bir yayına davet edeceksiniz. Bunu ben eşitlik osun diye söylüyorum. Eşitlikçi bir bakış açınız varsa ve kendinizi bu anlamda rahat hissediyorsanız, demek ki beni de yakın bir zamanda ortak yayına davet edeceksiniz” dedi.
TRAFİK SORUNUNU NASIL ÇÖZECEK?
İstanbul’daki trafik sorunuyla ilgili de İmamoğlu, “Gerçekten trafik birinci sıra sorun. Ama son dönemde ne yazık ki yoksulluk daha önde ve çok önde, can yakıyor. Çünkü insanların yuvasını etkiliyor. Trafik önemli bir sorun. Bütüncül bir ulaşım planı bu şehirde şart. Bu şehrin en önemli konusu metrodur. Bu konuda çok geri kalmışlardır. Koydukları hedefin yarısına bile ulaşamadılar. 2014'te 400 kilometre yapacaklarını söylediler, 170 kilometrede kalmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi çok kötü bir 15 yıl geçirmiştir. 6 yıldır, 5 yıldır, 7 yıldır devam eden metro hatları var. İnşaat halinde, durmuş” dedi.
ÖNCELİK METRO OLACAK
Önceliklerinin metro olacağını vurgulayan İmamoğlu, “Bütüncül bir ulaşım düzeni oluşacak. Bugün İstanbul’da metro var diyorlar. Ben ise bir sayı vereyim şaşırırsınız. Yürüme mesafesinde metro durağına ulaşan kişi sayısı İstanbul’da 300 bin kişi. Komedi. Bir başka şeyi söyleyeyim. Özel aracıyla trafiğe çıkma oranı bundan 15 sene öncekine göre şu an tam 2 katı. Yani siz toplu taşıma güvenmiyorsunuz. Konforuna güvenmiyorsanız özel aracınızı tercih ediyorsunuz. Dünya'da tersidir biliyor musunuz? Toplu ulaşıma tercih artar. Toplu ulaşım metro düzenli hatları, füniküler sistem, deniz ulaşımı. Deniz ulaşımı oranı yüzde üçün altına düştü. Yüzde onlardaydı. Tekrar o seviyeye ulaşması, tümüyle bu bütüncül sistemin partnerlerini paydaşlarını da aynı masayı oturtmak. Alt ulaşım komisyonu kurmak. Kapalı kapılar ardında kararlar vermemek. Tamamını yani minibüsü, otobüsü herkes. Bu bütünleşik ulaşım ağını kurduktan sonra İstanbul’un gündeminden ulaşım diye bir konu kalmayacak düşecek” ifadelerini kullandı.
ANKET AÇIKLAMASI
Şimdiye kadar 80 anket yaptırdığını ifade eden İmamoğlu, “Anket sonucunu hissetmek için benim yüzüme bakmanız lazım. Benim kahkaha atmam geliyor, çok mutluyum. Anket işi gerçekten önemli bir iş. Toplumun verilerini hissetmek hatta bir belediye başkanı için inanılmaz bir nimet. Kendinizi ölçüyorsunuz, şikayet var mı onu anlıyorsunuz. Ona göre faaliyetlerinizi düzenliyorsunuz. Ben çok sorgulayan ve anket yapan birisiyim. Farklı anket şirketleriyle çalıştım, bir birini test eden, farklı anket şirketlerini saha sürerek verileri sağlamlaştırdım. Büyükşehire adaylığım belli olduktan bu zamana kadar 80 tane anket yaptırdım. Anketlere güvenmek kadar anket şirketlerini de seçmek önemli. Bugüne kadar iktidar partisi şikayetçiydi değildi, muhalefet partisi manipülasyon yapıldığı konusunda kaygılı cümleler kuruyordu. Şimdi iş tersine döndü. Hayatım boyunca hiç bu kadar anketlere inanasım olmadı. Gayet iyi, gayet güzel sonuçlar” dedi.
“HAYVAN ZABITASI KURACAĞIZ”
Sokak hayvanlarıyla ilgili projesini de açıklayan İmamoğlu, “Göreve gelir gelmez barınağa gittim. Zaten biliyordum barınağın halini. Barınak sadece şöyle; barınak. Yani köpeği kafese koy barınsın. Böyle bir şey olmaz. Ciddi bir yatırım yaptım. Yaklaşık 2 milyon liraya yakın yatırım yaptım Beylikdüzü’nde. Bir hayvan rehabilitasyon merkezi kurduk. Gönüllerle işbirliği yaptık. Gönülleri sürecin içine kattık. Biz orada hem tedavi yapıyoruz hem eğitim yapıyoruz hem sahiplendirme yapıyoruz. İlginç bir istatistik vereyim size. Koca İstanbul Büyükşehir Belediyesi kadar Beylikdüzü’ndeki belediyemiz olarak sahiplendirme yapmışız. Bu bir ilgi meselesi. Bir gerçek var ki biz doğal yaşamı, sokak hayvanları aslında yuvalarından ettik, yurtlarından ettik. Yani koca bir kent, yapılaşma, onları doğal ortamlarında uzaklaştırdı. Dolayısıyla ne yapmalıyız; tekrar doğal ortamları olmayan bu hayvanlara aslında kentin bir canlısı olarak saygı göstermeliyiz. Bu eğitim meselesi. Bu bir sahiplenme meselesi. Tek başına belediyelerde çözemez. Ama şu anda Büyükşehir Belediyesi çok ilgisiz. Konu tamamen ilçe belediyelerinin sırtına yüklenmiş durumda. Halbuki bütüncül bir tavırla hem rehabilitasyon ve barınakların standarda eriştirilmesi konusu var. Hem sahiplenme ile ilgili bilinçlendirme konusu var. Ki bunun içine ilkokullar, ortaokullar, liseler mutlak katılmalı. Bu bilinç artmalı. Yani İstanbul’da tespite göre 350 bine yakın sokak hayvanı var. Bunlar sahiplendirilmezse bu sorunu çözemeyiz. Bir de doğal ortamları büyütme. İşte yeşil alanları arttırma, mahalle meclisleri bünyesinde gönülleri tespit edeceğiz. O sokaktaki sokak hayvanlar ile ilgilenecekler. Hayvan zabıtası kuracağız. Anında müdahale ile hayvana şiddet varsa gidip oradaki mücadeleyi yerine getirme konusunda. Bu da önemli bir ilk olacak aslında. Sokak hayvanları ile ilgili zabıta kuracağız” dedi.
https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/imamogluosoruyaoylebircevapverdiki3903367/