İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bayramlaşma etkinliklerine katılmak üzere Karadeniz’de… İmamoğlu'nun ziyaretini duyurmak için günler öncesinde Rize ve Trabzon'a asılan afişler kaldırılmış, bazı kesimler provokatif çağrılar yapmıştı…
Bayramlaşma programlarına katılmak üzere İstanbul'dan Trabzon’a gelen Ekrem İmamoğlu havalimanından karayolu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın memleketi Rize'ye hareket etti. İyidere ve Derepazarı'nda kendisini bekleyen vatandaşları selamdı.
İyidere'de Çaykur Rizespor atkısı hediye edilen İmamoğlu, Derepazarı'nda da bir süre önce MHP'den istifa eden belediye başkanı Selim Metin tarafından ağırlandı. Ardından Rize'nin merkezindeki bayramlaşma programına eşi Dilek Kaya İmamoğlu’yla birlikte katıldı.
Bayramlaşmanın gerçekleştirileceği 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'na kadar Rizelilerin yoğun sevgi gösterileri arasında zorlukla yürüyen İmamoğlu, “Rize'nin gurur İmamoğlu”, “Ceketi çıkar kolları sıva” sloganları ile karşılandı, esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Otobüsün üzerinde meydanda toplanan yüzlerce kişiye hitap eden İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
HAK EDEN KAZANSIN
– Güzel günlerde insanlar birbirine “Sen necisin?” demezdi. “Hangi partilisin?” demezdi. Kucaklaşır, helalleşir, selamlaşırdı. Kimse kimseye yüzünü ekşitmezdi. Niye bu hale geldik biz? Biz diyoruz ki ahlaklı siyaset, biz diyoruz ki liyakat, biz diyoruz ki eşitlik, biz diyoruz ki özgürlük, biz diyoruz ki hak eden kazansın.
ÇAY ÜRETEN İNSANLARIMIZ MUTSUZ
– Başkaları da diyor ki vatan haini. Başkaları diyor ki her şeyi ben kazanacağım. Ya olmaz öyle şey. Bak her şeyi ben kazanacağım diye diye üst üste iki defa kaybettiniz. Bunlar da her ağacı beton ediyor. Her şeyi ben kazanacağım diye diye üst üste iki defa kaybettiniz. Bir kişi değil millet kazanacak. Bizim çay üreten insanlarımız mutsuz.
FINDIĞIN DA DOĞANIN DA YANINDAYIZ
– Çünkü tarımın desteklenmediği hiçbir toplum hiçbir konuda başarılı olamaz. Biz çayın da, fındığın da, doğanın da yanındayız. Sizlerle beraber çayda yaşanan sorunu da tarım da yaşanan sorunu da çözeceğiz. Farklılıklarımız bir araya geldiğinde çok daha güzel oluyor. İnsanlar şunu hatırlasın, düşüncesini söylediği için suçlanan bir toplum değil, düşüncesiyle insanlara ışık tutan bir toplum haline gelirsek ekonomide de iyi oluruz.
EN GÜÇLÜ NEFERİ OLACAĞIM
– Kuzeyimizde bir savaş var. Allah, her milletin ve memleketi savaştan korusun. Savaşın acısını en iyi bu topraklar bilir. Bir insan, aklıyla süreci kötü yönettiği zaman oradan mutsuzluk, savaş çıkar. Milletin aklı, ortak akıl önde giderse oradan üretim çıkar.
– Bugün Türkiye'de farklı siyasi görüşler bir araya geldi, memleketin tekrar özgürleşmesi için. Gençlik umutla dolsun diye bir ittifak masası kuruldu. Ben de 6 liderin ortaya koyduğu düşüncenin İBB Başkanı olarak en güçlü neferi olacağım, hepinizin huzurunda söz veriyorum.
– İstanbul'da ittifak yaptık, teşekkür ediyorum, Sayın Kılıçdaroğlu'na. Beni o dönemde destekleyen ve ittifak ruhuyla yola çıktığımız Sayın Akşener'e buradan teşekkür ediyorum. Yola çıktığımızda o zaman ben İstanbul ittifakının adayıyım demiştim. Günün sonunda belki de tarihin en yüksek oyunu alarak İstanbul'un belediye başkanı seçildim.
HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK
– Şimdi de bu milletin en az yüzde 60'ının bir değişim istediği bir ortamda hep birlikte başaracağız. Bu masanın en büyük vaadi barıştır, bir arada dimdik ayakta durmaktır. Siyasi görüşlerinden dolayı kimseye yan gözle bakmayın, bakanları uyarın, biz herkesin gözlerine çok güzel bakan insanlarız. Herkesin gözlerinin içinde vatan sevgisinin var olduğunu biliriz. Bu gözle insanlara elimizi uzatıyoruz. Her şey çok güzel olacak.
ÇAYELİ'NDE ERDOĞAN AYRINTISI: KIZIM SANA DİYORUM
İmamoğlu, daha sonra Çayeli'nde meydanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın posterinin asılı olduğu binanın önünde halka hitap etti.
İmamoğlu Türkiye'de son birkaç yıldır derin bir ekonomik kriz yaşadığına dikkat çekerek “İşsizlik verileri, eğitimdeki sorunlar ve bunun gibi birçok toplumsal problemimiz de cabası. Bizi bu hale getiren ne? Bizi bu hale getiren en temel unsurlardan birisi ne biliyor musunuz? ‘Ben bilirim, ben ben bilirim, ben bilirim, başka kimse bilmez.' Bu anlayış, bizi bu hale getirdi” dedi. O sırada vatandaşlar İmamoğlu'nun arkasındaki Erdoğan posterini işaret ederek “Arkanda, arkanda, reis arkanda” diye seslenince İmamoğlu gülerek “Neyse kızım sana diyorum…” diyerek konuşmasına devam etti:
Biz yeni dönemde insanlarımızın sözlerinin dinlenildiği, itibar gördüğü bir süreci bu memlekete hediye edeceğiz.
Bakın İstanbul’da üç yıldır her konuda vatandaşa açık davranan bir yönetimiz. Vatandaşını dinleyen onlarla çözüm üreten bir anlayışı yürütüyoruz.
Ve İstanbul’da herkes mutlu. İstanbul’da yüzde 60'ın üzerinde memnuniyet. Biz her hafta kendimizi ölçtürüyoruz. Oy verme meselesi sonraki mesele. İstanbul’da halkın memnuniyeti yüksek.
Siz zannetmeyin her gün Ekrem İmamoğlu’na birisi sağdan, birisi soldan hakaret ediyor. Hakaret edenler var ya vız gelir tırıs gider.
Kötü söz sahibine ait, hiçbirini dinlemiyorum, işime bakıyorum. Tek dertleri ne biliyor musunuz? İstanbul’da kendi mülklerini sanki ellerinden birisi aldı. İstanbul 16 milyon vatandaşımızın malıdır, mülküdür.
Milletin malına sahip çıktığımız için ve milletin sözüyle İstanbul’u yönettiğimiz için çıldırıyorlar, çıldırıyorlar.
Hatırlarsanız seçim döneminde üç ayda bu arkadaşları biraz çıldırttık ya. O zaman demiştim ki ‘ben bunları 5 yılda deli edeceğim deli.'
*Hani biraz delirmeye az kaldı misali. Her gün bana sallayan, her gün bana hakaret eden… Ama kötü söz sahibine aittir. Anneciğim bana hep der ki ‘Allah seni iyi insanlarla buluştursun.’ İşte benim iyi insanlarım…
*Dünyanın en güzel insanları, memleketimin her yeri her insanı benim güzel insanım. Bir avuç insan kötü konuşmuş umurumda değil.
Onları Allah’a havale ediyorum. Kadir Gecesi bile onlar için dua ettim. Allah onlara akıl versin diye. Güzel günler bizim.