“Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik”le yapılan düzenlemeler Resmi Gazete’de yayınlanarak yasalaştı. Yasa ile birlikte RTÜK, dijital platformlarda yayın yapan ulusal ve uluslararası yayıncıları denetleyebilecek. Söz konusu yasa ile internet ortamında sansürün artacağı belirtildi. RTÜK Üyesi İlhan Taşçı, sozcu.com.tr’ye yaptığı açıklamada, “Bugün Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikle internet yayıncılığın mecrasının denetinimini RTÜK yapacak. İnternet yayıncılığı medya dünyasındaki kısırlaşmanın, çölleşmenin ardından gündeme gelmiş ve büyümüştü. Bugün baktığımız zaman anaakım olarak nitelendiren pek çok yayıncıdan daha fazla izleyiciye ulaşan internet yayıncısı var. Bu iktidarı rahatsız ediyor. Yazılı ve görsel basının kontrol altına alındığı, manşetlerin saray tarafından belirlendiği ortamda internetteki özgürlük birilerini çok rahatsız etti. Bu yasanın temel olarak çıkış nedeni budur. Bundan sonra iktidirın belirlediği özgürlük alanı kadar yayıncılık yapılacak. Bu yönetmelik özgürlük alanlarını tıkayan bir denetim aracı olarak tarihe geçecektir. YouTube, Netflix benzeri platformlar artık mevzuatta yapılacak geniş yorumlarla denetlenebilir” dedi.
‘BOL BOL BİP SESİ DUYACAĞIZ’
“Siyasi iktidarın sözcüleri kimi zaman, ‘İnternette özgürlük alanı sınırsız mıdır, denetlenemez bir alan mıdır?’ diye cümleler kuruyorlar. Halbuki uluslararası belirlenmiş suçlar bakımından, örneğin insan kaçakçılığı, pornografi, organ kaçakçılığı gibi katalog suçlar yönünden Türkiye’de ayrı bir internet denetleme kanunu var” diyen Taşçı, dijital platformun takip edilip, denetlenmesinin zor olduğunu, RTÜK’ün yeni yasa ile birlikte şikayet üzerine ya da resen harekete geçeceğini söyledi.
Taşçı, yeni yasa ile birlikte internet alanındaki baskının da artacağını şöyle açıkladı: “Artık yazılı ve görsel medya üzerindeki baskının bir türünü internet yayıncılığında da görmeye başlayacağız. Demokles’in kılıcı gibi internet üzerinde de RTÜK kılıcı sallanacak. Netflix’te bundan sonra bol bol bip sesi duyacağız, mozaik göreceğiz.”
“ÖZGÜLENMEMİŞ PLATFORMLAR’IN TANIMI AÇIKÇA YAPILMAMIŞ”
Bir diğer RTÜK Üyesi Faruk Bildirici de konuyla ilgili görüşlerini sosyal medyadan paylaştı. Yönetmeliğin göreve başlamadan önce hazırlandığını söyleyen Bildirici, “Örneğin ‘özgülenmemiş platformlar’ın tanımı açıkça yapılmamış. Bütün bu gri alanların ve açıklık taşımayan konuların özgürlükler lehine değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum ve ben öyle yapacağım. Özellikle de çeşitli dijital ortamlardan bağımsız habercilik yapan siteler, gazeteciler, YouTuber’lar ve sair bireysel iletişimlerin bu yasal düzenleme ve yönetmelik kapsamına girmediği kanısındayım. Umarım geçmişteki cezalandırıcı RTÜK pratikleri burada da devreye girmez ve RTÜK’teki çoğunluk grubu da gri alanları özgürlükler lehine değerlendirir. Ayrıca isteğe bağlı yayın hizmetleri platformunun diğer televizyon ve radyo hizmetlerinden daha geniş bir özgürlük alanı olduğuna inanıyorum. Bu platformlardaki yayınlara demokrasi, insan hakları, nefret söylemi, ayrımcılık, cinsiyetçilik, şiddeti körükleme, savaş çığırtkanlığı gibi temel insani değerler dışında müdahale edilmemesi gerek. Kişilerin bu platformlarla yaptığı sözleşme devletin yüksek ahlak anlayışının dışında olmalı” dedi.