Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçen hafta yaptığı açıklamada tüm ülkedeki enfekte sağlık çalışanı sayısının 601 olduğunu söylemişti.
İTO Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, “Pandemiye karşı yersiz, yanlış, hatalı politikalarınızın, başarısızlığınız apaçık ortadayken ‘başarı hikayesi yazma’ çabalarınızın kurbanı olmak istemiyoruz” ifadeleriyle iktidarın salgına karşı geliştirdiği politikaların yetersiz olduğu vurgulandı.
İTO, bakanlığın ayrıntılı verileri kamuoyu ile hala paylaşmamasını da eleştirdi.
İTO’dan yapılan açıklama şöyle:
“COVİD19 pandemisi ne yazık ki yüzlerce insanımızı hayattan kopararak devam ediyor.
Baştan beri ısrarla talep etmemize rağmen Sağlık Bakanlığı pandemiyle ilgili ayrıntılı verileri kamuoyuyla paylaşmamakta ısrar ediyor. Türkiye’deki vakaların yüzde 56’sının İstanbul’da olduğunu, İstanbul’un göz göre göre nasıl vahim bir duruma sürüklendiğini ancak 1 Nisan tarihinde öğrenebildik.
Dünya ve Türkiye tıbbı bu süreçte COVİD19 teşhis ve tedavisinde sadece PCR testine dayanarak karar verilemeyeceğini çoktan öğrendi. Oysa Sağlık Bakanlığı sadece, hala daha yeterli sayıda yapılmayan PCR testlerinde pozitif çıkan vakalarla ilgili rakamları açıklıyor. Yapılan açıklamalarda toplam test, vaka, vefat, yoğun bakımda yatan hasta, entübe hasta sayıları verilirken hastanelerde COVİD19 teşhisiyle tedavi edilen hasta sayıları bile açıklanmıyor. Bu arada test yapıl(a)madan ya da test sonucu pozitif gelmeden hayatını kaybeden hastalara istatistiklerde yer verilmiyor. (Oysa Dünya Sağlık Örgütü COVID19 pandemisi sırasında ölüm kayıtları için “U07.1: COVID19, virüs tanımlanmış (laboratuvar testi (PCR) ile kesinleştirilmiş olgular”) ve “U07.2: COVID19, virüs tanımlanmamış” şeklinde iki farklı uluslararası kod önermektedir.)
Netice itibarıyla, COVİD19 vaka ve vefat sayılarını olduğundan çok daha düşük gösteren bu yaklaşıma karşı İstanbul Tabip Odası olarak sahadan topladığımız verilerle gerçek tabloyu raporlaştırıyor ve kamuoyuyla paylaşıyoruz.
COVİD19 vakalarının yüzde 80’inin hastalığı semptomsuz olarak ya da ayakta geçirdiğini, ancak yüzde 20’sinin hastaneye yatırıldığını dünya ve ülke deneyimlerimizden biliyoruz.
İstanbul’da COVİD19 teşhisiyle hastanelerde takip ve tedavi edilen hastaların sayısı çoktan binleri geçti. (İstanbul’da 45 gün içinde iki hastanenin yapılacağının açıklanması da durumun vahametini gösteriyor.) Hastanelerimiz COVİD19’lu hastalarla dolup taşıyor, artık aynı odada iki hasta birlikte yatırılmak zorunda kalınıyor. İstanbul’da eskiden bu yana çok sıkıntılı olan yoğun bakım yataklarıyla ilgili sıkıntı da hızla kendini gösteriyor.
Öte yandan Sağlık Bakanı 1 Nisan 2020 tarihindeki basın toplantısında Türkiye’de COVİD19’lu sağlık çalışanı sayısını 601 olarak açıkladı. (Sonraki açıklamalarında yeni bilgiye yer vermedi.) Oysa bizim sahadan topladığımız bilgiler sadece İstanbul’daki COVİD19’lu hekim, sağlık çalışanı sayısının çoktan 1.000’i geçtiğini gösteriyor.
Daha önceki raporlarımızda açıkladığımız gibi, COVİD19 pandemisi göz göre göre gelmesine rağmen maske, önlük, eldiven gibi gerekli kişisel koruyucu malzemelerin bile yerinde ve yeterli miktarda temin edilmemesi, triyaj uygulamasının birçok sağlık kurumunda yapılmaması, sağlık çalışanlarının sağlığını koruyucu tedbirlerin başta düzenli test yapılması olmak üzere alınmaması; kısacası İstanbul’daki sağlık kurumlarında gerekli hazırlığın zamanında yapılmamış olmasının bedelini ne yazık ki hekimler, sağlık çalışanları ödüyor. Salgınlara karşı mücadelede en önemli faktörün hızlı davranmak olduğu bilindiği halde Sağlık Bakanlığı yöneticilerinin yapılması gerekenleri haftalarca gecikmeyle yapmaları ise tabloyu kurtarmıyor.
Pandemiye karşı yersiz, yanlış, hatalı politikalarınızın, başarısızlığınız apaçık ortadayken ‘başarı hikayesi yazma’ çabalarınızın kurbanı olmak istemiyoruz!
Hayatlarımız politikalarınızdan değerlidir!”
https://halktv.com.tr/gundem/istanbultabipodasisadeceistanbuldabindenfazlacovid19lusaglikc422757h