Hükümetin Şeker Kurulu'nu kapatıp hemen ardından da 14 şeker fabrikasını özelleştirme kararı almasında ABD'li nişasta bazlı şeker (NBŞ) üreticisi Cargill'in etkili olduğu iddia ediliyordu. Cargill, Şeker Kurulunun kapatılması ve şeker fabrikalarının özelleştirilmesine yönelik konularda müzakereye dahil olmadıklarını açıkladı.
Ancak bu açıklamanın hemen ardından Cargill'in Ocak 2018'de yayımladığı kritik rapor ortaya çıktı. Raporunda kotaların kaldırılmasını, şeker fabrikalarının özelleştirilmesini ve kamunun yapacağı her türlü çalışmaya paydaş olarak katılmayı isteyen Cargill'e göre, özelleştirme halinde Türkiye daha hızlı büyüyecek, üretim, istihdam ve ihracat artacak, hükümet de daha fazla vergi toplayacak. Aynı raporda özelleştirme halinde, halen yüzde 10'la sınırlanan NBŞ üretiminin yüzde 50'lere yaklaşacağı da itiraf edildi.
Cargill, “Şeker Piyasası, Mevcut Durum ve Değerlendirme Raporu Ocak 2018” isimli raporunda şeker üretimi, kotalar ve özelleştirme konusunda Türkiye'ye 3 farklı senaryo çiziyor. Şeker üretiminin büyük bölümünün kamunun elinde olduğu mevcut şeker piyasası için ‘Olabilecek en kötü durum' tanımlaması yapılan Cargill raporunda Türkiye'ye, ya kotaların tamamen kaldırılması, ya kamunun elindeki şeker fabrikalarının satılması ya da kotaların otomatik olarak arttırılarak NBŞ'nin önünün tamamen açılması şeklinde 3 farklı model önerildi.
Cargill'in kendi ürettiği NBŞ'nin önünü açacak ve pancardan şeker üretimini önemli ölçüde azaltacak 3 önerisi arasında yer alan özellikle ‘Tam serbestleşme ve özelleştirme' senaryosu adeta bugünkü özelleştirmelerle örtüşüyor. Cargill'in raporuna göre, pancar fabrikalarının satılması halinde Türkiye daha hızlı büyüyecek, işsizlik azalacak, hükümetin vergi gelirleri artacak. İşte Cargill'in şeker fabrikalarının satılmasını istediği rapordaki kritik öneri ve tespitler:
** Bu modelde kota rejiminin bütünüyle kaldırılması ve kamu sermayeli Türkşeker'in elinde bulunan şeker fabrikalarının özelleştirilerek devletin bu alandan bütünüyle çıkması sonucunda ortaya çıkacak ekonomik gelişmeler ele alınmaktadır.
** Özelleştirme ekonominin büyüme performansı üzerinde pozitif bir etki yapacak, 2023 yılına kadar 32.7 milyar liralık reel büyüme etkisi, yüzde 0.1 ila 0.04 puan arasında bir reel büyüme hızı artışı sağlayacaktır.
** Özelleştirme sonrası verimlilik artışının da etkisiyle 2023 yılına kadar toplam 184 bin 513 kişilik ilave istihdam artışı olacaktır.
**Bu dönüşümün ihracat katkısı 4 milyar dolar, kamuya vergi artışı sayesinde sağlayacağı ilave kaynak 1.8 milyar lira olacaktır.
** Kotaların kaldırılması ve özelleştirme halinde şekerin kilogram fiyatı 3.3 liradan 2023 yılında 2.1 liraya düşecektir.
Cargill'in raporuna göre, kotaların tamamen kaldırılıp şeker fabrikalarının özelleştirilmesi halinde, halen 980 bin ton kapasiteye sahip Türkiye'deki nişasta bazlı şeker (NBŞ) üretimi 700 bin ton artarak 2023 yılında 1 milyon 590 bine yükselecek. Sağlık Kurulu raporunda kısırlıktan kansere kadar bir çok alanda insan sağlığına zararlı olduğu belirtilen NBŞ, kota engeli nedeniyle bugün 260 bin ton civarında üretiliyor. Bu da toplam şeker üretiminin yaklaşık yüzde 10'una karşılık geliyor. Cargill'in önerisinin gerçekleşmesi, yani kotaların serbest bırakılıp pancar şekeri fabrikalarının özelleştirmesi halinde ise pancar şekeri üretimi 2.82 milyon tondan 3.28 milyon tona çıkacak, ancak NBŞ'nin pancar şekerine oranı yüzde 15'ten yüzde 48.5'e yükselecek. Dolayısıyla NBŞ, Türkiye şeker pazarının yaklaşık yarısını ele geçirmiş olacak.
http://www.sozcu.com.tr/2018/ekonomi/cargillinyazdigiozellestirmeraporunasozcuulasti2257351/