Aydın'ın Köşk ilçesi Kuyucular köyünde çiftçilik ve hayvancılık yaptığı araziye elli metre mesafede kurulmak istenen JES'e karşı çıkan Mustafa Yaşar Yılmaz yaşadıklarını SÖZCÜ muhabirine anlattı, “JES'ler inciri, kestaneyi bitirdi. Hayvancılık bitti. Sıra vatandaşa geldi” dedi.
JES Firmasına karşı çıktığı için sürekli cezalandırıldığını, baskı uygulandığını iddia eden Yılmaz, yaşadıklarının Türkiye'de bir ilk olduğunu öne sürdü.
“YÜZÜMÜ AÇTIRIP CEZA YAZDILAR”
Mustafa Yaşar Yılmaz, bahçelerinin bitişiğinde Milli Emlak'a ait arazinin pandeminin başladığı ilk günlerde hiç bir duyuru yapılmadan JES firmasına satıldığını dile terdi.
Buna tepki gösterdiği günden bu yana ise kendisine baskı uygulandığını öne süren Yılmaz şunları söyledi:
* JES firması araziye iş makineleriyle geldiğinde evraklarını, arazinin tapusunu, jeotermal kuyu iznini görmek istedik. Jandarma geldi.
* Görüşme sırasında corona tedbirleri çerçevesinde yüzümü maske olmadığı için atkıyla sarmıştım. Jandarma ekipleri kimlik tespiti için yüzümü açmamı istediler. Açtım. Ardından corona tedbirlerine uymadığım için 3 bin 150 lira ceza geldi.
* Mahkemeye itiraz ettim, jandarma ekiplerinin yüzümü açtırdığını, tanığım olduğunu söyledim. Sulh Hukuk Mahkemesi şahitleri dinlemeden itirazımı reddetti. Ancak ceza indirildi.
İLGİNÇ CEZA TUTANAĞI
JES'e itiraz ettikçe baskıların arttığını belirten Yılmaz, geçtiğimiz günlerde kendisine ulaşan trafik ceza tutanağını buna örnek gösterdi.
“15 Nisan'da kırmızı ışık ihlali yaptığım gerekçesiyle yazılan ceza tutanağı, bana yapılan baskının belgesidir” diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Benim adıma kayıtlı mobilet'e ceza yazılmış. Sonradan mobiletin, motosiklet olmadığı, ehliyet dahi gerektirmeyen bisiklet ayarında araç olduğu anlaşılınca, bu kez plakanın üzeri çizilerek eşim adına kayıtlı kamyonete ceza yazılmış.
* Plakanın bir harfi veya numarasını hatalı yazılıp düzeltilirse anlarım, cezayı tamamen farklı bir plakaya yazıyorlar. Yni tutanak tamamen art niyetle tutulmuş.
“TRAFİĞE ÇIKAN BİR ARAÇ DEĞİL”
Jandarma ekiplerinin ceza yazdığı kamyonetin yıllardır trafiğe çıkmadığını, kasasının ardiye olarak kullanıldığını öne süren Yılmaz, şunları söyledi:
* Kamyonetin vizesi, plakasının takılacağı tamponu bile yok. Durduğu yerde kasasını ardiye olarak kullanıyoruz. Araç trafiğe dahi çıkmıyor.
* Bu cezaya da itiraz ettim. Yine Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurdum. Mahkemeden, bana yazılan ceza ile ilgili fotoğraf veya kamera kaydı istedim. Bu talebim de mahkemece ret edildi. Söz konusu JES'çiler olunca itirazlar işe yaramıyor.
“PARK HALİNDEKİ KAMYONETE CEZA KESMEYE GELDİLER”
Jeotermale karşı çıktıkça ceza mekanizmasının harekete geçtiğini savunan Mustafa Yaşar Yılmaz, son olarak on gün önce yaşadıklarını ise şöyle aktardı:
* Bizim ardiye olarak kullandığımız, yerinden hareket ettirmediğimiz kamyoneti incelemek üzere bir jandarma ekibi geldi. Bir ihbar olduğunu söyleyerek araca plakası, sigorta ve vizesi olmadığı için ceza yazacaklarını söylediler.
* İtiraz ettim, beni mukavemet ettiğim için gözaltına alacaklarını söylediler. Aydın'dan ceza yazması için bir trafik ekibi istediler.
* Trafik ekibi gelip tarlanın kenarında duran kamyoneti görünce doğal olarak ceza yazmadı. Bu araçla trafiğe çıkmamız halinde bağlanacağı uyarısı yaparak gittiler.
Tüm yaşadıklarımı Aydın Jandarma Komutanlığı’ndaki yetkililere de anlattım beni arayacaklarını söyleyip gönderdiler.
https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/jeotermalekarsiciktibasinagelmeyenkalmadi6031896/