Türkiye’nin kaçınılmaz bir gereceği olan 'deprem tehdidi' varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Türkiye 6 Şubat günü sabaha karşı merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 büyüklüğünde depremle felakete uyandı. 10 ili yıkan depremde ölü sayısı 41 bin 020.
Üst üste olan depremlerde milyonlarca TL'ye 'deprem yönetmeliğine uygun', 'depreme dayanıklı' denilerek satılan lüks rezidanslar kağıttan kule gibi yıkıldı. Bu yapıların müteahhitleri sosyal medyada tek tek ifşa olurken, çoğu yurt dışına kaçmaya çalışıyorken yakalanıyor.
Tuzla buz olan binaların en büyük suçlusu imar affına izin verenler ve müteahhitleri olurken, bazı binalarda da çatlak bile oluşmaması dikkat çekti.
Depremlerin üçüncü gününde Kahramanmaraş'a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Olanlar hep oldu. Bunlar kader planının içinde olan şeyler' demiş; 'Kader' açıklaması tepki çekmişti.
Uzmanlar ise yıllardır söylediği “Deprem takdiri ilahi değildir" açıklamalarını yineleyerek güvenli bina yapımına dikkat çekiyor. Bunun için de sağlam zemin, kaliteli malzeme geliyor.
Sosyal medyada yayınlanan Japonya'daki şiddetli deprem sırasında çekilen video depremin "kader olmadığı"nı bir kez daha gösterdi.
DEPREME DAYANIKLI BİNALAR NASIL OLMALI?
Türkiye'de uzmanların binaların depreme dayanıklı olması verdiği tavsiyeler şöyle;
Öncelikle depreme dayanıklı bir bina için fay hattının tespit edilmesi çok önemlidir. Evi doğrudan fay hattının üzerine inşa etmek yanlış bir davranış olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda evin inşa edileceği nokta da bu noktada önem teşkil eder. Deniz seviyesinden daha uzak ve daha yüksek yerler her zaman daha sağlam zeminlere sahip olacaktır. Bundan dolayı depreme dayanıklı bir bina için zeminin iyi bir şekilde tespit ediliyor olması gerekir.
Bir binanın depreme dayanıklı olması için su yalıtımı detayını atlamamak gerekir. Binanın ömrünü uzun ömürlü kılan su yalıtımı nem ve suya karşı dayanıklılığı temsil eder. Binayı inşa ederken mutlaka su yalıtımını yapmak doğru olacaktır. Bu şekilde binanın temeli de ilk günkü gibi sağlam kalacaktır. Binanın depreme dayanıklılığı için de tercih edilmesi gereken nokta kaliteli malzeme kullanımıdır. Ucuz malzeme depreme dayanıksız bir bina demektir. Bundan dolayı her zaman kaliteli malzeme tercih edilmesi gerekir.
Binanın en önemli kısmı da kolondur. Binayı uzun süre ayakta tutacağından dolayı kolonların sağlam olmasına dikkat edin. Kat kolonlarının sık sık kontrol edilmesi ve yapımında kaliteli malzemelerin tercih edilmesi olası bir depreme karşı dayanıklı olacak ve bina hasarının önüne geçecektir.
Japonya'da büyük depremler nasıl az hasarla atlatılıyor?
Dünyanın aktif yanardağlarının yüzde 10’unun yer aldığı fay hatlarının üzerinde yer alan Japonya’da yılda yaklaşık 1500 deprem meydana geliyor.
Dört büyük adadan oluşan ülkede bu depremler okyanusun kıyısında veya altında gerçekleşirse tsunami denen dev dalgalar da oluşuyor.
Japonya’nın sarsıntı şiddetine göre şindo denilen kendi deprem şiddeti ölçme sistemi var. Japonya'nın diğer ülkelerden en önemli farkı, ülkenin deprem gerçeğini kabul etmesi ve ona göre davranıp, hazırlık yapması.
Son 20 yılda Japonya’da 6 ve üzeri şiddetinde en az 28 deprem oldu.
Bunların arasında en ölümcül olanları Ocak 1995’te Kobe’de yaşanan Büyük Hanshin-Awaji Depremi ve Mart 2011’de Fukuşima’yı vuran Büyük Doğu Japonya Depremi idi.
Can kaybının nedeni ilkinde yangınlar, ikincisinde ise oluşan dev tsunami idi.
Hint Okyanusu'nda 9,1 büyüklüğündeki depremin oluşturduğu tsunami felaketinin üzerinden 17 yıl geçti. "Son 40 yılın en büyük doğal afeti" olarak bilinen ve 26 Aralık 2004'te meydana gelen deprem ve tsunamide, 230 bin kişi hayatını kaybetmiş, şehirler ve kasabalar yerle bir olmuştu.
AZ HASARLA ATLATMAK MÜMKÜN
Deprem geçmişi nedeniyle Japonya dünyada diğer ülkelere göre depreme en hazırlıklı ülke olarak tanınıyor.
Tokyo Metropol yönetimi, binaları depreme daha da dayanıklı hale getirerek yeni revize ettiği plana göre 2030’a dek Tokyo’yu doğrudan vurması beklenen 9 şiddetindeki çok büyük bir depremde yaşanacak can kaybını ve maddi hasarı bir önceki tahmine göre yüzde 30 indirecek önlemler alacağını açıkladı.
Önceki tahmine göre böyle bir depremde Tokyo’da 9 bin civarında kişinin öleceği ve 100 binden fazla binanın da zarar göreceği tahmin ediliyordu.
Tokyo Valisi Yuriko Koike’nin geçen hafta yaptığı açıklamaya göre son on yılda alınan önlemlerle can kaybı tahmini 6100 kişiye düştü. Metropol yönetimi, yeni ortaya çıkan risk faktörlerine göre de tedbir almayı sürdürüyor.
Örneğin şehirde gökdelenlerin sayısının artmasıyla bir deprem sırasında elektriğin kesilmesi tehlikesi karşısında her kata jeneratör ve batarya sisteminin kurulması düşünülüyor.
Plana göre toplanma merkezlerinde Wi-Fi noktaları kurulması da var. Son olarak afet zamanında yerel düzeyde liderlik yapabilecek insanların yetiştirilmesi var.
Yeniçağ