Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Kaftancıoğlu'na “kamu görevlisine hakaret”, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni alenen aşağılamak” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla verilen 4 yıl 11 ay 20 gün hapis cezasını onadı.
Hapis cezasının yanı sıra Kaftancıoğlu'na siyasi yasak kararı uygulanmasına karar verildiği bildirildi. Sözcü'de yer alan habere göre, kararın ardından CHP ve Kaftancıoğlu'na uluslararası kuruluşlardan ve siyasi partilerden destek mesajları yağdı.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE VURGU YAPTILAR
Avrupa Sosyalistler Partisi (PES) yayınladığı bildiride şu ifadeleri kullandı;
*Türk mahkemesinin kararından dolayı üzgünüz. PES, Kaftancıoğlu’nu hapse girme veya siyasetten tamamen yasaklanma tehlikesi ile karşı karşıya bırakan bu kararı kınıyor. Canan Kaftancıoğlu masumdur.
*2019’da asıl cezayı – bugünden hesaplandığına artık 10 sene önce – Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirdiği sosyal medya mesajları sebebiyle almıştı. Karara itirazın ardından Yargıtay bugün yaklaşık 5 yıllık hapis cezasını onadı.
*Avrupalı Sosyalistler ve Demokratlar, ülkedeki hukukun üstünlüğü ve demokrasi adına CHP ve Türkiye’deki tüm muhalefet partilerden siyasetçilerin güçlü bir şekilde yanında duruyor ve hep durdu. Bu ve diğer davalardaki gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.
Avrupa Sosyalistler Partisi (PES) Women ise Kaftancıoğlu’nu hapis ve siyasetten men cezasıyla karşı karşıya bırakan bu cezayı kınadığını ve Cumhuriyet Halk Partisi ve PES'in yanında olduğunu belirtti.
“HUKUKSUZ YARGILAMA SÜRECİNİ KINIYORUZ”
Sosyalist Enternasyonel’de, Türkiye’de muhalefete yönelik baskıyı kınadığını belirten bir mesaj yayınladı. Sosyalist Enternasyonel'in mesajında şu ifadelere yer verdi:
*Türk hükümetinin bu tür suçlamalar üreterek muhalefeti bu şekilde susturma girişimini ve ayrıca Canan Kaftancıoğlu’nun temel insan hakkı olan ifade özgürlüğüne aykırı olan tüm hukuksuz yargılama sürecini kınıyoruz.
*Hükümetin Canan Kaftancıoğlu’nu siyasi görevlerinden uzaklaştırmaya çalışması kesinlikle kabul edilemez. Bu karar diğer muhalif isimlerin geleceği için ciddi bir emsal teşkil ediyor.
*Sosyalist Enternasyonal daha önce Erdoğan hükümetinin giderek artan demokratik erozyonunun altını çizmişti ve şimdi Türkiye cumhurbaşkanının evrensel hukuk ve demokrasi kurallarına uyması ve bu kurallara uyması gerektiğini yineliyor.
*Sosyalist Enternasyonel, Canan Kaftancıoğlu’na yönelik suçlamaların derhal iptali çağrısında bulunuyor ve davasını ve Türkiye’deki siyasi gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğini belirtiyor.
Hükümetin eylemleri muhalefetin artan gücünü gösteriyor ve Sosyalist Enternasyonal, tüm insan hak ve özgürlüklerinin korunduğu, adil, demokratik ve adil bir toplum talep eden Türk halkının iradesinin yanında duruyor.
“DEMOKRATİK OLMAYAN UYGULAMALARA SON VERİN”
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye Raportörü'nun gönderdiği destek mesajında “Canan Kaftancıoğlu'nun yeri siyasi arenadır, cezaevi değil” ifadelerine yer verildi.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Türkiye’nin izlenmesinden sorumlu eş raportörü John Howell (Birleşik Krallık, EC/DA) ve Boriss Cilevics (Letonya, SOC)'un içinde olduğu AKPM Raportörleri, Venedik Komisyonu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi süreçlerine işaret ederek, Türk makamlarını demokratik olmayan uygulamalara son vermeye çağırdı.
Mesajda, “Avrupa standartlarına aykırı olan ve eleştirel sesleri ve muhalif görüşleri susturmayı amaçlayan ve etkin bir sivil toplumun bileşenlerine yönelik suistimal edici yargı prosedürlerine yol açan Ceza Kanunu’nun tartışmalı hükümlerinin acilen revize edilmesi gerekmektedir. Bu, Türkiye’deki demokrasi için ciddi bir tehlike oluşturuyor” denildi.
Diğer yandan AKPM Sosyalist Grup Twitter'dan yayınladığı mesajda, Türkiye’deki bu hukuk devleti ve insan hakları ihlalini şiddetle kınadıklarını belirtti.
AMOR: TÜRKİYE, AB STANDARLATINDAN UZAKLAŞIYOR
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sánchez Amor, kararın ardından sosyal medya hesabından bir mesaj yayınlayarak, “Yargıtay, muhalif isim ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yaklaşık 5 yıl hapis cezası öngören 3 mahkumiyet kararını onadı. Kaftancıoğlu, hapse girebilir veya siyasi yasak alabilir” dedi.
Sánchez Amor, mesajında ayrıca kararın zamanlamasına da dikkat çekti. Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu dün 2021 Türkiye raporunu onaylayarak, “Türkiye, ısrarla Avrupa Birliği (AB) değer ve standartlarından uzaklaşıyor” değerlendirmesinde bulunmuştu.
“TÜRKİYE’DE SİYASİ YARGI GİDEREK DAHA KEYFİ DAVRANIYOR”
Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) partisinin Dış Politika Sözcüsü Nils Schmid; Sorumlu Raportör; Dietmar Nietan, İnsan Hakları Politikası Sözcüsü Frank Schwabe ve Sorumlu raportör Aydan Özoğuz tarafından kaleme alınan açıklamada “SPD meclis grubu, siyasi nedenlerle açılan davaları ve muhalif politikacılara yönelik sistematik baskıyı protesto ettiğini” ifade ederken, Sorumlu Raportör Aydan Özoğuz'un Kaftancıoğlu'na açılan davalara gözlemci olarak katıldığı ve kararın orantısız doğasına tanık olduğu da belirtildi.
Bu kararı skandal olarak değerlendiren SPD Meclis Grubu, siyasi nedenle olan mahkumiyeti şiddetle kınadığını ve kararın Türkiye’de hukukun üstünlüğünün ne kadar yıkıcı olduğunu bir kez daha gösterdiğinin de altını çizdi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Önümüzdeki yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri açısından hukukun üstünlüğü ilke ve usullerine uyulması büyük önem arz edecektir. SPD meclis grubu arkanda Canan Kaftancıoğlu. Türkiye’de liberal demokrasinin değerlerine inanan ve sahip çıkan herkesle dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz.”
Avusturya Sosyal Demokrat Partisi Avrupa Parlamentosu Delegasyonu Başkanı Andreas Schieder, “Canan Kaftancıoğlu için özgürlük” dedi. Erdoğan yönetimindeki siyasi adalet giderek daha gelişigüzel davrandığına dikkat çeken Schieder, kararın arkasında siyasi bir motivasyon olduğundan şüphelendiklerinin altını çizdi.
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE DOĞRUDAN SALDIRI”
“İstanbul’da kaybedilen seçimin ardından Türkiye’de siyasi yargı giderek daha keyfi davranıyor. Bu karar ifade özgürlüğüne doğrudan bir saldırıdır. Canan Kaftancıoğlu ve Türkiye’deki diğer tüm siyasi tutsakların derhal serbest bırakılmasını talep ediyorum.” diyen Schieder, “AB ile Türkiye arasında yeniden yakınlaşma ancak hükümetin söylem ve eylemlerinde açıkça demokrasiye ve temel haklara kendini adadığı takdirde olabilir” dedi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı'nda Devlet Bakanı Anna Lührman (Yeşiller) Canan Kaftancıoğlu ile ilgili karar hakkında “Kaftancıoğlu'na Türkiye’de demokrasi, hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü için mücadele eden herkese büyük saygı duyuyorum. Bu değerler Almanya – Türkiye ilişkilerinin merkezinde yer alır.” ifadelerini kullandı.
Alman Yeşiller'den Federal Meclis Üyesi Max Lucs ise bu kararın Avrupa'da insan hakları adına yeni bir gerileme olduğunu ifade etti.