“Önceki gece televizyonda Uğur Dündar'ın programını herhalde izlemişsinizdir. Uğur
Dündar bu programda İskenderun'da “Soğukoluk” adı verilen fuhuş ve
eğlence örgütünü gözler önüne serdi. Bu program nedeniyle TRT yönetimi
ile Uğur Dündar'ı yürekten kutlarız.
* * *
İzlediğimiz
program, genel olarak “mafya” adıyla andığımız yeraltı dünyasının küçük
yaştaki yoksul kızları ne gibi yollarla ağlarına düşürüp, bu kara
yazgılı insanları nasıl kullandıklarını, unutulmaz görüntülerle ortaya
koydu.
Kabul edelim ki Türkiye'de yıllarca yasa ve devlet tanımayan yeraltı dünyasının kuralları egemen oldu. Uyuşturucu
madde, silah, sigara ve yedek parça kaçakçılığından başlayıp, eğlence
ve fuhuş ticaretine kadar uzanan suç örgütleri, siyaset dünyası ile içli
dışlı ilişkilerle ayakta kalmayı becerdi. Silah kaçakçılarından gazino patronlarına kadar uzanan bir kirli çizgi, Türk mafyasının parmak izlerini yansıtmaktadır.
* * *
Uğur
Dündar'ın programında izledik. Gazino patronlarının “acente” dedikleri
bir “fuhuş örgütü”, çeşitli yollarla genç kızları aldatıp kaçırıyor.
Ve bu genç kızlar, bu örgüt tarafından uyuşturucu haplarla bayıltılıp,
Soğukoluk'taki fuhuş ve eğlence merkezine getiriliyor. Artık buradan
kaçıp kurtulmak olanaksızdır. Gizli dehlizler, mağaralar yapılmış,
muhafızlar ve silahlı eşkıya kiralanmıştır. On iki, on üç yaşlarındaki
kız çocukları, esir pazarlarında satılırcasına, elli bin liraya, altmış
bin liraya bu fuhuş tacirlerine teslim ediliyor. Ve bu kirli, bu iğrenç
çark, yıllarca böyle döndürülüyor…
* * *
Uğur
Dündar'ın bu programını gördükten sonra şu gözlemimizi bir kez daha
yineleyelim: Ülkemizde en yaygın, en uzun süre ayakta kalmış, en
tehlikeli ve yoğun siyasal destekli gizli örgüt “mafya”dır… (16 Nisan
1981Cumhuriyet)”
* * *
Sevgili okurlarım,
Yukarıdaki
yazı, 24 Ocak 1993 günü şehit edilen, ülkemiz tarihinin en büyük
araştırmacı gazetecisi Uğur Mumcu'ya ait. Bu vesileyle “Kalpaksız
Kuvvacı”, Mustafa Kemal'in Askeri Uğur Mumcu'yu, bir kez daha sevgi,
saygı ve rahmetle anıyorum.
* * *
Merhum
“Usta”mızın sözünü ettiği Soğukoluk bataklığı o programdan sonra
kurutuldu. Mağaralar, dehlizler toprakla dolduruldu, eğlence (!) yerleri
kapatılıp kamulaştırıldı. İskenderun'un en güzel sayfiye yerlerinden
biri olan Soğukoluk'taki tesislerde, kamu çalışanlarının yıllık
izinlerini geçirmeleri sağlandı.
İstanbul'daki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde
ortaya çıkarılan ve şimdilik aysbergin sadece su üstündeki kısmını
gösterdiği anlaşılan küçük yaştaki hamile kız çocuklarıyla ilgili
haberleri okurken aklıma, Soğukoluk'ta genç kızların işkenceyle
sürüklendikleri o fuhuş bataklığı geldi. Belli ki çok sayıda
Suriyeli bahtsız kız çocuğu fuhuş tacirlerinin eline düşmüş ve hamile
bırakılmışlar. Mağdurlar arasında ebeveynleri tarafından evlenmeye
zorlanmış ya da bir yakınının cinsel saldırısı sonucunda hamile kalmış
çocukların bulunabileceğini tahmin etmek de zor değil. Olayı örten perde kaldırıldığında, uyuşturucu ve bebek ticareti gibi başka suçların ortaya çıkabilme ihtimali de yüksek.
* * *
İlk
bakışta “Soğukoluk'taki bataklık kurutulmuş ama benzerleri büyük
kentlerin göbeğine taşınmış” dedirten insanlık suçlarıyla dopdolu bu
karmaşık yumak ve ahlaki çöküş tablosu, çeşitli bahanelerle üzeri
örtülemeyecek kadar acı Türkiye gerçekleriyle dopdolu!..
Takipçisi olacağız…