Home
17 Mayıs 2018 ( 754 izlenme )
Reklamlar

Keşke Emine Hanım’ın çantasını da konuşsak!

Birkaç gündür sosyal medyada Emine Erdoğan’ın Hermes marka çantası konuşuluyor. Çantanın fiyatının 49 bin 995 dolar olduğunu söyleyen de var, 51 bin dolar olduğunu söyleyen de. Ortalama 200 bin lira yani. Aslında Emine Hanım’ın çantaları ilk defa konuşulmuyor. Ara ara seyahatlerde verdiği pozlarda elinde tuttuğu çantanın fiyatı tartışma konusu yapılmıştı. 
Mesela 2009 yılında Davos’a giderken kolundaki çanta gazetelerde haber olabiliyordu. Hollandalı modacılara ait V&R markalı çanta çok konuşulmuştu. Lüks mağazalarda satılıyordu çanta. Modacıları uçuk kaçık olarak tanınıyordu. Markanın çanta fiyatları ise o zamanın parasıyla 925 lira ile 2 bin 200 lira arasında değişiyordu. Anlaşılan aradan geçen 9 yılda Emine Hanım Hermes’e terfi etti. Şimdi gazeteler yazamıyor ama sosyal medya konuşuyor. Ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik açmazda, aldığı maaş belli olan Cumhurbaşkanı’nın eşinin bu denli pahalı bir çanta takması eleştiriliyor. 

[Haber görseli]


AKP’lilere sorsanız ‘itibarda tasarruf olmaz’, ‘koskoca first lady Hermes kullanmayacak da ne kullanacak’ derler. Keşke Emine Hanım bu konuda bir açıklama yapsa da işin doğrusunu öğrensek. Yoksa milletin ağzı torba değil ki büzesin. Konuşmaya devam ederler: 
‘Acaba kaç çantası var?’ 
‘Gözlüğü ne marka?’ 
‘Emine Hanım çalışmıyor bile. Eşinin maaşıyla bunları nasıl alabiliyor?’ 
Sorarlar da sorarlar. Her şeyde ‘yerli’ ve ‘milli’ vurgusu yapan bir anlayışın Hermes kullanmasını saymıyorum bile.

Sayın Bahçeli ne yapmak, nereye varmak istemektedir?

Herhalde son günlerde AKP’lilerin en çok sorduğu soru bu. Nitekim dün yandaş yazarlardan birisi Bahçeli’nin çerçevesini çizdiği ve AKP tarafından reddedilen af çıkışı sonrası benzer bir soruyu Bahçeli’nin yakın kurmaylarından birisine sorduğunu yazdı.

“Haliyle bu türden görüş ayrılıklarının seçime giden yolda bir yol kazasını beraberinde getirip getirmeyeceği, ittifakın kalan şu 38 gün içerisinde hasar görüp görmeyeceği meselesi akıllara düşmüş oldu” diyordu yandaş yazar. Bu nedenle Bahçeli’nin kurmayına “Af meselesinde ortaya çıkan görüş ayrılığı ittifaka zarar verir mi” diye sorduğunu söyledi. 
Sadece o değil elbette. Bir gün önce de başka bir yandaş gazetenin yandaş yazarı aynen şu satırları dile getirdi:
“Cumhur ittifakı, Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bir işbirliğidir, parlamento seçiminde her iki parti birbirinin rakibidir. Yani bir AK Partilinin oyunu MHP’yevermesinin, Cumhur İttifakı dışındaki herhangi bir partiye vermesinden farkı yoktur. Şer cephesinin Erdoğan düşmanlığı için dizayn etmeye çalıştığı parlamentoda, daha da kritik rol kazanacak olan MHP’nin, AK Parti’yi ne kadar zorlayacağı son dönemlerde yaşananlardan rahatça tahmin edilebilir.” 
Açıkça, AKP içindeki hesaplaşmanın sandıkta bölünmeye yol açacağı endişesini dile getiriyor anlayacağınız. Ve kimi AKP’lilerin kaprisinin (siz onu MHP’ye oy vermesi olarak okuyun) “Türkiye için 7 Haziran’dan daha büyük bir ihanet anlamına geleceğini” yazdı. 
Bu işin AKP tarafı. MHP tarafını ise önce MHP milletvekili Atila Kaya’nın çıkışıyla öğrendik. Ardından Erdem Gül’ün önceki gün Cumhuriyet’in manşetinde yer alan haberinden. 
Yani uzun zamandır sessiz sedasız bir şekilde MHP içinde yürüyen ‘Erdoğan’a oy yok’ kampanyasından artık herkesin haberi var.
Toparlamak gerekirse ortaya şöyle bir manzara çıkıyor.
İYİ Parti’nin kocaman bir parça kopardığı MHP’de parti içi muhalefet Bahçeli’yi hâlâ rahat bırakmıyor. Referandumda MHP seçmeninin çok önemli bir bölümünün ‘Hayır’ dediğini AKP’liler de açıkça kabul ediyor. 
Bahçeli tabanını kaybetti. Ama bu sırada kendisine güvenen AKP’ye de kaybettirmiş oldu. 
AKP açısından daha vahimi ise parti içinde yaşanan rahatsızlıklar, çekişmeler. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a oy verse bile AKP’ye oy vermeyeceğini söyleyen kesim. Büyük ihtimalle bu kesimin de ‘Cumhurittifakı’nda olduğu için MHP’ye kayacağı hesabı yapılıyor.
Çok bilinmeyenli bir denklem gibi. Ama bu denklemin sonucunda Cumhur ittifakı tepe taklak gidiyor.

Ayşe Yıldırım

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/977256/Keske_Emine_Hanim_in_cantasini_da_konussak.html

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Depremzede aileye şehit ateşi düştü... Çadıra Türk bayrağı asıldı, ısıtıcı götürüldü Ahmet Şık'tan bomba iddialar! "Birine yasak, birine tutuklama" Kamu bankalarını bekleyen büyük tehlike! Vakalar patladı! Doktorlardan arka arkaya emeklilik başvurusu