CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu’nda, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifinin tümü üzerindeki görüşmelerde konuştu.
“SİZİN VİCDANINIZ KABUL EDİYOR MU?”
Kemal Kılıçdaroğlu, 2020 yılı bütçe sunumunu Meclis Genel Kurulunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yapmasını eleştirdi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bütçe sunuşunda Meclis’e gelmemesini eleştirerek, “Buraya gelip bütçeyi sunan kişi bir devlet memuru. Sizin vicdanınız kabul ediyor mu bir devlet memurunun gelip 2020 yılı bütçesini anlatmasını. Hani biz demokrasi diyorduk, milli irade diyorduk.Normalde buraya Sayın Cumhurbaşkanının gelmesi lazım. Sayın Erdoğan başka bir toplantıda konuşmalar yapıyor. Bu ne demektir ‘Benim parlamentoda kurşun askerlerim var’ demektir. ‘Benim gitme yetkim var ama gitmek istemiyorum’ demektir. Bu kimin bütçesi, 82 milyonun bütçesi. Bu bütçeyi devlet memuru sunacak, olmaz. Bu kürsüye tarihinde devlet memurları gelip sunmamıştır bütçeyi. Bu parlamento üzerinde vesayeti asla kabul edemeyiz. Bir devlet memurunun sunduğu bütçeyle yürütme organının vesayeti parlamentonun üzerine düşmüştür. Rejimi değiştirdik. Eskiden ne olurdu, cumhurbaşkanı yurt dışına gittiğinde onu yine seçilmiş bir kişi temsil ederdi. TBMM temsil ederdi. Ama şimdi bir devlet memuru temsil ediyor. Hani milli irade, millete saygı. Bu doğru değil” ifadelerini kullandı.
“GENEL BAŞKAN HAKİM TAYİN EDERSE KUVVETLER AYRILIĞI OLMAZ”
Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini vurgulayarak partili cumhurbaşkanı olamayacağını söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
“Parlamentonun itibarını korumamız lazım. Cumhurbaşkanı tarafsızdır. Biz salt tarafsızlık beklemiyoruz ama sonuçta cumhurbaşkanı tarafsızlık üzerine yemin ediyorsa, siyasi partinin genel başkanlığını yapamaz. Cumhurbaşkanı olabilmesi için bütün vatandaşlara eşit davranması lazım. Kucaklayıcı bir dil olması lazım. Cumhurbaşkanı hakim tayin edecek, bir partinin genel başkanı hakim tayin edemez. O hakime hepimiz farklı gözle bakarız. Şimdi Anayasa Mahkemesi, diğer yerlere AK Parti Genel Başkanı hakim tayin ediyor. Bir siyasi parti genel başkanı hakim tayin ederse kuvvet ayrılığı olmaz.”
SAYIŞTAY RAPORLARI
2018 yılı Sayıştay raporlarına dikkat çeken CHP lideri kısaca şunları söyledi;
*Sayıştay, TBMM’ye bağlıdır, TBMM adına bütçe harcamalarını denetler. Bizim verdiğimiz yetkiyi acaba yürütme organı doğru kullanıyor mu diye rapor yazar. 2018 yılı Merkezi yönetim hükümet bütçesiyle ilgili olarak 63 milyar 295 milyon 717 bin 486 TL ödenek üstü harcama tespit edilmiş. Bu harcamaların onaylanması hususu yüce Meclis’e bırakılmıştır.
* Anayasaya sınır getirdi ödenek üstü harcama yapamazsın cezalandırılırsın diyor. Ben istediğim gibi para harcarım kimseye de hesap vermem diyorlar. Toplanan para fakir fukaranın parası, bu para nereye harcandı? Neden parlamentonun iradesi çöp sepetine atıldı. Sayıştay diyor ki ben ceza veremiyorum, saptadım ödenek üstü harcamayı takdiri size bırakıyorum diyor. Evinize gidip başınızı yastığa koyduğunuzda fakir fukarayı düşünün.
* Bir olay olur. Bütçenin dışında bir ek ihtiyaç olur, borçlanma olur. Yüzde 2’yi aşmayacak şekilde ödenek üstü harcama yapılabilir. Kaç aşıldı yüzde 7. Siz demeyecek misiniz, ne oluyor bize, bizim irademizi yok sayıyor yürütme organı
* Bir başka garabete daha değinmek istiyorum. Madem samimi bir konuşma yapacağız. Kanun için dediler ki yürütme organı artık kanun tasarısı getirmeyecek. Dünyanın hiçbir ülkesinde milletvekilleri kanun hazırlamaz. Kanunu bürokratlar hazırlar. 98 maddelik kanun Meclis’ten geçti. 29 kanun bir KHK’yı ilgilendiriyor. 29 kanunu parlamentoda bilen bir tek milletvekili bile yoktur. Bundan doğal bir şey de yoktur. Çünkü bilmem için bu kanundaki yetkili kişilerle oturup konuşmak gerekir.
TRUMP’IN MEKTUBU
ABD Başkanı Trump’ın, Erdoğan’a yazdığı mektubu hatırlatan CHP lideri şöyle konuştu;
* Trump’ın yazdığı mektup asla kabul edilemez. O mektup geldiği gün ya geri gönderilecekti ya da Büyükelçiye verilip iadesi sağlanacaktı. Bu yaşanan benim ağrıma gitti, sizin de ağrınıza gitmesi gerekirdi. Ne demek, cebime koyacağım ve orada iade edeceğim. Hani Türkiye’nin şan ve şerefini koruyacaktın? Bu benin ağrıma gidiyor, sizin de ağrınıza gitmeli. Bu tür şeylere Meclis olarak karşı durmamız lazım.
* Biz kendi aramızda kavga edebiliriz. Bizim bayrağımız, vatanımız bir. Farklı kimlik ve siyasi görüşe sahip olabiliriz ama biz bu vatanda yaşıyoruz. Bizim vatanımıza bir başka kişinin farklı bakmasını asla kabul edemeyiz. Beni üzen nokta nedir biliyor musunuz? Tek bir cümlenin bile çıkmamış olması. En sert cümlelerle eleştirilmesi gerekirdi.
“ERDOĞAN’IN AVUKATLARININ MAL VARLIĞI ARAŞTIRILSIN”
Yargıda çok ciddi bozulmaların olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, konu hakkındaki açıklamasında şunları ifade etti;
* Ben buradan Adalet Bakanlığı’na açık ve net bir çağrı yapıyorum. Erdoğan’ın avukatlarının mal varlıklarını araştırın. Milyon dolarlarını araştırın.
* Mahkemeden parayla adam kurtarma var, hakim tayin ediyorlar. Hakimler ve savcıların üzerindeki en etkili kişi onlar. Nasıl olur da bir avukat başsavcıya ‘şu kül tablasını getirir misin’ der ve başsavcı koşa koşa gidip alıp gelir. Bu mudur düzen, adalet, hak? Biz buna isyan ediyoruz.
* CHP adına değil. Bu işin bir partiyle işi yok. Bu bir adalet sorunudur. Ama siz sessiz kalıyorsunuz. En azından çok açık bir şey söyleyemiyorsanız bari gidip konuşun, gidip söyleyin.
“PARALAR NEREYE GİDİYOR?”
Ülkedeki ekonomik duruma da dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de 2 milyon 136 bin kişi asgari ücretin altında ücret alıyor. Bin TL’nin altında 847 bin 643 kişi, dul ve yetim aylığı alıyor. Şu an bin TL’nin altında normal emekli maaşı alan kişi yok, bu doğrudur. Türkiye 20022019 yılları arasında yabancılara ödediği faiz 173 milyar 55 milyon dolar. Londra’da bir avuç tefeciye verilen faiz, saniyede 596 dolar. Ben şimdi soruyorum, bu paralar nereye gitti?” dedi.
https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/kilicdaroglumeclistekonusuyor25499491/