CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox Tv'de yayınlanan İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat programına konuk oldu.
“KARARI EŞİMLE BİRLİKTE ALDIK 1 HAFTA SÜRDÜRECEĞİZ”
Zamlara tepki olarak elektrik faturasını ödemeyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun evinin elektriğinin kesilmesine dair şu açıklamalarda bulundu:
“4 milyon hanenin elektriği kesildi 2021 yılında. 21. yüzyılın Türkiye’sinde 4 milyon hane nasıl elektriksiz kalır bunu içime sindiremiyorum. Bunu yılbaşından gelen zamları kattığımızda daha büyük bir felaket var. Eldeki resmi rakamlara göre bunları sizlerle paylaştım siz o ailelerin sesi olursanız bir siyasetçi olarak görevinizi yapmış olursunuz. Ben onların derdine derman olmak, sorunlarını duyurmak, izlenen ekonomi politikalarını topluma duyurmak için bunu yaptım.
Bu aileler de çocuklar, yaşlılar, engelliler var ve hepsinin dramını dile getirmek istedim. Enerji bir haktır ve bunu verecek olan da sosyal devlettir. Yönettiği ülkede milyonlarca kişi elektriksiz ise o artık yönetemiyor demektir. Bu devlet, halktan dolarları toplayıp bir avuç kişiye, 5’li çeteye veriyor, kendi halkına dolarla borçlanan bir hükümetten bahsediyorsunuz. Bu hanelerin yaşadığı sorun bir de tarlada çalışan çiftçilerin de elektrikleri kesiliyor. Akıl mantık unutulmuş, devlet yönetilmiyor. Bu kararı eşimle birlikte aldık ve bir hafta boyunca da sürdüreceğiz.”
“MİLYONLARIN SESİNİ DÜNYAYA DUYURMAK İSTEDİM”
Kılıçdaroğlu, Küçükkaya'nın, “Peki elektriğinizin kesileceğini tahmin ettiniz mi, o anlarda neler hissettiniz?” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Eşimin telefonuna borçlarımız düzenli olarak geliyor, ben daha önce fatura ödemeyeceğim diye kamuoyuna açıklama yapmıştım. Elektrik kesilince bana haber ver demiştim eşime.
Sonra genel merkeze gittim ve video çekerek kamuoyu ile paylaştım ilgili şirket görevini yapıyor, ben elektrik faturasını ödeyecek mali güce sahibim ama ben elektrik faturasını ödeyemeyen o milyonların sesini dünyaya duyurmak istedim.
Bu yüzyılda evlerde elektrik olmadığını, koltuklarında rahat oturan 5’li çetenin de saray sosyetesinin de bilmesini istedim.”
Küçükkaya, “Siz şu anda mutfaktasınız ve dün elektrikler kesildi gece karanlıkta ne yaptınız?” sorusuna da, Kılıçdaroğlu, “Akşam eve geldim komşularımız tüp ile aydınlatma aracı getirmişlerdi. Biz de gelirken fenerleri getirdik evi biraz aydınlattık saat 21: 00’da kamuoyuna bir çağrıda bulundum. Eşim evden çıkarken de medyaya açıklama yapmıştı. Sonra küçük bir park var evin önünde gazeteci arkadaşlarla buluştuk ve onları da yanıtladım. Akşam oldu bütün komşularıma teşekkür ederiz, akşam yemek pasta ve çaylar göndermişlerdi. Komşu dayanışması sergilediler ve lambalarını kapamışlardı eşim onları aradı ve lambalarını yakmalarını istedi. Komşularla dayanışmayı görmek, elektrik çekelim diye öneri getirenler oldu ama biz hayır dedik milyonların sesi olmak onu duyurmak istiyoruz dedik, güzel bir atmosfer oldu” diye konuştu.
“AK PARTİLİ VEKİLLER BİZ ÖDEYELİM DİYE UCUZ KAHRAMANLIK YAPIYORLAR”
Kılıçdaroğlu, Küçükkaya’nın, “Faturanız önceden ne kadar geliyordu tutarı nedir?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“Otomatik ödeme talimatı verilmişti aslında evde ben ve eşim yalnız kalıyoruz, bin küsur lira geldi. Önemli olan elektrik faturasını ödeyemeyen yurttaşların sesi olmaktı. Bir hafta sonra faturayı ödeyeceğiz, tabi biz geniş kitlelere duyurduk da saray sosyetesi duydu mu, 5’li çete duydu mu? Bana Ak Parti’ye yakın bazı arkadaşlar ‘biz sizin faturanızı ödeyelim’ diyerek ucuz kahramanlık yapıyorlar ama onlar hala ne yaptığımı anlamış değiller, benim için bu çok düşük bir rakam.
Biz hangi siyasi partilerde olursak olalım, her evde huzurun bereketin olması, her siyasi partinin ortak hedefi olmak zorunda. Bugün yaşanan dram felaket izledikleri ekonomi politikası en hızlı iflas eden politika oldu hala farkında değiller. Biz aile desteklerini getirerek bu sigorta fonundan ödeyeceğiz ve artık hiçbir aile elektriksiz kalmayacak ben o sözü veriyorum ve hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, hiçbir aile karanlıkta kalmayacak.”
“HER TARAFIMIZ ALTIN KAPLAMA OLSA NE OLUR”
İzleyicilerden mutfağın çok mütevazi olduğuna dair mesajlar geldiğini kaydeden Küçükkaya'ya Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:
“Ankara Çukurambar'da 5 katlı binanın 1. katındayız evimiz 4 oda. 140 metrekare. Çalışma odam var yan tarafta. Salonumuz var orası da bana göre güzel. Eve çok az uğruyorum siyasete girdikten sonra evi otel gibi kullanıyoruz diye espri yapıyorum.
Torunlarım, kızlarım geliyor eve o zaman ayrı bir neşe oluyor her tarafımız altın kaplama olsa ne olur, yediğimiz içtiğimiz belli. Önemli olan yediğiniz lokmanın hakkını vermek ve o lokmanın haram olmaması. Karnınız doyarken bu ülkenin insanın düşünüyorsanız o zaman siyasetçi olarak görevinizi yapmış olursunuz.”
“BU BİREYSEL BİR EYLEM EVİN ÖNÜNE KİTLELER GELMESİN”
Kılıçdaroğlu, elektriğin kesilmesinden itibaren aldığı geri dönüşleri de şöyle aktardı:
“Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin sayın genel başkanları aradılar, o farkındalığın ne kadar önemli olduğunu anlattılar kendilerine yürekten teşekkür ederim. Cumhur İttifakı’nı oluşturan liderler bundan rahatsız, gerçeğin bu kadar net bir şekilde topluma yansımasını gördüler, en azından geniş kitleler gördü.
Partili arkadaşlarımdan sakin olmalarını, başka eylem yapmamalarını istedim, bu sivil itaatsizlik değildir, bireysel bir eylemdir. Evin önüne kalabalıklar gelmesin istedim, olay başka yerlere gidebilirdi, ben bu haksızlığı herkese göstermek istedim, devletin sosyal devletten uzaklaştığını ve bunu iktidarın yaptığını anlatmak istedim.
İktidar sahiplerine enerji çeki verin diyorum en azından yoksul aileler bununla faturalarını ödeyebilir. Onların ifadesi ile ‘şu cehape’ diyorlar ya aslında yaptığım her eleştirinin devamında da bir öneri getiriyoruz. Bir sermaye gurubu olağanüstü zenginleşiyor ama büyük bir kısım da yoksullaşıyor. Cengiz Holding’e 37 ihale verildi, 2 milyarı aşkın bir gelirleri var vatandaştan alıyorlar ama buna rağmen görevlerini yapmıyorlar.
Ben halkıma söz verdim, iktidar olunca onların yurt dışında götürdüğü tüm paraları Türkiye'ye geri getireceğim. 2022 başında elektriğe olağanüstü zamlar geldi ve bu rakamları yayınlamıyorlar bu sene kaç kişinin elektriği kesildi. Rakamları gizleyen bir devlet olur mu? Kur korumalı mevduatı olan milyonları alan 5 kuruş vergi ödemiyor ama ekmek alan vergi ödüyor, bu adaletsizliklere son vereceğiz.”
“EMEKLİ OY KULLANIRKEN ELİNİ VİCDANINA KOY”
Küçükkaya'nın “Siz emeklilerimize ikramiye verilecek demiştiniz ve iktidar bu sesi duymuştu. Fakat sadece 100 liralık artış oldu” sözleri üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Emekliler geçinemiyor ve ben daha önce emeklilere en azından asgari ücret kadar ikramiye verilmesini istemiştim. Bin lira yaptılar ama aradan uzun zaman geçti onu da bin 100 lira yaptılar. Yine iktidara söyledik enflasyon yüksek dedik. Önce topluma verebiliriz açıklaması yaptılar, pozitif bir şekilde. Sonra hayır emekliye para vermeyeceğiz dediler. Eğer siz gerçekten emekli olduğunuzda rahat yaşamak istiyorsanız sizin ödediğiniz vergileri bir avuç kişiye ödeyen bu düzene son vermek için sandığa gideceksiniz.
Emekliye şunu diyorum, oy kullanırken elini vicdanına koy, verdikleri sözlerin hangisini yerine getirdiler. Türkiye'yi dünyanın gelişmiş 10 ülke arasına sokacaklardı biz ilk 20'den bile düştük. Asgari ücret açlık sınırı altında olur mu? Orada insanlar perişan demektir. Kimse endişe etmesin, bu ülke zengin ve güçlü bir ülke. Yeter ki bu ülkeyi aklı fikri hür olan insanlar yönetsin, devletin harcadığı her kuruşun hesabını vermek onurlu bir siyasetçi hareketidir. Siz sarayda oturup vatandaşı perişan edemezsiniz. Ecevit'in de dediği gibi; Ne ezen, ne ezilen, insanca, hakça bir düzen.”
“PAZAR GÜNÜ 6 LİDER BİR ARAYA GELECEK”
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
“Pazar günü siyasi liderler ile görüşme olacak 6 lider bir araya gelecek. Türkiye'nin sorunlarını konuşacağız. Seçim güvenliği komisyonu ve sandık güvenliği konuşulacak. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi konuşacağız. Cumhur ittifakı 5’li çetenin, Millet İttifakı ise milletin ittifakıdır. Milletin huzurlu olmasını istiyoruz. 6 lider Türkiye'yi geziyorlar ve sorunları bir masanın etrafında konuşuyoruz, yazılı hale getiriyoruz. Türkiye'yi güzel günler bekliyor. Son olarak da az kaldı. Seçim sandığı geldiğinde de içimize huzur dolacak.”