Önce hesap dondurularak para çıkışı engellendi, ardından savcılığa ihbarda bulunuldu.
Paranın izini süren MASAK, yaptığı araştırmada, 9 kilo altın, 120 bin dolara tekabül eden ve bugünkü güncel rakamla 28 milyon liranın bir dönem Bağlar Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğünde çalışan Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu’nun baldızı ve aynı zamanda belediye başkan yardımcısı olan Deniz Gürdeğir’e ait olduğunu tespit etti.
Gürdeğir, paraların aile arazilerinin satışından elde edildiğini, 9 kilo altın, 120 bin dolar bozup TL cinsinde yeğeni adına açtığı hesaba parayı yatırdıklarını söyledi.
Ancak Tapu Müdürlüğü ile yapılan yazışmada, Gürdeğir ailesi adına herhangi bir arazi satışına dair tapu kayıtlarına rastlanılmadığı bildirildi.
Şaibeli para trafiği ile ilgili savcılık delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verirken, akıllara Belediye Başkanı Beyoğlu’nun haksız menfaatten elde edilen gelirleri soyadı aynı olmayan üçüncü derece yakınlarının hesabına aktarıp mal kaçırdığı sorusunu getirdi.
HESAP DONDURULDU
Diyarbakır’da 7 Temmuz 2020 tarihinde özel bir banka şubesinde açılan hesaba 6 milyon lira şüpheli para girişi yapıldı. MASAK, bu kişinin herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığını, yaşı itibariyle böyle bir paraya sahip olamayacağı için öncelikle hesaptan çıkışı yapılmasını engelleyip hesabı dondurdu.
Ardından da paranın kaynağının araştırılması için Cumhuriyet Başsavcılığına suç gelirlerinin aklanması ve önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet suçundan ihbarda bulundu.
"PARA BENİM DEĞİL TEYZEMİN"
İfadesi alınan E.B, paranın teyzesi Deniz Gürdeğir’e ait olduğunu belirterek, “Teyzem bekârdır. Ben de küçüklüğümden beri kendisiyle yaşıyorum. Teyzemin bu parayı nereden ve nasıl kazandığını bilmiyorum. Bu parayı teyzem vekâletimi alarak çekmek istedi, parayı neden çekeceğini de bilmiyordum. Teyzem Sürücü kursunda çalışıyor. MASAK raporunu hazırlayan uzmanlar benimle görüşmedi, paranın kaynağıyla ilgili bilgilere nasıl ulaştıklarını bilmiyorum” dedi.
"9 KİLO KÜLÇE ALTIN 120 BİN DOLAR BOZDURDUM"
Bu ifade üzerine bu kez Deniz Gürdeğir’in ifadesi alındı. Milli Eğitim Müdürlüğü'nde memur olarak çalıştığını belirterek, “Bazı taşınmazları satarak altın aldığını, 9 kilo külçe altın, 120 bin dolar da parası olduğunu, bu parayı kasada gizlemek istemediğini belirterek, “Kuyumcuların da son dönemlerde dolandırıcılık yaptıklarını görünce altın ve doları bozdurup bankaya yeğenimin hesabına yatırdım. Kendisine 2 yaşından beri ben bakıyorum. Bekarım ama o benim evladım gibidir. Bana bir şey olursa faydalanması için bu parayı hesabına aktardım” dedi.
KÜLÇE ALTININ KAYIT ALTINA ALINMA ZORUNLULUĞU YOK
Altınları bozdurduğunu iddia ettiği kuyumcu M.T ifadesinde, “Deniz Gürdeğir benimle sürekli altın alışverişi yapar. Mal varlığı bir hayli fazladır. Birkaç sürücü kursuna ortaklığı var. Alışverişleri elden yaptığımız için herhangi bir belge sunamıyorum. Çünkü Deniz külçe altın kullandığı için bunların kayıt altına alınması zorunlu değil” dedi.
"BİZDE ALTIN BOZDURMADI KENDİSİNİ TANIMIYORUZ"
Kuyumcular R.C ile İ.C ise Deniz G.’yi tanımadıklarını ve aralarında altın alım satımı gerçekleşmediğini, Deniz G.’nin kendilerinde altın bozdurduğu ifadesinin doğru olmadığını belirttiler.
ARAZİ SATIŞI DEDİ AMA RESMİ BELGE SUNAMADI
MASAK da hazırladığı Mali Tespit raporunu soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Raporda, Deniz Gürdeğir’in aile arazilerinin satışı ile bu parayı elde ettiğini, parayı bugüne kadar yastık altında tuttuğunu belirtmiş olmasına rağmen arazi satış işleminin gerçekleştiğini kanıtlayacak resmi belge sunamadığına dikkat çekildi.
PARALARI YASTIK ALTINDA TUTUP SONRA BANKAYA YATIRDI
Mali tespit raporunda, Gürdeğir’in bu parayı yastık altında tuttuğu şeklinde beyanda bulunmasına rağmen sonraki beyanında parayı uzun süre kuyumcuda sakladıklarını, aralarında üst düzey bürokratların da yer aldığı çok sayıda kişinin Zerya Kuyumculuk sahipleri Zülküf ve Zülfikar Ortaç tarafından dolandırıldıklarının açığa çıkması üzerine parayı kuyumcudan çekip bankaya yatırma kararı aldığı şeklinde beyanda bulunduğu bilgisi yer aldı.
BEYOĞLU’NUN BALDIZI ÇIKTI VE ÖZEL KALEMDE ÇALIŞTI
Raporda, E.B’nin banka hesap hareketleriyle ilgili teyzesi Deniz Gürdeğir’in vekâletname ile vekil tayin edildiği, bu kişinin meslek hanesinde öğretmen ibaresinin yer aldığı, aynı zamanda Hüseyin Beyoğlu’nun başkanlığını yaptığı AKP’li Bağlar Belediyesinde bir dönem özel kalem müdürlüğü yaptığı bilgisine yer verildi.
Deniz Gürdeğir’in Hüseyin Beyoğlu’nun baldızı, hesabına para yatırılan engelli E.B’nin de Beyoğlu’nun ölen bir başka baldızının kızı olduğu belirlendi.
SUÇ GELİRİ OLDUĞUNA DAİR İZ VEYA EMARE YOK TAKİPSİZLİK
Savcılık 9 kilo altın, 120 bin doların bugünkü güncel rakamla karşılığı olan yaklaşık 28 milyon lira paranın öncül suçtan kaynaklandığını gösteren herhangi bir iz, emare veya delil bulunmadığını, öncül suçun varlığının tespit edilememesi nedeniyle suçtan kaynaklanan malvarlığı değerini aklama suçu oluşmadığından E.B hakkında takipsizlik kararı verdi.
Paranın arazi satışından elde edildiğini iddia etmesine rağmen arazi satışı yapıldığına dair tapu kaydı bulunmadığı halde dosyada tanık olarak ifade veren Deniz Gürdeğir hakkında da şüpheli sıfatıyla herhangi bir işlem yapılmaması dikkat çekti.
E.B’nin teyzesi olan ve Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu’nun da hem yardımcısı hem de baldızı olan Deniz Gürdeğir’in bir dönem de Belediyenin özel kalem müdürlüğünü yaptığı belirlendi.
Adı rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelen Hüseyin Beyoğlu’nun haksız kazanç sağlayarak yakınlarının adına para aktardığı iddiaları da akıllarda soru işareti bıraktı.
Sözcü