Türkiye, son yıllarda giderek fakirleşiyor ancak ekonomik koşulların ağırlığı hiç bu seneki kadar fazla olmamıştı. Özellikle geçtiğimiz yılın sonlarında dolar/TL kurundaki hızlı yükseliş ile birlikte birçok ürüne yüzde yüzün üzerinde zam geldi. Aydan aya bile fiyatların değiştiği bu ekonomik ortamda vatandaşlar kışı nasıl geçireceklerini kara kara düşünüyor. Doğal gaz ve kömür fiyatlarının her geçen gün zamlandığı Türkiye’de vatandaşlar, kış mevsimine girilmesiyle birlikte, mont, bot, kazak gibi kışlık kıyafet ihtiyaçlarını satın almakta zorlanmaya başladı.
Gerçekgündem'den Elif Ünsal Ece Seçil Şahin'in haberine göre; Orta sınıf vatandaşların birçoğu, barınma ve yiyecek ihtiyaçları dışındaki birçok şeye bütçe ayıramadığı için en uygun fiyatlı olanı almaya çalışıyor. Eskiden ‘uygun’ diye tercih edilen markaların bile artık yanına yaklaşılmıyor. Vatandaş bir gün alamadığı kıyafeti ertesi gün almaya çalışırsa yine zamlarla karşılaşıyor. Soğuk geçen kış aylarında zorunlu ihtiyaç olan kışlık kıyafetlerin bu denli pahalılaşması sonucu artık vatandaşlar ikinci el kıyafetlere yöneliyor.
Geçtiğimiz yıl satın alınan bazı kışlık ürünlerin son yıllardaki fahiş fiyat artışları:
İKİNCİ EL ÜRÜN UYGULAMALARI RAĞBET GÖRÜYOR
Derin yoksulluğun böylesine arttığı ortamda ikinci el ürün satışlarının yapıldığı uygulamalar da hayli ilgi görmeye başladı. Hem alış hem de satış yapılabilen bu platformlarda vatandaşlar az kullanılmış veya etiketi bile sökülmeden satışa konulan ikinci el ürünleri biraz daha uygun fiyata satın alabiliyor.
Ancak şunu da belirtmekte fayda var. Elinde akıllı telefonu olmayan, uygun fiyatlı kıyafete çeşitli uygulamalar sayesinde erişemeyen milyonlarca insan var. Bu kişiler de ikinci el kıyafet pazarlarından bütçelerine uygun giysi bulmaya çalışıyor, çoğu zaman yapılan yardımlarla ayakta duruyorlar.
BAĞIŞLAR YERİNİ İKİNCİ EL SATIŞA BIRAKTI
Eskiden temiz kullanılmış, yırtığı ve söküğü olmayan kıyafetler, maddi durumu iyi olmayan komşulara, akrabalara verilir veya çeşitli kurumlara bağışlanırdı. Ancak ekonomik olarak ayakta durmanın güçleştiği Türkiye’de artık kıyafetler bağışlanmak yerine satılıyor. Böylece ikinci el kıyafet alanlar daha uyguna giyinebilirken, satış yapanlar ise ev ekonomilerine bir nebze de olsa katkı sağlayabiliyor. Bir kere giyilmiş mezuniyet, nişan elbiseleri ve gelinlikler ikinci el ürün satış uygulamalarında başı çekiyor. Bunun dışında yine kışlık kazak, bot ve montların ikinci ellerine de büyük rağbet var. Markalar yeni sezonda fahiş fiyatlarla satışa sunduğu için birçok vatandaş az kullanılmış marka veya marka olmayan ürün tercih ediyor.
Orta sınıfın ikinci el ürünlerini bağışlamak yerine satmaya yönelmesi, daha önce bağışlanan kıyafetlerle hayatını sürdüren yoksul kesimi de derinden etkiliyor. Yoksul kesimin zaten zor olan giyim ürünlerine ulaşması, ikinci el ürün satışları ile daha da zor bir hale bürünüyor.
Elbette ikinci el ürünlerde bazı riskler de var. Örneğin çalıntı ürün satışı yapan kötü niyetli insanlarla karşılaşabiliyorsunuz. Online platformlardan yapılan alışverişlerde ise elbette dolandırıcılık riski büyük. Bu nedenle ikinci el ürün almak isteyenler bilindik uygulamaları kullanmaya yöneliyor. Bilinmeyen uygulamalardan alınan ürünlerde sorunla karşılaşılabileceğini aktaran ikinci el ürün kullanıcıları, neden ikinci ele yöneldiklerini Gerçek Gündem’e anlattı.
"İKİNCİ EL ALMAK ZORUNDAYIM"
Ankara’da öğrenci olan İrem K. okul masraflarını karşılayabilmek için ailesinden kısıtlı destek görebiliyor. Babası hayatta olmayan İrem, annesinin kazandığı paranın kendisine ve kardeşine ancak yettiğini söylüyor. Bir yandan okuyan bir yandan da çeşitli işlerde part time çalışmak zorunda olduğunu söyleyen İrem, giyim alışverişi için ikinci el ürünleri tercih ettiğini söylüyor. İrem, “Benim Ankara’da ikinci yılım. Buraya Çanakkale’den geldim ve zor şartlar altında hukuk fakültesini kazandım. Derslerim yeterince ağır ancak geçinebilmek ve asgari ihtiyaçlarımı karşılayabilmek için çalışmak zorundayım. Alım gücümüzün düşmesi, bir parça giysinin dahi 300400 liralara satılması beni ikinci el ürün satan uygulamalara yönlendirdi. Uygulamalarda hem kullanmadığım ve iyi durumda olan eşyalarımı satıyorum hem de eşyalarını satan diğer kadınlardan piyasanın çok altında fiyatlarla ürün alabiliyorum. Ben de ikinci el kullanmak istemem ancak ülkenin ve ailemin şartları beni buna itiyor. Bu durumda dahi sıfır ürün alabilen arkadaşlarım var ancak onlar da fiyatların pahalılığından şikayet ediyor. Üstelik insanca yaşamak istediği için yurtdışına giden arkadaşlarımıza süfli gibi yakıştırmalar yapılıyor. Ekonomik durumun bir an önce düzelmesini diliyorum ancak alım gücümüz artsa dahi sanırım bir süre daha ikinci el almaya devam edeceğim.” diyerek durumu özetliyor.
"UYGULAMADAN ALMAYARAK HATA YAPTIM"
Evli ve 2 çocuk annesi olan Sevgi U. ikinci el ürün almaya 2 sene önce başladığını anlatıyor. Sevgi, çocuğu olduktan sonra iş hayatına nokta koyan bir genç anne. Çocuklarının masraflarına yetişme konusunda son zamanlarda iyiden iyiye zorlandıklarını anlatan Sevgi, daha önce online alışveriş yaptığı bir site tarafından dolandırılmış. Sevgi “Ben hem ürün alıyor hem de satıyorum. Bazı bilinen uygulamalar ürün satışından komisyon aldığı için daha fazla kazanma amacıyla bilinmeyen sitelere yöneldim. Ancak hayatımın hatasını yaptığımı aldığım ürün yerine bir çift çorap geldiğinde karşımda muhatap bulamayınca anladım. Elbette paramı kaptırdığımla kaldım ve herkesin bildiği o ikinci el uygulamalara yöneldim. Bu uygulamalarda ürünün tesliminden sonra ödemeyi onaylamadıkça karşı tarafın hesabına 24 saat süreyle yansıtılmıyor. Bu nedenle dolandırıcılık ihtimali yok. Gerçekten bazıları sıfırdan farksız ancak piyasanın üçte bir fiyatına onlarca ürün aldım. Aldığım ürünleri kullanmadan önce mutlaka temizletiyor ya da yıkıyorum. Böylelikle hijyen sorunu yaşamıyorum. İki çocuğumuzun masrafları her gün katlanırken bir de giyim kuşam için bütçe ayıramıyorum açıkçası. Umarım ekonomik koşullar kısa sürede düzelir ve çocuklarımızı güzel bir geleceğe taşıyabiliriz. Ben kullanıyorum ama çocuğum ikinci el kullansa çok üzülürüm.” ifadelerini kullanıyor.
"HİÇ AKLIMDA YOKTU"
Reyhan S., ikinci el ürün kullanımına ilk olarak ‘vintage’ modasına kapılarak başlamış. Özel bir üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışan Reyhan, “Öğrencilerimin önerdiği ikinci el ürün uygulamaları ile tanışmam çok uzak sayılmaz ancak vintage sevdiğim için sık sık ikinci el satan mağazaları ziyaret ediyordum. Uygulamalarla tanıştıktan sonra bazılarını hiç kullanmadığım ürünlerimi kolayca elimden çıkararak kazanca çevirdim. Beğendiğim bazı ürünleri de satın aldım. Ancak ikinci el ürün kullanmaya mecbur olmak ayrı bir konu. Ben tercih ettiğim için alıyorum, tercih etmediği halde bütçesi ikinci ele yetenler için üzülüyorum. Ülkemizin her yerinden zenginlik fışkırırken ekonomimizin bu kadar kötü olmasına anlam veremiyorum.” açıklamasını yaptı.
“ESKİDEN İKİNCİ EL EŞYA KUTUSUNA KOYARDIM ARTIK SATIYORUM”
ETicaret uzmanı olarak çalışan Betül S., ikinci el kıyafet uygulamalarının çok popüler olduğunu belirterek, ilk olarak hiçbir yerde bulamadığı koleksiyon parçalarını almak için bu uygulamalara yöneldiğini ancak daha sonra uygun fiyatlı olduğu için de tercih ettiğini söyledi.
Betül S., “Böyle uygulamalar şu anda popüler. Malum ekonomik sıkıntılar insanları ikinci el eşya piyasasına mahkum bıraktı biraz. Çoğu insanın ekonomik durumu şu anda bir mağazadan gidip kışlık ya da yazlık alışverişini yapmaya imkân vermiyor maalesef. Bu uygulamalarda etiketli ve uygun fiyatlı sıfır ürünler de oluyor. Kullanılmış ikinci el eşya da çok fazla satılıyor.” diye konuştu. Daha önce ikinci el eşyalarını bağışladığını söyleyen Betül S., “Aslında eskiden ikinci el eşya kutusuna koyardım, ihtiyaç sahipleri kullansın diye. Sonra bu uygulamaları keşfedince ben de satmaya başladım Ufak da olsa maddi bir getirisi oluyor.” dedi.
“YENİ KIYAFET ALMAM İÇİN ÖNCE SATMAM GEREK”
İkinci el eşya uygulamalarını bu yıl başında kullanmaya başladığını söyleyen Melisa B. ise, “Nişanım için tepsi almam gerekiyordu. Birinci elin pahalı olduğunu gördüğümde ikinci el sitelerden almak için uygulamayı indirdim ve oradan aldım. Her şeyin çok pahalı olduğu bu devirde çoğu şeyi maalesef artık ikinci el almaktayım.” şeklinde konuştu. İkinci el eşya uygulamaları üzerinden hem alış hem de satış yaptığını söyleyen Melisa B. bu şekilde kendi ekonomisine de katkı sağladığını söyledi. Melisa B., “Evet ikinci el kıyafet, aksesuar gibi ürünlerimi satıyorum. Ekonomime katkı sağlasın diye satıyorum. Sattıklarımdan elde ettiğim gelirle yeni kıyafet alıyorum. Yani aslında şu anki ekonomik durumumda yeni kıyafet almak için önce satmam gerek.” ifadelerini kullandı.