Depremle birlikte pek çok tartışmaya neden olan Kızılay’da skandallar bitmiyor.
Birgün'den Mehmet Emin Kurnaz'ın haberine göre, Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık ve Baş Müfettiş Tahir Kahveci’nin Kızılay çalışanlarına mobbing uyguladığı, çalışanların sosyal medya paylaşımları ve beğenileri nedeniyle tehditkar mektuplar gönderildiği açığa çıktı. Genel Başkan Kınık’ın, Nisan 2022 tarihinde Kızılay’ın çalışanlarına yönelik zam politikası ve liyaktsız yöneticilere ilişkin çıkan haberlerin ardından hem kendisini ‘iyi bir yönetici’ olduğunu göstermek hem de kurumun itibarını düzeltmek adına sosyal medyada paylaşımlar yaptırdığı da iddia edildi. İşten çıkarılan çalışanlardan edindiğimiz bilgilere göre WhatsApp gruplarında yazılan bu paylaşımların içeriğinde çalışanların “Kızılay’da ne kadar mutlu oldukları, Başkan Kınık ile gurur duydukları” söylemeleri istendi. Ancak beklenenin aksine Kızılay’da çalışan 20 bin personelin çoğunluğu bu talebe ‘kayıtsız’ kaldı. İddiaya göre bu durumdan hoşnut olmayan Başkan Kınık, 2022’nin Eylül, Ekim ve Kasım aylarında çalışanları üzerindeki baskıyı artırdı. Çalışanların sosyal medya hesaplarını inceleyen kurum, Başkan Kınık ve Baş Müfettiş Tahir Kahveci imzasıyla çalışanlara tehditkar zarflar gönderdi.
Söz konusu zarflarda, “Bu tweeti neden beğendin? Bunu beğenmekteki amacın nedir? Kurumu kötü mü göstermek istiyorsun?" gibi sorular yer aldı. Çalışanların kuruma verdiği yanıtları değerlendirmek üzere Baş Müfettiş Tahir Kahveci görevlendirildi. Çalışanlar, iddiaya göre yanıt verdikleri zarfları elden Müfettiş Kahveci’ye iletmek üzere odasına gittiklerinde dosya numarası istedi. Bunun üzerine Kahveci, “Siz şimdi bu iddiaları kabul mü ettiniz?” sorusuyla karşılaştı. Çalışanların “Art niyetimiz yok” açıklaması üzerine "Salakların hepsi işten atılacak" dedi.
MUHALİF GAZETELERDEKİ HABERLERİ BEĞENMİŞSİN!
Soruşturmalar sonucunda 1 Ocak itibariyle aralarında doktorların da olduğu 25 kişinin tazminatsız işten çıkarıldığı belirtiliyor. İşten çıkarılan sağlık çalışanlarından aldığımız bilgiler ise skandalın boyutunu gösterdi. Davanın sürmesi nedeniyle ismini yazmadığımız bir sağlık çalışanı, “Birçok arkadaşıma zarf yolladılar. Bana zarf gelmedi. Benden bizzat sözlü savunma istediler. Bana sordukları sorular arasında, ‘BirGün Gazetesi’nin Kızılay’ın zam haberlerini neden beğendin? Muhalif gazetelerin haberlerine neden yorum yaptın?’ gibi ifadeler vardı” dedi.
Soruşturmaya konu olan beğeni, paylaşım ve yorumların Kızılay çalışanlarına yüzde 1,2 zam yapıldığı dönem olduğunu vurgulayan eski Kızılay çalışanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Yüzde 1,2 zam yapılmıştı. Bu komik rakam da 56 TL’ye tekabül ediyordu. Ben de o dönem ‘Bu zamlarla marul bile alınmaz’ demiştim. Sonrasında iki kez savunma verdim. Beni de işten tazminat vermeden attılar. Gerekçesi ise ‘kurum itibarını zedelemek, Genel Başkan Kınık hakkında kamuoyunda kuşku uyandıracak ifadeler kullanmak” diye konuştu. Eski çalışan sözlerini şu detayla bitirdi: “Ayrıca deprem faciası hepimizi çok üzdü. Kılızay’da büyük eksikler yaşandı. Pek çok arkadaşımız işten çıkarılmalarına rağmen depremzedelere yardım etmek için gönüllü olarak kuruma gittiler.”
bir başka işten çıkarılan çalışan da benzer nedenlerle kendisinin tazminatsız olarak işten çıkarıldığını anlattı. Şubat ayında Kızılay’ın kendilerine yüzde 22 zam yaptığını 1 Nisan’da ise yüzde 1,2 ‘iyileştirme zammı’ yapıldığını hatırlatan eski çalışan, “Twitter’da BirGün Gazetesi’nin ‘Zammın hası kendilerine’ başlıklı haberi paylaşmıştım. 1,2’lik zamma ilişkin ise ‘1 Nisan şakası mı bu?’ şeklinde paylaşımda bulunmuştum. Bunun yanı sıra Evrensel ve Sözcü gazetelerinin haberlerini, CHP Milletvekilleri Burcu Köksal ve Murat Emir’in paylaşımlarını beğenmiştim. Kurum içinde bir haberleşme sistemi var. Hakkımda soruşturma açmışlar, savunma istediler” dedi.
AHLAK VE İYİ NİYETE UYMAYAN PAYLAŞIMMIŞ!
“30 Aralıkta İş Kanunu’nun 25. Maddesi’nin B fıkrası gereği işten atıldım” ifadelerini kullanan eski çalışan sözlerini şöyle sürdürdü: “Paylaşımlarımın ekran görüntüsü alınmış. ‘Eşim çalışmıyor, tek maaşlıyım’ dedim. Özür dilediğimi de bildirdim. 15 yıldır burada çalışıyorum. ‘Kurumun menfaatlerine göre çalıştım’ dedim ama bunca yıllık emeğim bir çırpıda heba edildi. Kerem Kınık’ın isminin geçtiği tüm tweetleri incelemişler. Çalışanların paylaşımlarını tespit etmişler.”
Öte yandan çalışanın atılmasına gerekçe gösterilen İş Kanunu’nun 25. Maddesi’nde “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller; işçinin, işveren yahut aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması veya işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması…” ibareleri yer alıyor.
WHATSAPP MESAJLARINI TEK TEK İNCELEMİŞLER
Kızılay’ın bir başka merkezinde çalışan bir doktorun da benzer gerekçelerle tazminatsız olarak işten çıkarıldığı bilgisine ulaştık. Çalışanlar arasında WhatsApp grubu kurduklarını buradan kurumun işleyişine yönelik konuşmaların kopyalanarak Ankara’ya iletildiğini belirten bir doktor ise şunları aktardı: “Kan alma çalışmaları sırasında kamera uygulaması getirildi. Bu da çalışanları rahatsız etti. Çalışanlar üzerinde baskı oluşuyordu. Bunları kendi aramızdaki WhatsApp grubunda konuştuk. 6 aylık konuşmalarımız kopyalanarak merkeze gönderilmiş. Sonrasında benden iki savunma istediler. Müfettiş bile görevlendirmeden tazminatsız işten çıkardılar. Deprem nedeniyle biraz bekledim, dava açmayı düşünüyorum.”
HASTA ÇALIŞANI DA İŞTEN ATMIŞLARDI
Kızılay, daha önce de bir personelini MS tanısı konulduğu ve hasta olduğu için işten çıkarmış, daha sonra da yargı kararına rağmen işe geri almamıştı. Kızılay Yönetim Kurulu’nun kararıyla İzmir Kan Bağışı Merkezi’nde görev yapan Kıvılcım Özbek isimli laboratuvar çalışanı işten atıldı. Özbek’in işten çıkarılma gerekçesi Kızılay’ın ıslak imzalı belgelerinde, “MS tanısı konması ve ekiplerde görevlendirilemeyeceği ve sağlık sorunları nedeniyle ekiplerde verimli olarak çalıştırılamaması” olarak gösterilmişti.