Home
02 Aralık 2020 ( 34 izlenme )
Reklamlar

Koronavirüs ekonomiyi vurdu: ‘Kimsenin nefesi yetmez’


KMD Başkanı Serhan Tınastepe, ''Şimdi daha zor bir virajdayız. İlk aşama iyi kötü bir şekilde atlatıldı ama bu noktadan sonra ne çalışanın sıkıntı yaşamaya tahammülü kaldı ne tüccarın ne de esnafın dayanacak gücü kaldı.'' dedi.



Dünya genelini etkisi altına alan koronavirüs pandemisi hayatın bir çok alanını olumsuz etkiledi. Kategori Mağazacılığı Derneği (KMD) Yönetim Kurulu Başkanı Serhan Tınastepe, “Talep yüzde 60’ın altına düşerse, devlet destekleri sürmezse, AVM ve işyeri sahiplerinden yeterince kira indirimi alamazsak o zaman kimsenin nefesi yetmez, bu iş kopmaya başlar. O noktaya getirmemek lazım” dedi.

Tınastepe, nefeslerinin ne kadar yetip yetmeyeceğinin kamunun atacağı adımlar sonucunda belli olacağını belirterek “Ticari gayrimenkul kiralarında stopaj ve KDV’nin sıfırlanmasını istiyoruz. Çalışanlara dönük destekler artarak devam etmeli. Devlet düzenleyici, denetleyici ve destekleyici olarak bu süreçte hem hanehalkının hem şirketlerin çökmeden, ağır hasarlar almadan çıkmasını sağlamalı” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'ın haberine göre, şu anda yine martnisan dönemi belirsizliğine girildiğini vurgulayan KMD Başkanı Serhan Tınastepe ile bu dönemde perakendecinin yaşadığı sorunları anlattı.

Koronavirüs sizin üyelerinizi nasıl etkiliyor?

Tekstil ve gıda dışında kalan organize perakendenin yüzde 4050’sini, Koçtaş’tan Boyner’e 75 üyesiyle yaklaşık 250 milyar TL ciroyu, 50 bin mağazayı ve 300 bine yakın istihdamı temsil ediyoruz. Teknoloji, yapı marketler, mobilya, kozmetik, kırtasiye, aksesuvar, büyük mağazacılık kategorileri bizim bünyemizde. Pandemiyle hiç alışık olmadığımız bir ortamda bulduk kendimizi. Bugün 4050 yaşındaki bir yönetici bile geçmişinde en az 34 tane çok büyük kriz yönetmiş. Ama hem globalde hem Türkiye’de bu krizi yönetme tecrübesi olan kimse yok. Bilinmezliği çok fazla olan bir sürece girdik. Pandeminin ilk döneminde birçok perakendeci mağazalarını kapatma kararı aldı ve satışlar eticarete döndü. Pandemiden önce 100 birim iş yapan biri bu dönemde toplam 40 birim iş yapabildi. Haziranda yeniden dönüş başladı. Yeniden dönüşte her kategori çok farklı tepkiler verdi. Mesela teknoloji perakendecileri geçen yılın aynı dönemine göre cirolarını artırdı. Mobilya ev geliştirme, yapı marketlerinde ciddi artış oldu. Bazı kategoriler geçen yıla yakın ciro elde ettiler. Bazı kategoriler var ki geçen yılki cirolarının yüzde 2030’larına bile ulaşamadılar. Üyemiz olmayan sinema, tiyatro, çocuk oyun ve yemek alanları çok ciddi sıkıntı yaşıyorlar can çekişiyorlar. Yeni yasaklar da yine en çok onları etkiliyor.

YÜZDE 3035 KÜÇÜLME

Sektörünüzde bir hasar tespiti yaptınız mı?

Kasım ayı itibarıyla düşünürsek üyelerimizin yüzde 3035 küçülmesi söz konusu. Bu küçülmeyle bile iyi kötü ayakta kalmak mümkün olabiliyor. Kitap kırtasiye, hobi oyuncak, aksesuvar nispeten kozmetik, turiste yönelik iş yapanla ciddi anlamda kaybetti. Ama henüz onların yıkılmasına neden olacak boyutta değil. Bunların çoğu ya güçlü yerli sermayedar ya da yabancı sermayedar. Geçen yılın cirolarını yakalayanlar çok şükür ufak tefek hasarlarla ilerliyorlar. Geçen yıldan fazla ciro yapanlar dua ediyor bizi Allah korudu diyorlar.

DESTEK YOKSA NEFESİMİZ KESİLEBİLİR

Ya bundan sonrası?

Şu anda yine martnisan dönemi belirsizliğine ve kısıtlamalara girmiş durumdayız. Pandeminin seyri aldığınız hasarın derinleşip derinleşmeyeceğini gösterecek. Kamunun atacağı adımlar da bizim ne kadar hasar alıp almadığımızı ve 2020’yi nasıl tamamlayacağımızı, 2021’e nasıl başlayacağımızı, nefesimizin ne kadar yetip yetmeyeceğini gösterecek. Kapalı kalınan dönemde perakendecileri ayakta tutan destekler vardı. AVM’ler kapalı kalınan dönemde kira almadılar bu çok kıymetli. Cadde mağazalarının sahipleri de önemli indirimler yaptı. Kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin, sigorta primlerinin ertelenmesi gibi devlet destekleri de en azından çalışanlarımızı kaybetmememizi sağladı Açıklanan yeni kısıtlamalar yasaklar var, nefesiniz nereye kadar yetebilir? Talebin devamlılığı önemli. Yine martnisan ayındaki gibi ciddi kira indirimleri alabilirsek, devlet bu süreçte kiranın stopajında ve KDV’sinde ciddi destek verirse, kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin gibi imkânlar devam ederse, talep de yüzde 6070’lerin altına inmezse ve bu süreç de 34 aydan daha fazla sürmezse biz bu işi bir şekilde atlatırız.

ŞİMDİ DAHA ZOR BİR VİRAJDAYIZ

Ya bu saydığınız destekler olmazsa...

Talep yüzde 60’ın altına düşerse, devlet destekleri sürmezse, AVM ve işyeri sahiplerinden yeterince kira indirimi alamazsak o zaman kimsenin nefesi yetmez. O zaman bu iş kopmaya başlar. O noktaya getirmemek lazım. Turizm, gastronomi, sinema, çocuk oyun alanlarında yangın çok büyük. Oralar cayır cayır yanıyor. Oralara müdahale edilmesi gerekiyor. Bizim tarafta o kadar büyük bir sıkıntı yok. Ama pandeminin seyri, ekonominin genel gidişatı, talep, kur, enflasyon, faiz, fiyatlamalar bunlar zor bir sürece girdiğimizi gösteren belirtiler. İyimser bir tabloyu şu ana kadar çizdim ama bundan sonrası için iyimser bir tablo bizi beklemiyor. Artık her türlü sorun ve sıkıntıda biz kamuyu ve dükkân sahiplerini arkamızda bulup bulamayacağımızdan o kadar emin değiliz.

Bu destekler yeter mi peki?

Ticari gayrimenkul kiralarında yasal düzenlemeyle bir indirim yapılmalı. Burada kamunun, işyeri sahibi ve kiracının bir araya gelip kimsenin mağdur olmaması gerekiyor. Ben kira öderken devlete yüzde 25 stopaj ve yüzde 18 KDV ödüyorum. Ticari gayrimenkul kiralarında stopaj ve KDV’nin sıfırlanmasını istiyoruz. Çalışanlara dönük destekler artarak devam etmeli. Bunlar olursa biz bu virajı döner badireyi atlatırız. Asıl bundan sonrası önemli. Şimdi daha zor bir virajdayız. İlk aşama iyi kötü bir şekilde atlatıldı ama bu noktadan sonra ne çalışanın sıkıntı yaşamaya tahammülü kaldı ne tüccarın, esnafın dayanacak bir gücü kaldı. Artık kamunun daha da yardımcı olması gerektiği bir sürece girdik. Sadece kredi desteği vererek olmaz. Kamunun çok net oyunun içinde olması gerekiyor. Hepimiz serbest piyasaya inanıyoruz. Ama bu afet durumu. Şu dönemde devlet girmeyecekse ne zaman girecek. Devlet düzenleyici, denetleyici destekleyici olarak bu süreçte hem hanehalkının hem şirketlerin çökmeden ağır hasarlar almadan çıkmasını sağlamalı.

DİBİ GÖRÜP GÖRMEDİĞİMİZİ BİLMİYORUZ

Bahsettiğiniz destekler olmazsa iflaslar olacaktır?

Şüphesiz olur. Bir şirket düşünün geçen yıl yaptığı cironun yüzde 30’una düşmüş nasıl yaşayacak. Mümkün değil. Bu markalar, bu şirketler kolay oluşmuyor. Bir şirketin Covid19’dan batmasına eğer devlet göz yumuyorsa buradaki şirketler sahipsiz demektir. Şu ana kadar böyle şeyler yaşanmadı, ciddi zorlananlar var. İnşallah bir iflas dalgası görmeyiz.

Üyelerinizden mağaza kapatanlar oldu mu?

Eski büyümeler yok artık. Biz 2010’dan bu yana her yıl yüzde 1015 m2 büyümesi yapardık. Bu yıl yüzde 3’te kalacak. 2021’de destekler olmazsa küçülmeler de olabilir

2021 için şu an planlama yapabiliyor musunuz?

Aşı bulunmadıkça, bir şeyleri planlayabilmek ve öngörmek çok zor. Büyüme iştahı içinde olmak çok zor. Henüz dibi görüp görmediğimizi de bilmiyoruz.

DİJİTALE BÜYÜK YATIRIM

Firmalar bu krizle baş etmek için nasıl bir çalışma yöntemine geçti?

Sektörün yüzde 80’i kredi ihtiyacı olmadan işini yürütüyor. Ama yüzde 20’lik kısmı var ki borçlanıyorlar ya da sermaye artışında bulunuyorlar. Herkes maliyetlerini kısmanın peşinde. Birçok perakendeci ofislerini küçültüyor. Genel yönetim giderlerini kısmanın peşinde. Dijitalde 5 yılda yapacağımız yatırımları 5 ayda yaptık. Eticaret lojistiği konusunda ciddi yenilikler var. Bu dönemde gerçekten çalışanlarımıza sahip çıkmak zorundayız.

Yılı nasıl kapatacaksınız?

Ciroda düşüş öngörmüyorum. Çalışan sayısı korunur. Perakende genç işsizliğin ilacı. Bugün hiç tartışmasız Türkiye’nin en yakıcı sorunu genç işsizliği, 3 gençten 1’i işsiz. Üniversite mezunu gencin evde umutsuz işsiz beklemesi büyük bir yıkımdır.

https://abcgazetesi.com/koronavirusekonomiyivurdukimseninnefesiyetmez369641

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

KTÜ rektörü, laikliği savunan öğrencilere okuldan uzaklaştırma cezası verdi ! 'Bunun gibiler yüzünden insanlar nefislerine hakim olamıyor' Almanya'da araba almak: "2500 Euro alıyorum. Kaldım yine bu 2019 külüstüre. İnanın elimizde imkan olsa Türkiye'ye dönüp yerli araba kullanırdık" Fransa'ya girerken sorgulanan Türk'ten tepki: "Elimde 5 yıllık vizenin 3 yılını kullanmışım. 'Neden Belçika'dan çıktınız' diyor, yahu size ne. Böyle 3. sınıf muamele olamaz"