Koronavirüs salgınında hastaneler doldu haberleri gündemden düşmezken, evde tedavi konusunda yaşanan sıkıntılar da artmaya başladı. Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Ali Karakoç, “Sağlık çalışanları yoğunluktan endişeli, hasta seçmek zorunda kalıyoruz. Geçenlerde bir TBMM çalışanını evde tedavi sırasında kaybettik. Böyle olayların yaşanmasından kaygı duyuyoruz” dedi. Kapatılan devlet hastanelerinin bir an önce açılması için çağrı yapan Karakoç, uygun koşullar oluşturulsa yurtların da karantina için kullanılabileceğini söyledi.
Cumhuriyet'ten Sarp Sağkal'a konuşan Karakoç, “Ankara’da bir ilaç sıkıntısı olduğunu söyleyebilirim. Testi pozitif olan, 34 günlük gecikmeyle ilaca ulaşan insanlar var” ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan, test olmayan bazı yurttaşlara da ilaç tedavisi uygulanmaya başladığına dikkat çeken Karakoç, “Hidroksiklorokin denilen, sıtma ilacı olarak bilinen bir ilaç var. Dünya Sağlık Örgütü bu ilacı protokolünden çıkardı. Ama Sağlık Bakanlığı uyarılarımıza rağmen bunu kullanmaya devam ediyor. Bu ilacın kalbe kardiyolojik bir yan etkisi olmasından endişeliyiz. Ancak testi pozitif olanlarla beraber test yapılmayan temaslılar için de bu ilaç tedavisinin yapıldığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.
YOKSULLUK VURUYOR
Hastaların ev koşullarının önemine vurgu yapan Karakoç, “Maske kullanacaksınız, ev halkınız da maske kullanacak. Herkesin ayrı odası olması gerekiyor. Ama bakıyorsunuz hastaların çoğu geliri düşük, emekçi insanlar. Bu koşulları yurttaşlarımızın yerine getirebileceğini düşünmüyorum. Ailelerimiz ortalama 4 kişilik oluyor ve herkese bir oda olacak bir gelir yapısına sahip değiliz” ifadelerini kullandı.
***
İHMAL CAN ALDI İDDİASI
Yüksekten düşme sonucu beyin kanaması geçiren üniversite öğrencisi Miraç Büyüktaş’ın (22) kaldırıldığı Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde koronavirüs kaparak hayatını kaybettiği iddia edildi. Gencin ağabeyi Fatih Büyüktaş, “Midesine tüp takıldıktan sonra ateşi çıktı, ağırlaştı. Korona belirtileri olmasına karşın test yapılmadı. Merkezi oksijen sisteminde basıncın düşmesi sonucu oksijensiz kaldı. Otopside korona olduğu ortaya çıktı” dedi.
‘TÜP BİLE BAĞLANMAMIŞ’
Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe'ye konuşan ağabey Fatih Büyüktaş, beyin ameliyatı olan kardeşinin 32. günün sonunda gözlerini açtığını ve durumunun iyiye gittiğini anlattı.
Büyüktaş “9 Ağustos’ta hastanede Covid19 testi yapıldı ve negatif çıktı. Kardeşimin daha önce burundan yapılan beslenmesi, bu testin yapıldığı günün ertesinde, mideye bağlanan bir hortumla gerçekleştirilmeye başlandı. Bu işlemin ardından durumu kötüye gitti. 16 Ağustos’tan itibaren kardeşimin durumu daha da kötüleşti, yüksek ateş ve ağır öksürük oldu. 17 Ağustos’ta ise hastanenin merkezi oksijen sisteminde oksijen bittiği için oksijen basıncı düşüyor. Kardeşim ve yoğun bakımda yatan hastalar oksijensiz kalıyor” dedi. Ağabey, üst üste ihmaller sonucu kardeşinin 23 Ağustos’ta yaşamını yitirdiğini anlattı.
Kardeşinin hastanedeki ölüm raporuna subdural hematom (beyin içi kanama)+septik şok yazıldığını ancak Erzurum Adli Tıp Kurumu raporunda bulaşıcı hastalık denildiğini söyleyen ağabey, “Kardeşim hem hastaneden korona kaptı, hem belirti olmasına karşın test yapılmadı, hem de oksijensiz kaldı. Vefatından sonra hastaneden aldığımız belgede ‘17.08.2020 tarihi 05.00’te hastanenin merkezi oksijen sisteminde oksijen basınçları düştü, oda ortamında yüzde 21 solutuyor, hastanın oksijeni düşük seyrediyor’ yazılmış. Kardeşime oksijen tüpü bile bağlanmamış” dedi.
7, 17 ve 25 Ağustos’ta hastanede merkezi oksijen sisteminin arıza yaptığının belirlendiğini anlatan ağabey Büyüktaş, “Çocuk iyileşmişti, ölüm haberini aldık. Hastane hakkında hukuki süreç başlattık” dedi.
2 GÜNDE 28 KİŞİ
İYİ Parti Malatya İl Başkanı Süleyman Sarıbaş, aynı hastanede solunum cihazlarında 2 arıza yaşandığını, koronavirüs tedavisi gören 28 kişinin öldüğünü öne sürdü.
Avukat Sarıbaş, “Yaklaşık 23 hafta önce hastaneden bana ‘hastanenin basınç tankları solunum cihazları çalışmıyor, hastaları sağa sola naklediyoruz’ diye bilgi geldi. Birinci gün 17, ikinci gün 11 hasta vefat etmiş. İl Sağlık Müdürlüğü’ne sordum, doğruladılar, ölü sayısı vermediler. Ama içeriden aldığımız bilgiler, iki günde 28 hastanın bu hastanede vefat ettiği yönünde. Ne kadarı solunum cihazı çalışsaydı yaşayacaktı bilmiyorum” diye konuştu.
Sarıbaş’ın açıklamalarına cevap veren Malatya İl Sağlık Müdürü Recep Bentli, 17 Ağustos’ta solunum cihazlarında geçici bir arızanın yaşandığını kabul ederek hastaların mağdur edilmeden başka hastanelere sevk edildiğini söyledi. Bentli, “İdari soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma tamamlandığında gerekli yasal işlemler yapılacaktır” dedi.
***
2 SAĞLIK ÇALIŞANI DAHA HAYATINI KAYBETTİ
Türk Tabipler Birliği (TTB), Şanlıurfa'da bir semt polikliniğinde görev yapan sağlık memuru Abdüllatif Sancar ile Trabzon Kaşüstü Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan teknisyen Faik Çelebi'nin koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı.
TTB'den şu açıklamalar paylaşıldı:
"Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Semt Polikliniği'nde görev yapan sağlık memuru Abdüllatif Sancar Covid19 enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti. Sağlık bir ekip işidir. Eksiliyoruz. Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı dileriz"
"Trabzon Kaşüstü Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan teknisyen Faik Çelebi Covid19 enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti. Sağlık bir ekip işidir. Eksiliyoruz. Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı dileriz."
***
İSTANBUL'DA TEHLİKE ÇANLARI
Ülkede koronavirüs vakalarındaki artışın önüne geçilemiyor. 1 Haziran’da ekonomik kaygılarla alınan ‘normalleşme’ kararlarından önce, günlük 800’lü rakamlarda seyreden pozitif vaka sayısı şu an bin 500’lü rakamları aşmış durumda. Günlük vefat rakamları da 4 ay öncesinin düzeyine yükseldi.
Vaka tablosunda artışlar, yeni tedbirlerin uygulanması salgında ‘başa dönülüyor’ endişesini artırdı. Ankara’nın vaka artışında İstanbul’u geride bıraktığı düşünülürken okulların açılması ve tatilcilerin dönüşüyle birlikte 16 milyonluk kent için tehlike çanları çalmaya başladı.
VERİLER AYRINTILI PAYLAŞILMALI
Birgün'den Dilara Şimşek'in haberine göre; İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu üyesi Dr. Osman Öztürk, tatilden ve memleketlerden dönüşün, okulların açılmasının ve grip mevsiminin gelmesinin vaka sayısını artıracağını dile getirdi:
“İstanbul’da vakalar azaldı gibi algı oluştu ama devam ediyor. Kontrolsüz açılmadan bu yana ülkede artıyor. Sağlık Bakanlığı insanlara ‘maske tak, fiziksel mesafeyi koru’ demekten başka bir önlem düşünmüyor. Tehlike tüm ülke için geçerli. Büyükşehirlerden küçük yerlere giderken oralar için tehlike artmıştı şimdi ise büyükşehirlere dönüş, riski oldukça artıracak.”
Vaka artışının önüne geçmek için Bakanlığın verileri şeffaf ve ayrıntılı paylaşması gerektiğine dikkat çeken Dr. Öztürk, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Tabloyu daha ayrıntılı görmemiz gerekiyor. Ayrıntılı bilgi edinmek lazım ki nasıl hazırlık yapılması gerektiğini konuşalım. Gözüken her halükârda sokaktaki hareketliliğin azaltılması lazım. Sokağa çıkma yasağı değil de kısıtlama olabilir. 14 günlük kısıtlamayı değerlendirmek gerekiyor. Test daha yaygın yapmak gerekiyor. Filyayson yaygınlaştırılmalı, hasta teması araştırılmalı.”
'ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ'
İTO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Recep Koç ise hızlı ‘normalleşme’nin bütün tedbirleri sıfırladığını söyledi: “Vakalar gittikçe artmaya başladı. Anadoludan İstanbul’a dönüşler başladı. Güneydoğu, İç Anadolu ve Karadeniz’de vakalar çoğaldı. Önümüzü şu an göremiyoruz. Bunun için beklenilmeli, durum gözlemlenmeli. Covid19’a hazırlık bakımından yeni bir düzene geçilmeli.”
http://www.krttv.com.tr/gundem/koronaviruslemucadeledekorkutangelismelerh46576.html