Home
21 Mayıs 2024 ( 8 izlenme )
Reklamlar

Mahfi Eğilmez yaklaşan felaketi açıkladı


Deneyimli ekonomist Mahfi Eğilmez çok önemli uyarı. "Yağmurdan Kaçarken"başlıklı yazı kalebe alan Mahfi Eğilmez KKM'nin çözümü için bir başka yanlışa imza atıldığını ifade etti ve "2001 krizi öncesindeki duruma giderek benzeyen bir duruma doğru sürükleniyoruz" uyarısında bulundu.

Eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez 'facia' olarak nitelendirdiği Kur Korumalı Mevduat KKM'yi çözebilmek için bir başka yanlış uygulamaya gidildiğini kaydetti.

Bir zamanlar doların 30 TL'yi geçmemesi için milyarlarca dolar satan Merkez Bankası'nın şimdi doların 30 TL'yi geçmemesi için milyarlarca dolar satın aldığını ifade etti.

2001 krizine gönderme yapan Mahfi Eğilmez durumu bahar havasına benzetti. Eğilmez “Ne yazık ki bahar havasının geçici ve çok tehlikeli olduğunu ve insanı fena halde çarpabileceğini söylemek zorundayım” dedi.

Deneyimli iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez'in kendi adını taşıyan blogunda yayınladığı 'Yağmurdan kaçarken' başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazıdan öne çıkanlar

** Ulusal para yerine yabancı bir rezerv parayı tutmak, onunla işlem yapmayı tercih etmek anlamına gelen dolarizasyon ya da bilimsel ifadesiyle para ikamesi Türkiye’nin eskiden beri baş belasıdır. Enflasyon yüksek olduğu için insanlar, tasarruflarını, satın alma gücünü sürekli kaybeden Türk Lirası yerine dolar, euro gibi rezerv paralar üzerinden saklamayı tercih ederler.

ÖNLEMENİN YOLU ULUSAL PARAYI İSTİKRARLI HALE GETİRMEK

** Bu olgu sadece Türkiye’ye özgü değildir. Konvertibiliteye geçmiş yani döviz alış verişini serbest bırakmış ama enflasyonunu düşürmeyi başaramamış çoğu gelişmekte olan ülkede benzer bir durum geçerlidir. Dolarizasyonu önlemenin yolu ulusal parayı istikrarlı duruma getirmek yani enflasyonu önlemektir. İç değeri düşmeyen bir ulusal paranın dış değeri de düşmeyeceği için insanlar birikimlerini yabancı paraya çevirmeyi tercih etmez ve dolarizasyon dediğimiz olgu yaşanmaz.

Türkiye’de dolarizasyonun seyri 2002’den bu yana şöyledir:

mahfiegilmememfoto444.jpg

AB İLE İLİŞKİLER CİDDİYETİNİ KAYBETTİ

* *2001 krizinden çıkıldığında dolarizasyon oranı yüzde 57 idi. Yani bankalardaki her 100 liralık mevduatın 57 liralık kısmı yabancı para, 43 liralık kısmı da ulusal para olarak duruyordu. Kriz sonrasında uygulanan IMF programıyla bazı yapısal reformlar yaşama geçirildi: (Bankacılık reformu, kamu mali disiplininin sağlanması ve bütçe açıklarının düşürülmesi bunların en bilinenleriydi.)

Ardından 2005 yılında Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik müzakereleri başladı ve izleyen 4 yılda Türkiye’ye 72 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı girdi. Bütün bunların sonucu olarak Türk Lirası değer kazanmaya ve insanların geleceğe ilişkin beklentileri olumlu bir havaya dönmeye başladı.

* *2010 yılına gelindiğinde dolarizasyon oranı yüzde 30’un altına gerilemişti. Sonrasında AB ile ilişkiler ciddiyetini kaybetti, Türkiye, yapması gereken yapısal reformları yapmak bir yana eskileri de bozmaya başlayınca dolarizasyon oranı yeniden yükselişe geçti. Bugün itibarıyla kur korumalı mevduat (KKM) hesapları dâhil dolarizasyon oranı yüzde 55,7’dir.

Yeniçağ

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Sedat Peker'in videolarının ardından neler oldu, hangi sonuçları doğurdu? Rusya-Ukrayna gerilimi: Ortalık kan gölüne dönecek uyarısı geldi… Yüzlerce tank Harkov’a ilerliyor Asgari ücreti bir tek o bildi! Özgür Demirtaş iki ay sonra yaşanacakları açıkladı Rekabet kurumu, bazı gıda firmaları hakkında soruşturma başlattığını duyurdu.