CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Kuşoğlu ve Seyit Torun, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte; kapılarını 21 Mart 2019’da açan, 801 milyon dolara mal olan ve yalnızca 7 ay işletildikten sonra kapatılan, 3 yıllık hukuki sürecin ardından da 18 Temmuz itibariyle belediyeye devredilen Ankapark’ı incelemedi.
Kuşoğlu ve Torun, Yavaş ile birlikte incelemelerinin ardından açıklama yaptı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş, “Bugün Sayın Milletvekillerimiz mevcut durumu görmek istedi. Parkta şu anda tespitler devam ediyor. Biraz da uzun sürecek. Hangilerinin kazanılabileceğini, hangilerinin çalıştırılabileceğini, kaça mal olacağını, hangi sürede yapılacağını vatandaşla paylaşacağız. Şu anda tespit ve koruma işlemlerimiz devam ediyor. Bugün de sayın milletvekillerimiz yerinde görmek istediler, yapılan işi. Bu nedenle hep birlikte ziyaret ettik. Kendilerine teşekkür ediyorum” dedi.
Öte yandan suç duyurusunda bulunduğunu ifade eden Yavaş, "Ankapark’ın bu şekilde çürütülmesine sebep olanlar hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundum, dün. Kimdir sorumlusu; savcılık araştırsın, gelsin bulsun. Büyükşehir Belediyesi’ne izafe edilebilecek bir kusur varsa, gelsin incelesinler" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Kuşoğlu ise şöyle konuştu:
“Kamuda ve özel sektörde yıllarca çalıştım. Böyle bir rezalet görmedim. Gerçekten çok çok üzüldüm, böyle bir durumda olmasına, Ankapark’ın bu kadar büyük para harcanmış bir yerin böyle bir durumda olmasına.
Çöp durumunda maalesef. İnşallah bize devredecekleri devlet de bu durumda değildir. İnşallah değildir. Yani belediye ile ilgili tesislerin bu durumda olması, epey canımı sıktı. Maalesef ülke de benzer bir vaziyette, herhalde. Burada harcanan 800 milyon küsur dolarla, herhalde Ankara’da birçok semte spor salonları, gençler için ya da yaşlılar için sosyal imkanlar yapılabilirdi. Çok şey yapılabilirdi, Ankara’nın köyleri ile ilgili birçok olanak, tesis söz konusu olabilirdi. Çok büyük bir para harcandıktan sonra böyle bir rezalet, bu kadar plansız, programsız; eski bir teknoloji, pahalı olan her şeyin çalınmış olması, kafamı karıştırdı. Çok üzüldüm gerçekten de…
Büyük ihtimalle önümüzdeki yıl devralacağımız devlet için endişelenmeye başladım. Samimi olarak bunu ifade etmek istiyorum. Allah, Sayın Mansur Başkan’ın da yardımcısı olsun. Böyle bir tesisi ne yaparsınız bilmiyorum. Çok geniş bir alan, çok güzel bir alan. Ama bu kadar masraf yapıldıktan sonra, tekrar burayı düzeltmek için de benzeri bir masrafın da yapılması gerekiyor. Benzeri bir maliyete katlanılması gerekiyor. Onu görüyorum. Bu para verilmez. Böyle de bırakılmaz. Bilmiyorum hakikaten. Uzmanların incelemesi, bir maliyet çıkarması, ona göre karar verilmesi lazım. Ankara halkının da bu kararda etkili olması gerekir. Şu anda hakikaten samimi olarak ifade ediyorum. Üzüldüğüm için birçok şeyi söyleyemeyeceğim. Daha sonra daha net ifade edebilirim.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ordu Milletvekili Torun ise şu değerlendirmeleri yaptı:
“Gerçekten içler acısı bir durumla karşı karşıyayız. Bu süreç, bugüne kadar birçok kez gündeme gelmişti. Hatırlarsınız; Sayın Başkan göreve geldiği günden bugüne kadar, burayla ilgili birçok kez, devralmak için; hem hukuki, hem idari taleplerde bulundu. Ama bir hafta öncesine kadar maalesef verilmedi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edilmedi. Çeşitli hukuki süreçlere rağmen, yapılan tespitlere rağmen, her türlü talebe rağmen verilmedi. Şimdi diyorlar ki, ‘Yazıktır, günahtır.’ Asıl size yazıktır, günahtır. Seyirci kaldınız buna. Burada Ankara halkının vergileri ile oluşmuş paranın çarçur edilmesine seyirci kaldınız. Hiçbir şekilde müdahale etmediniz. Gözünüzü yumdunuz. Ama Sayın Belediye Başkanımız göreve geldiği günden bu yana, burayla ilgili her türlü işlem için müracaat yaptı, taleplerini iletti. Ama burayı bu hale getiren, biraz da buraya getiren o yargı kararını verenler ve idari olarak bu kararları alanlardır.
Bir kişinin hayali, ütopyası, verdiği zarardır bu. Yazık, günah değil mi? Yetkililer hiç; kamuyu zarara uğratan, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin parasını çarçur eden bu kişiye hiçbir hesap sorulmayacak mı? Bunun bedeli alınmayacak mı? Büyükşehir Belediye Başkanımız bunun takipçisi olacak. Bizler de takipçisi olacağız.
Ama burada, gerçekten 800 milyon doların üzerinde bir para harcanmış ve çöp haline gelmiştir. Bununla Ankara halkına; gençlere, yaşlılara tesisler; altyapı ile ilgili birçok şey yapılırdı. Sellerde, Büyükşehir Belediye Başkanımıza ithamlarda bulunuyor. Yani 25 yıldır sorunu çözmemişsiniz, çarçur etmişsiniz Ankaralının kaynağını, vergileri ile ödenmiş bu kaynağı çarçur etmişsiniz. 25 yıldır altyapı ile ilgili hiçbir şey yapmamışsınız. Şimdi üç yıllık yönetime hesap soruyorsunuz. Bu ahlaksızlıktır, vicdansızlıktır.
Burada bu tespitler yapılacak, güncellenecek. Bura ile ilgili hem hukuki, hem idari mutlaka hesap sorulacak. İnsanın vicdanı sızlıyor. Gezdik, gördük. Böyle bir imalat yapılırken, gerçekten hiç mi düşünmediler? Hiç mi vicdanları sızlamadı? Merak ediyorum.
Ankara’nın göbeğinde bu olaylar olurken uyuyanlar, acaba şu anda ülkeye nasıl zararlar veriyor, nasıl tahribatlar yapıyor? Onu da merak ediyoruz. Ama inanıyorum ki Sayın Başkanım, burayı en kısa sürede, belli yerleri işlevsel hale getirecek. Ankara halkının hizmetine sunulacak. Bura ile ilgili karar mutlaka en kısa sürede Ankara halkı ile birlikte alınacak. Burada yaşanan olay, vatana ihanettir, ülkeye ihanettir. Yapılan bu ihanetin de mutlaka yargı karşısında da mutlaka takibi yapılacaktır.
Şunun tekrar altını çiziyorum: Burası Ankara Büyükşehir’e teslim edileli, neredeyse bir hafta oldu. Bugüne kadar birçok mücadele verildi. Hatta Büyükşehir, yetkili olmadığı halde dıştan korumaya aldı; hırsızlığı, buradaki çalınan mallara sahip çıkmak için de ayrıca bir koruma yaptı. Görevinin dışında da buraya sahip çıkmaya çalıştı. Hiçbir yetkisi, hiçbir idari sorumluluğu olmamasına rağmen; burayı da korumaya kalktı.”
Gazetecilerin; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un Ankapark ile ilgili görüntülerin yayınlanması ile ilgili açıklamalarını anımsatması ve bakanlığın Ankapark’a el koyabileceği tartışmasını sorması üzerine Torun, şunları söyledi:
“Vicdanı sızlaması gereken, Sayın Bakan. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız, burayı daha teslim alalı neredeyse bir hafta oldu. Bir haftaya kadar bura ile ilgili hiçbir yetkisi yoktu. Kaldı ki ‘çökme’ işine gelince. Onlar çökmeyi çok iyi bilirler. Ama Sayın Belediye Başkanımız ve Ankara halkı da zaten buna izin vermez. Burada, eğer vicdan muhasebesi yapacaksa; buna göz yumanlar, o hukuki kararı alanlar ve burası yapılırken hiçbir şekilde müdahale etmeyenlerdir.”
Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Ankapark için “801 milyon dolar değil, 400500 milyon dolar harcandığı, başka çalışmaların Ankapark’ın içine eklendiği” yönündeki açıklamasının anımsatılması üzerine Yavaş ise şunları söyledi:
“Biz web sayfasında yayınlıyoruz, bunları. Bugüne kadar bir itiraz gelmedi. 801 milyon doları, kuruşuna kadar izah ettik. Tahminen 6 aydır yayınlıyoruz, bunu. 6 aydır hiçbir itiraz gelmedi. Varsa içerisinde öyle kalemler, onları çıkarırız. 801 milyon dolardan fazlası vardır, eksiği yoktur. Ona eminim.
Ankapark’ın bu şekilde çürütülmesine sebep olanlar hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundum, dün. Kimdir sorumlusu; savcılık araştırsın, gelsin bulsun. Büyükşehir Belediyesi’ne izafe edilebilecek bir kusur varsa, gelsin incelesinler. Kaç defa mahkemeye, burada hırsızlık yapılırken fotoğraflarını verdik. Kaç defa mahkemeden tedbir istedik, kendi lehimize. Onları göreceklerdir. Hem televizyonlarda hem Meclis konuşmalarımızda; AK Partililere, ‘bize yardımcı olun’ diye söyledik. Kamuoyu bunu zaten takdir ediyor. Ankaralının tertemiz parasının çarçur edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Seçimlerin öncesinden beri verdiğimiz sözün arkasındayız. Burada kullanılabilecek, hasarı en aza indirebilecek ne gibi tedbirler varsa alacağız ve ücretsiz olarak halka açmayı da planlıyoruz. Bunda ne protokole, ne de Atatürk Orman Çiftliği Kanunu’na aykırı bir husus yok.
Kaldı ki ben şöyle düşünüyorum. Buranın işletmesi, Çin’den malları getiren firmaya verilmiş. Bunlarla ilgili ihaleye fesattan dolayı şikayetlerimizi yaptık. Ve bu şahsa herhalde biraz ısrar edilmiş. Çünkü beş defa edilip, kimse tutmayınca; altıncısı bu şahıslara verilmiş. Gerçekten Sayın Gökçek, buranın korunmasını isteseydi, iflas eden ve çalışmadığı için pandemiden önce burayı kapatan şahsa, ‘bırak belediyeye devret’ deseydi ve güzellikle bize verselerdi, bugün burası bu halde olmayacaktı. Ayrıca 50 bin lira teminatla tedbir veren hakim hakkında da HSK’da suç duyurusunda, o tarihte bulunduk. Dolayısıyla burayı kimler çürüttüyse, inşallah yargı, hepsinden bunun hesabını soracak. Tabii ki yapımındaki işlerle ilgili incelemeler devam ediyor.
Sonuna kadar, Ankaralının kör kuruşunun hakkını arayacağız. Bundan kamuoyu emin olsun. İnşallah en kısa zamanda, Ankara halkına belki bir kısmını açacağız ve diğer bilirkişiler tespit ettikten sonra, hasar miktarı ne kadardır, buraya 801 milyon dolar para harcamış, tekrar bu makinelerin çalışır hale getirilmesinin maliyeti ne ise bunu da halkla paylaşacağız. Arzu ederlerse o paralar ödenir. Ama arzu etmezlerse o günkü şartlarda yeniden değerlendirilir.
Üzülüyorum, televizyonlarda bu tartışmaları görünce, artık lütfen ellerini vicdanlarına koysunlar. Sonuna kadar buranın harap olmaması için uğraştık. Bizim Gökçek diye bir problemimiz yoktur. Ankara’da Gökçek’in yaptığı bir sürü eser de vardır. İyi yaptığı hizmetler aynen devam ettirilmektedir. Öyle bir kompleksimiz yoktur. Yanlış yatırımdır. Harcanan paranın, yine halkın lehine olarak kullanılabilecek ne varsa onları kullanmaya devam edeceğiz. Ve aktif bir şekilde, bilirkişiler tespitini yapıyorlar. İnşallah kamuoyu ile bunların hepsini paylaşacağız.”
halktv.com.tr