Gazeteciler; Zeynep Gürcanlı, Yıldız Yazıcıoğlu ve Nergis Demirkaya sordu; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener yanıtlıyor. "İYİ Parti'nin yol haritası ne? Siyasetçi ve gazetecilere saldırıların merkezi neresi?" Akşener KRT'de cevapladı.
Akşener'in konuşmalarından satır başları:
20 Ocak 2020'de yola çıktım, ilçe ilçe esnaf geziyorum. İnanılmaz hikayeler dinliyorum, daha pandemi yoktu. Esnaf zordaydı.
Esnaf, halk sizin görmediğinizi görüyor. Önerilimizi iktidara iletiyoruz, iktidarı önerilerimizi dikkate almıyor. Genç, evli bir hanım, 26 yaşlarında filan. Ne yapıyorsun filan sordum, durgun bir yüzü var. Kısa çalışma usulü çalıştığını, kocası pandemiden önce işten atıldığını, bir çocuğu olduğunu söyledi. Et alabiliyor musunuz? dedim. Gözleri doldu, Meral abla 50 gram alıyorum dedi. Oğlum için alıyorum dedi. Bu akşam ne yacaksın dedim. Son 15 gündür menemen, tarhana ve kesme yediklerini söyledi. Bu olay çok vurdu beni.
KADINLAR DURDURUP GIDA YARDIMI İSTİYOR
Konya'dan bir genç bizden borç olarak gıda kolisi istediğini söyledi. Bu olayda çok koydu. Geçen hafta Gaziosmanpaşa'da işlek bir cadde vardı, o cadde bitmiş. Kadınlar durdurup gıda yardımı istiyor kulağıma eğilip. Telefon aletleri satan bir dükkanda sadece bir kulaklık satmış, kiraya yetmez.
GEÇİM DERDİ ÖNDE
Partimizde bazı problemler yaşadık. Milletvekili arkadaşlarımızın bazıları haklıydı. Bununla ilgili sokakta soru ile karşılaşmadık. Eskiden sorulurdu. İnsanların geçim derdi önde.Bütün ilçelerde EBA ile müthiş bir tablet açığı var. Kadınlar kulağıma eğilip tablet istedi. Nakit yardım isteyen yok, gıda, iş ve tablet istiyor insanlar.
Polislerimizin ve sağlık çalışanlarımıza 3600 ek gösterge sözü vardı iktidarın, mesela onu söyleyin diyorlar. Atanamayan öğretmenler, EYT'liler, işsiz gençler...
BU İŞ OLABİLİR UMUDU PEKİŞTİ
Bizim 31 Mart seçimlerinden sonra, Millet İttifakı olarak; mutsuz, umutsuz, demokrasinin askıya alındığını düşünen seçmenin bu iş olabilir umudu pekişti.
24 Haziran'da çok umuda kapılındı, olmayınca seçmenin umudu kırılmıştı. Demokrasi, hukuk, adaletle ilgili problemlerin yaşandığı umudu pekişti. Bu olabilinir denildi.
Gezdiğimiz yerlerde bunu nasıl çözebileceksiniz diye soruyor. CHP seçimeni, AK Parti seçmeni huzur istiyorlar.
ERDOĞAN SARAYINA GİRDİ ÇIKMIYOR, SOKAĞI DUYMUYOR
Ak Parti yöneticilerinin gerçeklerden koptuğunu düşünüyorum. Hadi Erdoğan Sarayına girdi çıkmıyor, parti yöneticileri ne yapıyor? Saraya girdin mi çıkamazsın. Saray paralel bir evren yaratır, kültür yaratır.
Sarayın havası, ruhu... Kıbrıs'a 7 uçakla gidildi. Ölür müsünüz 1, 3 uçakla gitseniz? Bahçeli KRT'yi hedef aldı, ben bilerek geldim.
Erdoğan şiir okudu hapse gönderildi. Hapse gönderilirken Doğru Yol Partisi'nin pek çok üst düzey mensubu vardı. Bugün yanında olduğu kişiler hapse gönderilmesini haklı bulanlar.
Siyasetçinin siyasetçiye çok ağır şeyler söylediği bir dönemeçten geçtik. Ben bizzat yaşadım. 1725 Aralık üzerinden yaptığım 2 konuşma beğenilmemiş. Hani MHP'deydik o dönem, duvarında 1725 saatinin olduğu genel merkez. Bir tv kanalında kocamı aldattığım iddia edildi. Çok acıydı. Derin bir sessizlik oldu. 4. gün Erdoğan aradı, ondan sonra diğerleri aradı.
Kendilerini Erdoğan'a beğendirmek için küfür edenler var. Erdoğan ile Bahçeli arasında çok ağır söylemler oldu. Birgün bir şey oldu bu iki insan yan yana geldi.
"ERDOĞAN, GEÇMİŞ OLSUN DİYE ARAMADI"
Mezara kadar beraberiz, etle tırnağız diyorlar. Bizim böyle bir iddiamız yok. Biz CHP ile işbirliği yaptık. Rasyonel, seçmen talebi üzerine yapılan bir işbirliği. Siyaseten eleştiririm ama ailesini, yakınını karıştırmam. Ana muhalefet partisinin lideri Kılıçdaroğlu lince uğradı. Yumruk atan adamın evi türbeye döndürüldü. Erdoğan geçmiş olsun diye aramadı. Böyle birşey olamaz.
Sonra birden Alaattin Çakıcı'nın tehdidini duyduk. Suikastler, darbeler olmuştur ama tehdit eden mafya mensubunu koruyan bir siyasetçi olmamaıştır. Bu tarihte ilktir. Evimin basılmasını saymıyorum bile.
SALDIRILARIN ORTAK ÖZELLİĞİ PUSU OLMASI
Benim danışmanım Murat İde saldırıya uğradı, Yavuz Selim Demirağ, Yurdagül Şimşek'in evi basıldı, Murat Ağırel, Barışlar hapse konuldu. Ülkücü camianın iyi tanıdığı Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Orhan Uğurel, Afşin Hatipoğlu... Bunların ortak özelliği pusu olması. Bu derece namertlik hiç yoktu. Pusu ile adam dövülmez, bir kişiye beş kişi dövülmez. Erdoğan'ı göreve davet ediyorum, durum gittikçe kötüye gidiyor.
"BAHÇELİ, '1725 ERDOĞAN' DİYE KONUŞUYORDU"
1725 Aralık üzerinden konuşan herkesi dayak atma bekliyor. Bahçeli, yolsuzluk, hırsızlık olarak görüyordu. Erdoğan için 1725 Erdoğan diye konuşuyordu.
Bilgisayar görmek istiyorumdan delilerimiz çok noktasına gelindi. Erdoğan adalet ve ekonomi reformu yapılacağını söyledi, arkasından sayın Kılıçdaroğlu tehdit edildi. Hemen cısss.
Hukuk konusunda mevcut yasalar uygulansa razıyım. Ekonomide yapısal reforma ihtiyaç var. İhtiyaç had safhada, liyakatin, şeffalığın olduğu, kurumların itibarlı hale getirildiği reforma ihtiyacımız var.
Partili Cumhurbaşkanlığını kaldıracaksınız, iyileştirilmiş parlamenter sistemi getireceksiniz. Kayınpeder sebep damat sonuçtu. Bunların değiştirilmesini mümkün görmüyorum ama batılıların isteği için yapabilirler.
"ERDOĞAN SARAYA GİRDİKTEN SONRA DEĞİŞTİ"
Biz mezara kadar, her şeye rağmen diyor küçük ortak. Böyle bir kavram olabilir mi? Erdoğan'ın parlamenter sisteme geçeceğine umudum kalmadı. Dönmek değil, geçmek anlamında, eskiye dönmekten bahsetmiyorum. Erdoğan'ın sokağı bilen insan olarak görmüşümdür. Saraya girdikten sonra değişti. Sarayın tesirini ölçememişim. Bu adımları atar diye düşünmüştüm, ben artık görmüyorum. Oradan kopamaz. Asıl reform parlamenter sisteme dönüş olur.
ÇALIŞMALAR TAMAMLANDI
Parlamenter sistem çalışmasını arkadaşlarımız tamamladı. Çarşamba günü bir sunum yapılacak. Sonra kamuoyu ile paylaşacağız. Bu sefer kamuoyu, STK'lar tartışacak. Ondan sonra bir noktaya varacağız. Aynı Cumhuriyet'in Atatürk tarafından tasarlattığı gibi. Biz aynısını yapıyoruz diyemeyiz, bugünün taleplerini de içeren.
Sayın Erdoğan eski anayasaya göre Cumhurbaşkanlığı yeni yemini etti, ama aynı zamanda partisinin genel başkanı. Bugün ne olduğu belirsiz bir sistem var.
Sayın Bahçeli'nin partili Cumhurbaşkanlığı müellifi olmadığını düşünüyorum, Erdoğan'ın eskiden beri çok istediğini, kendisine başkan dedirttiğini biliyorum. Millet devleti 15 Temmuz'da sokaktan topladı.
"ERDOĞAN KESİNLİKLE KAZANAMAYACAK"
Sayın Kılıçdaroğlu nazik ve zarif bir insan. Türkiye'nin gerçekleri var; partili cumhurbaşkanlığı sistemi 50+1'i getirdiği için ittifala seçime girmek gereği doğdu. Muhalefet bloku, iktidar bloku deniliyor. Seçime yine biz aynı sistemle gideceğiz. Parlamenter demokrasiye hangi takvim içinde yapılacağı, geçişi sağlayacak şartlar... Bunların öncesinde paylaşılması gerekiyor. Sayın Erdoğan'ın kazanamayacağını düşünüyorum. Mümkün değil, kesinlikle kazanamayacak. Millet İttifakı genişleyecek mi ne olacak, bugünden konuşulması doğru değil.
"KILIÇDAROĞLU VE O 15 DEMOKRASİ KAHRAMANINA ÖLENE KADAR DUA EDECEĞİM"
Seçime giremesinler diye 24 Haziran'a aldılar. Ben gittim Sayın Kılıçdaroğlu'ndan 15 demokrasi kahramanı arkadaşımızı istedim. Sayın Kılıçdaroğlu'na ve o 15 milletvekili arkadaşıma dua edeceğim. Siyaset ölene kadar yapılmaz ben ölene kadar dua edeceğim. O dönem yapılan hakaretlere karşı dayanma ve direnme oldu.
"HALK EKMEK BÜFELERİNİ ENGELLEMEYE ÇALIŞTILAR"
Belediyelerde yaptığımız işbirliği ile İstanbul, Ankara ve diğer büyükşehirler CHP listesinden seçilmiş ama Millet İttifakı'nın belediye başkanıdır. İyi yapılan işlerle övünüyoruz, yanlış yapılan işlerde biz de bedel ödemek durumundayız. Sadece 2 il başkanı değil İstanbullu da cezalandırılıyor şimdi. Halk ekmek büfesi zorla açıldı. Halk ekmek büfelerinden borçla ekmek alıyoruz diyen İstanbullular var. Halk ekmek büfelerini engellemeye çalıştılar.
"ERDOĞAN YETMEDİĞİNİ GÖRDÜ, HER ŞEYİ YAPACAKTIR"
Sayın Erdoğan Saadet Partisi ile bir ittifak kurmak gerektiğini söyledi. Oyların yetmediğini gördü, Saadet Partisi'ni alabilmek için her şeyi yapacaktır. Sadece seçim için. Erdoğan'ın Oğushan Asiltürk'ü ziyaret etmesi başka, açıklaması başkası.
Havuz medyasında sayın Erdoğan ile gizli saklı görüştüğüm, güçsüz bir Cumhurbaşkanı olacağım, Erdoğan'ın da güçlü bir başbakan olmasıymış. Bunu ciddi ciddi tartışıyorlardı, külliyen yalan.
"DEVA VE GELECEK PARTİSİ İÇİN ÇÖZÜM ÜRETİLİR"
Bu milletin en dikkat ettiği şey iradesine el konulması oyuna ipotek kurulmasıdır. Öyle bir sopa yerler ki, o sandıkta öyle bir tokat yerler ki oylar sandıkları patlatır. Aynı İstanbul'da olduğu gibi. İYİ Parti'ye yapılananın DEVA Partisi ile Gelecek Partisi'ne yapılamaya kalkışmasının son derece ters tepeceğini ve buna da çözüm üretileceğini söyleyim. Biz 2 deneyimli siyasetçiyiz. Meclis'te grubu olan partisiyiz.
"56 PUANLA KAYBEDECEKSE 15 PUAN İLE KAYBETMESİNE NEDEN OLUR"
DEVA ve Gelecek Partisi'nin seçime sokturulmaması eylemi, diyelimki 56 puanla kaybedecekse 15 puan ile kaybetmesine neden olur. Kaybettiklerinde bırakmamak gibi bir durum söz konusu değil. İhtilaller bile uzun süre kalamamıştır. Bu milletin kurumlarına saygısı var. Ordusuna, polisine, yargısına var. Yargı yerle bir. Yargı talimatla iş görür durumda. 5 yıldır hakkımda ifademden alınmadan suçlamalar var. Buğra Kavuncu'ya iftira attılar, gitti kendi hakkında suç duyurusunda bulundu.
"ZORLA HİÇ KİMSE O KOLTUKTA OTURAMAZ"
Bu millet mümkün değil izin vermez, zorla hiçkimse o koltukta oturamaz. Yoldan çıkanı, demokrasiye aykırı davranana müsaade etmez, mümkün değil. Korkan korkutmaya çalışır. Sonra o korku duvarı bir yıkılır, 805 bin fark atılır, Ekrem bey kazanır.
ÜMİT ÖZDAĞ AÇIKLAMASI: İKİMİZ BİRDEN MİLLETVEKİLİ OLSAK TAVRIM ÇOK FARKLI OLURDU
Sayın Ümit Özdağ hem beni hem partiyi hedefe koyup geçti. Kendisine hakaret eden bir kelime etmedim. Dayak yerim posta yemem geleneğinden geliyorum. Korku filan hava gazıdır yani. Saygı göstermenin önemli olduğuna inanırım. O saygıyı hiçbir zaman görmedim. Benim makamım bunlara bakma makamı değildir. İkimiz birden milletvekili olsak benim tavrim çok farklı olurdu. Ben genel başkanım aynı tavrı sürdürmek zorundayım. Ne olup bittiğini vatandaş görecek. Ben hicap duyuyorum vatandaşın gündemi ile arkadaşın gündeminin bu kadar faklı olmasından. Bunu milletimiz değerlendirir. Yargının bu kadarki fevkalede tavırlarını, ben kendimi geçtim, Buğa Kavuncu'nun kendisi hakkındaki suç duyurusunun aynı ciddiyetle vakitli bir şekilde sonucu ne olursa olsun yargıya ahlaki bir sorumluluk düştüğünü söylerim. Vatandaşa çok güveniyorum.
Bütün verilerin şefaf şekilde açıklanması lazım. Vatandaşın devlete güveni sıfırlandı. Farklı aşıların alınmasında fayda var. Esnafların yanında, işçilerin, toplu taşıma kullananların da öncelikle aşılanması gerekir.
"BAHÇELİ ÜLTİMATOM VERDİ YARGITAY BAŞSAVCISINA"
AK Parti'nin kapatılması ile ilgili o dönemde MHP'nin yeterli desteği vermediği söyleyerek eleştirmişti. AK Parti kıyıdan dönünce kanunu değiştirdi. Anayasa Mahkemesi karar veriyor. Erdoğan'ın bir hareketinin olması yetiyor. Sayın Bahçeli bir ültimatom verdi Yargıtay Başsavcısına. Başsavcı yukarıya bir baktı, oradan ne geldi, gelecek belli değil. Oradan sonra da bir adım daha var Anayasa Mahkesi. Ortaklar arasında bir gagalaşma olarak görüyorum. Sayın Bahçeli'nin elini tutan yok, ama yapmadı.
ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI
Haziran 2021'de seçim bekliyorum. Kendi öngörüm o, bir okuma, bilgi değil. Atılan adımlar o.
KRT'ye gelmeyi ben istedim. Ben talep ettim. Dayanışma olarak geldim. Medyada nefes alacak alan çok az.
http://www.krttv.com.tr/gundem/meralaksenerdenerkensecimaciklamasih61323.html