Merkez Bankası (TCMB) merakla beklenen faiz kararını açıkladı ve politika faizini 100 baz puan indirimle yüzde 15'e çekti.
Böylece eylül, ekim ve kasım ayı toplantılarında toplamda 400 baz puanlık indirim yapılmış oldu.
TL'deki sert değer kaybına ve enflasyon artışına rağmen banka, aralık ayında indirimlere devam edeceğinin de mesajını verdi.
Para Politikası Kurulu (PPK) karar metninde yer alan “Kurul, arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin 2022 yılının ilk yarısı boyunca da etkisini sürdürmesini beklemektedir. Kurul, bu etkilerin ima ettiği sınırlı alanın kullanımını Aralık ayında tamamlamayı değerlendirecektir” ifadesi dikkat çekti.
Karar öncesinde 10,57 seviyesinde olan dolar/TL kuru, karar sonrasında önce 10,97'ye, sonra 11,31’e kadar yükseldi. Kur, faiz indirimleri öncesinde eylül başında 8,27 idi.
Euro/TL’de ise 12,82 seviyesi görüldü.
Alışılmadık bir şekilde 5 dakika gecikmeli açıklanan karar öncesinde ve sonrasında döviz kurlarında aşağı ve yukarı yönlü büyük dalgalanmalar dikkat çekti. Gün içinde dolar kuru 10,44 ile 10,97 aralığında, euro kuru ise 11,85 ile 12,46 arasında sert dalgalandı.
Ekonomistler Evren Kırıkoğlu, Tuğberk Çitilci ve Murat Kubilay kararı sozcu.com.tr'ye değerlendirdi.
Sardis Research Danışmanlık’tan stratejist Evren Kırıkoğlu, “TCMB politika faizini korkulandan az ve beklentimize paralel biçimde 100 baz puan indirdi. Ancak metin sonunda yer alan ve kaldırılması umulan ‘faiz indirim alanı' cümlesini koruyarak aralık ayında bir kez daha 50 veya 100 baz puanlık bir indirim yapılabileceğinin sinyalini verdi” dedi.
Sabah notunda paylaştığı değerlendirme 100 baz puanlık bir indirimin kurlarda düşüş beklentisi yaratacağı yönünde olsa da, aralık ayının eklenmesi ile birlikte artık 200 baz puanlık bir indirim fiyatlamasının söz konusu olduğunu belirten Kırıkoğlu, “Dolayısıyla dolar kurunun 11,0'e doğru yükselmesine şaşırmamak lazım” ifadelerini kullandı.
Açıklama metninde yapılan değişikliklerin, küresel enflasyon tarafındaki görünümün olumsuzlaştığı, yurtiçi aktivite toparlanmasının devam ettiği, yurtiçi ticari kredi büyümesindeki zayıflığın sona ermeye başladığı ve yurtiçi tüketici kredileri tarafındaki istenmeyen ısınmanın takip edildiği yönünde olduğunu, yani bu metindeki değişikliklerin baştan sona “faiz indirimine gerek olmadığı” mesajını verdiğini belirten Kırıkoğlu, “Buna rağmen faiz indirilmesi ‘enflasyonun para politikası etki alanı dışındaki faktörlere bağlı yükselmesi' bahanesine bağlansa da, hepimiz gerçeğin siyasi irade olduğunu biliyoruz. Bu gerçeklik, aralık ayında yapılacağı sinyallenen faiz indirimine dair son kelimenin ‘değerlendirilecektir' olarak tercih edilmesinde bile belli” dedi.
“Kurlarda izlenen bu hak edilmemiş ve anlamsız yükseliş neticesinde önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yüklü yabancı sermaye girişi ve varlık alımları ile el değişimleri izlenmesi şaşırtıcı olmaz” diyen Kırıkoğlu, “Bu sürecin zamanlamasını tayin etmek için makroekonomik değil iç siyasi haber akışının daha önemli olacağı kanaatindeyim” yorumunu paylaştı.
Bu tablo ile dolar kurunda artık 10 seviyesinin altının kalıcı olarak düşünmeye gerek kalmadığını belirten Kırıkoğlu, “Aralık ayında atılacak adıma ve diğer gündem maddelerine bağlı olarak kurlarda 1012 bandı yeni ‘denge' kabul edilebilir” dedi.
GCM Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Tuğberk Çitilci, aralıkta 100 baz puan daha indirim beklediğini dile getirdi.
Faiz indirimi tartışmasının 2022'de de devam etmesini beklediğini, yılı yüzde 14 politika faiziyle tamamlayacak olan TCMB'nin ocak ayı ile birlikte faiz indirimlerini gündeme almaya devam edeceğini öngören Çitilci, dolar kurunda ilk etapta 10,65 ile 11,00 aralığında hareket olacağını, küresel koşullara göre 11,25 seviyelerine yükselişin de görülebileceğini ekledi.
Çitilci, gram altında 650700 TL arası seviyelerin görüleceğini, mevduattaki negatif getiriden dolayı bankacılık hisseleri başta olmak üzere Borsa İstanbul'a ilgi olabileceğini, yabancıların dolar ve euro bazında ucuzlayan Türk varlıklarını alabileceğini, İspanyol BBVA'nın Garanti'de yaptığının benzerlerinin gündeme gelebileceğini dile getirdi.
Yabancıların alımlarının ilk etapta olumlu gibi görünse de Türk varlıklarının çok ucuza elden çıkarılması anlamına geleceğini belirten Çitilci, orta vadede bunun çok olumlu olmayacağını vurguladı.
“Merkez Bankası, tam olarak nedeni belli olmayan bir faiz indirimine gitti” diyen Murat Kubilay, karar metninden anlaşılanları ve ekonomi yönetiminin olası amacını şu sözlerle dile getirdi:
“Bu şekilde ticari kredi faizlerini indirerek üretimi artırmak isteniyor ve bu esnada hayattaki pahalılaşmadan ötürü tüketimin kısılması bekleniyor gibi. Böylece enflasyon risklerinin azalması ve zaman içinde cari fazla verilerek yaz aylarında emtia fiyatlarında umut edilen düşüşün yanı sıra turizm gelirlerindeki artışla artık dolar kurunun da tekrar aşağı indirilmesi, bu şekilde de enflasyonun nihai olarak kontrol altına alınması gibi alışılmışın tam tersi bir düşünceye sahip olunduğu izlenimi veriliyor.
Fakat bunda dahi kesin olamıyoruz çünkü daha önceki kararlarda ilk olarak 100 baz puan indirim yapıldı, sonra 200 yapıldı, bu defa 100 yapıldı, aralık için açık kapı bırakıldı ama sınırlı alan var denildi. Tutarlı bir çizgi olmadığı için bu kadar net bir rasyonaliteyi onlara da bırakmamak gerekiyor.”
“Mevcut durumda Türk lirasındaki zayıf seyir sürecektir” diyen Kubilay, “Yeni bir kur atağı olup olmayacağını şu an için söylemek mümkün değil ama Merkez Bankası'nın yaratmış olduğu dolarizasyon etkisinin boyutunu anlamadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Anlasaydı 100 baz puanlık indirim yerine sabit tutardı” ifadelerini kullandı.
Kubilay, “Mevcut kur seviyesi, belirli indirimleri zaten içerdiği için çok büyük şok için yeterli düzeyde ortam yaratmıyor fakat TL'de istikrarı yaratacak bir kararın alınmadığı da aşikâr” dedi.
https://www.sozcu.com.tr/2021/ekonomi/faizindirimiyledolar11igectibundansonraneolacak6776487/