Mevsimsel Değişiklikler ve Sağlıklı Yaşam İpuçları

İnsan vücudunu olumsuz etkileyen değişken bahar havası sağlıklı düşünmeyi de engelliyor. Baharın evlilik, boşanma, ayrılık ve iş değişikliği gibi önemli kararlar için uygun bir zaman olmadığını söylenebilir. Güne kahve içerek ve kahvaltı etmeyerek başlayanların kalp çarpıntısı, gastrit ve mide krampları riski altında olduğu konusunda uzmanlar uyarıda bulunuyor

Bir gün güneşli ve sakin, ertesi gün yağmurlu ve rüzgarlı havanın yaşandığı bahar mevsimi, sadece bedenimizi değil, ruhumuzu da etkiliyor. Kıştan ilkbahara geçişte vücudumuz atmosferdeki basınç ve iyon değişikliklerine uyum sağlamakta zorlanır.

Bipolar bozukluğu olan kişiler daha çok etkileniyor!

Bahar günlerinde bir günde üç mevsimi bir arada yaşayabiliriz. Sabah erken saatlerde 5 derece olan hava, öğleden sonra 15 dereceye kadar çıkabiliyor. Sıcaklıktaki ve atmosferik basınçtaki ani değişiklikler beyin dalgalarımızı olumsuz etkiler ve ruh halimizde gelgitlere neden olur. Özellikle depresyon ve bipolar bozukluk öyküsü olan kişiler bahar mevsiminde yaşanan hava değişimlerinden daha fazla etkilenir.

Depresyona ve durgunluğa yol açar

Yağmurlu havalarda dışarıda çok fazla negatif iyon olduğu için depresif ve durgun hale geliriz. Güneşli havalarda havadaki pozitif iyonlar insanlara neşe ve heyecan getirir. Bu ani ruh hali değişimleri doğru karar vermeyi engellediği için, havaların karardığı Mart ayında ve Nisan ayının ilk günlerinde evlilik, ayrılık, iş değişikliği gibi önemli kararlar almamak gerekiyor. Özellikle kıştan ilkbahara geçiş döneminde bu kararların alınmaması ileride pişman olmamak adına oldukça önemlidir. Havaların sakin olduğu yani yaz mevsimi dönemlerinde olduğumuzdan termometrenin sürekli 2425 derece civarında olduğu ve havanın sakin olduğu bu kararların verilmesinde bir sakınca yoktur.

Beyindeki ısı merkezi gerginleşir

Vücudumuzun normal sıcaklığı 37.5 derecedir. Vücudumuzdaki biyokimyasal reaksiyonlar, metabolizma hızı, tüm enzimatik reaksiyonlar bu optimum sıcaklıkta gerçekleşir. Beynimizin merkezinde, yani hipotalamusta, vücut ısısını düzenleyen bir termoregülatör bulunur. Bir nevi termostat gibi düşünebiliriz. Dış ortam sıcaklığından bağımsız olarak vücut ısısını düzenleyen merkez, dışarıdaki sıcaklığı bir termostat gibi algılar ve vücut ısınızı yükseltip alçaltarak 37,5 derecelik optimum seviyede tutmaya çalışır.

Islak saçlar ile dışarı çıkmak tehlikeli

Ani ısı değişiklikleri olduğunda ıslak saçla dışarı çıkarsanız sinüs enfeksiyonu riski çok fazladır. Yüz felci de özellikle araç camı açık olarak sürüldüğünde veya feribotta soğuk rüzgar bir taraftan alınırsa ortaya çıkabilir. Bu havalarda vücut ısımızı dengede tutan merkez mücadele ettiği için enfeksiyon ve hastalıklar oluşabilmektedir.

Bahar yağmuru hasta eder

Bahar aylarında havalar ısınıp soğumaya müsait olduğundan sabah güneş açıp akşam yağmurlar yağabilir. Bu zamanlarda vücut ısısını korumak için iyi beslenmek ve uygun şekilde giyinmek gerekir. Bahar yağmurları ne yapıyor demeyin, meteorolojiye göre giyinmenizde fayda vardır.

Düzenli kahvaltı yapmayan herkes risk altındadır

Özellikle sıcak havalarda düzenli bir kahvaltı şart. Kahvaltı kültürünün kazandırılması çok önemlidir. Son zamanlarda iş dünyasında kahve içmek ve kahvaltı yapmadan işe gitmek bir gelenek haline geldi. Bu insanlar kahvenin enerji verdiğini düşünüyor. Ancak kahve kafein içerdiğinden, uyanıklığı artırsa da vücuda enerji vermez. Aksine sabahları sadece kahve içip işe başlayanlarda çarpıntı, gastrit ve mide krampları görülür. İş yerinde stres varken gergin ve mide krampları olan bir gün kaçınılmazdır.

Günde 23 litre su içmeyi unutmayın

Evden çıkmadan mutlaka en az bir dilim ekmek, bal ve bir bardak çay ile kahvaltı yapmalısınız. Kahvaltı vücudun bağışıklık sistemi için çok önemlidir. Yeterli sıvı almak da çok önemlidir. İyi bir kahvaltı yaptığınızda vücut aldığı enerji sayesinde sıcaklığını 37,5 derecede tutarak sıcaklığını korur. Ayrıca günde 23 litre su içilmelidir. Çünkü vücudumuzdaki ısıyı kontrol eden sistem sıvıdır. Ayrıca çok sıcak olan bu günlerde vücut ısısını düşürmek için su içmek gerekir. Ayran, soda gibi soğuk içecekler de tercih edilebilir. Sıcak olduğunda, vücut terleme yoluyla sodyum ve potasyum kaybeder. Sodyum ve potasyum ihtiyacı için tuzlu ayran veya maden suyu içilebilir.

Turp ve domates bağışıklık için önemlidir

Bağışıklık sistemimizin düzgün çalışabilmesi için bol sebze ve meyve, sodyum, potasyum, ayrıca B12, H vitamini, çinko ve magnezyum tüketmek gerekir. Virüslerin bağışıklık sistemimizdeki çatlaklardan girmesini önlemek için özellikle kırmızı renkli meyve ve sebzeleri tüketmeliyiz. Çünkü selenyum ve likopen gibi bağışıklık sistemimizi güçlendiren maddeler içeriyorlar. Domateste bulunan selenyum ve likopen anti kanserojen ve bağışıklık sistemini koruyan maddelerdir. Kansere eğilimli hücreleri yakalar ve öldürür. Turp, karpuz, kırmızı biber de bağışıklık sistemi ve kalp için önemli sebzelerdir. Ayrıca bağışıklık sistemi için manganez, bakır ve çinko gibi maddelere de ihtiyacımız var. Bunları fındık, fıstık, ceviz gibi kuruyemişleri yiyerek elde edebiliriz.

Mevsimsel Değişiklikler ve Sağlıklı Yaşam İpuçları

Önerilen Videolar

Bunlar da İlginizi Çekebilir