İstanbul'da din kültürü ve ahlak bilgisi ve İmam Hatip Lisesi meslek dersleri ilçe zümre başkanları İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Cumartesi günü Ensar Vakfı'nda yapılacak toplantıya çağrıldı.
Sultanbeyli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de "İlçe Zümre Başkanlığı Toplantısı" konulu resmi yazıyı okullara gönderdi ve ilçe zümre başkanlarının toplantıya katılımlarını istedi.
Sözkonusu yazıda toplantının amacı "öğretmenler arasındaki koordineyi sağlamak, bu derslerin daha verimli işlenmesi, yaşanan sıkıntıları tespit edip çözümler üretmek" olarak açıklandı.
Toplantının 3 Aralık Cumartesi günü saat 13.00'de Fatih'te yer alan Ensar Vakfı Genel Merkezi'nde yapılacağı bildirildi.
"HEDEF EĞİTİMDE VESAYET OLUŞTURMAK"
Özbay, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün geldiğimiz aşama ise maalesef ki çocuklarımıza istismarla hatırladığımız sözde vakıflarla, MEB’in ısrarcı iş birlikleri, tarikat ve cemaatlerin yasal kılıfı haline gelen gerici vakıflarla bitmeyen protokoller ve sözleşmeler…Eğitim ortamlarında çözülmeyen sorunları görmezden gelen MEB yetkilileri, bu tür gerici vakıf ve derneklerle iş birliği yapmakta oldukça başarılı!
Bir çok yargı kararlarına rağmen çeşitli dini vakıf ve dernekler üzerinden kendi sorumluluğunu geri plana itmesi ve bu yapılarla sürekli hale getirdiği iş birlikleri kabul edilemez. Bu tür işbirliği ve toplantılarla gerici vakıf ve cemaatler üzerinden eğitimde vesayet oluşturmanın hedeflendiği açıktır ve eğitimin temel bir hak olduğu ve devredilemez bir kamusal sorumluluk olduğu unutulmamalıdır! MEB’in görevi çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkını sağlamaktır; cemaat ve tarikatların reklamını yapmak çocuklarımızı onların kucağına itmek, halkın gözünde meşrulaşmasını sağlamak değildir! Bütçesini ve imkanlarını bu tür gerici vakıflara ve derneklere ve içi bomboş projelere peşkeş çekmek zemin oluşturmak değildir!
Eğitim alanının tamamı tarikat ve cemaatler için dikensiz bir gül bahçesi haline getirilmek istendiğine vurgu yapan Özbay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bugüne kadar, MEB ile dini vakıf ve dernekler arasında imzalanan protokoller aracılığıyla çok sayıda okul, dini vakıf ve derneklerin adeta temel faaliyet alanları haline getirilmiştir.
MEB yetkilileri konumlarının getirdiği sorumlulukları hatırlamalı; Cumhuriyetin her bir yurttaşına laik, bilimsel, çağdaş, kamusal, parasız, eşit ve nitelikli eğitimi ulaştırma sorumluluğuyla hareket etmelidir!"