Covid19 pandemisi tüm çalışanların yıllık izin planlarını değiştirdi. Normalleşme adımları her ne kadar haziran ayından itibaren başlasa da virüs endişesi nedeniyle vatandaşlar başlangıçta tatil planı yapmakta tereddüt ettiler. Temmuz ayından itibaren yıllık ücretli izin kullanımları yoğunlaştı. Çalışanların yıllık izinleri dört günlük Kurban Bayramı'na rastladı.
Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın haberine göre; İş Kanunu'na tabi çalışanların yıllık izin süresi, aynı iş yerindeki toplam çalışma süresine göre belirleniyor. Yıllık izne hak kazanabilmek için iş yerinde en az bir yıl çalışmış olmak gerekiyor. Çalışması bir yıldan beş yıla kadar olanlara 14 gün; 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20 gün; çalışması 15 yıl ve daha fazla olanlara 26 gün yıllık ücretli izin verilir. İzin süreleri kanunda belirlenen günlerin altında olamaz ama toplu iş sözleşmesiyle veya işverenle işçi arasındaki iş sözleşmesiyle artırılabilir.
İşçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik iş yerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönünden dikkate alınması gerekir. Farklı kamu kurum ve kuruluşlarında işçi olarak çalışanların hizmetleri birleştirilerek yıllık izinleri hesaplanır.
Kanuna göre, yıllık izinlerin işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunluluğu bulunuyor. Ancak, kanun tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler halinde de izin kullanılmasına olanak sağlıyor. Uygulamada da genel olarak işleyiş bu şekilde yürüyor.
Kanun uyarınca, yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin sürelerinden sayılmıyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dışındaki bayramlar “genel tatil günü” olarak kabul ediliyor.
31 Temmuz'dan başlayarak on gün izne ayrılan kişinin kullandığı yıllık izin süresi on gün değil, 6 gün olarak kabul edilir. Dört günlük bayram, izin sürelerinden sayılmaz. İzin formu doldurulurken, kullanılan izin süresinin 6 gün olarak belirtilmesi gerekir.
Bazı iş kollarında ve mesleklerde bayram tatillerinde çalışmak kaçınılmaz oluyor. Turizm, sağlık, özel güvenlik gibi sektörlerde çalışanlar, mecburen bayramda da çalışmak zorunda kalıyor.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesinde belirlenir. Sözleşmede bayram günlerinde çalışılacağına dair hüküm bulunmuyorsa bayramda çalıştırılabilmesi için işçinin yazılı onayının alınması gerekir.
Bayram tatillerinde çalışan işçilere, her gün için bir günlük ücret tutarında ödeme yapılması gerekir. Örneğin, ücreti brütten hesaplanan ve brüt ücreti 5 bin lira olan işçi bayramda iki gün çalışırsa, ağustos ayı ücreti 3 bin 583 lira yerine 3 bin 807 lira olarak ödenir. Bayramda çalıştığı her gün için net 112 lira alır.
Bayramda çalıştığı halde, çalıştığı günlerin ücreti ödenmeyenler iş akdini haklı fesih yaparak kıdem tazminatını alıp ayrılabilirler.
Bayramda çalışmayan kişilere normal ücretleri ödenir. Ayrıca bayram parası şeklinde bir ücret ödemesi yapılmaz.
Yıllık izin, işçinin dinlenip istirahat edebilmesi için tanınmış bir haktır. Ancak, geçim derdi dolayısıyla birçok kişi yıllık izin sırasında inşaatlarda, otel ve lokanta gibi yerlerde çalışabiliyor. İzin günlerinde çalışıldığının tespit edilmesi halinde işveren izin döneminde işçiye ödenen ücreti isteme hakkına sahip. Normalde işverenin, işçinin izinde çalıştığını bilme olanağı yok. Ancak Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal medya hesaplarından fotoğraf paylaşanlar maalesef kendi kendilerini ele verirler. Bu paylaşımlar delil olarak kabul edilir. Dolayısıyla, izinde çalışmak zorunda kalanlar sosyal medyadan fotoğraf paylaşımından kesinlikle kaçınmalıdır.