Emekli amirallerin, "Tekkedeki amiral", "Montrö'nün tartışmaya açılması”, "Atatürk ilke ve devrimleri" konularında yayımladığı bildiri üzerine dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Bugün ise FETÖ kumpaslarında hapis yatan amirallerden 10'u Fethullahçıları hatırlatan bir şekilde sabah saatlerinde gözaltına alındı. 4'ü ise yaşlarının ileri olması nedeniyle ifadeye çağrıldı.
Mavi Vatan kavramı üzerinde Doğu Akdeniz politikasında Türkiye’nin menfaatleri için yıllarca mücadele eden emekli amirallere kimi siyasetçiler tepki gösterirken kimileri de destek verdi.
Peki ne anlatıyordu amirallerin bildirisi?
Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Türkiye’nin menfaatleri ve sınır güvenliği açısından büyük önem arz ediyor.
Amirallerin bildirisinde de Montrö’nün Türkiye için hayati öneme sahip olduğuna şu ifadelerle dikkat çekildi: “Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşı'nda tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesi'nin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.”
''Cumhurbaşkanı, Montrö'den de diğer uluslararası anlaşmalardan da çekilebilir'' diyen TBMM Başkanı Mustafa Şentop, geçen günlerde yaptığı açıklamada sözlerinin çarpıtıldığını söylemiş, “Lozan gibi Montrö gibi anlaşmalardan çıkmak söz konusu değil” diye eklemişti.
Montrö tartışmalarının Şentop’un açıklamalarıyla başladığı söylendi fakat gerçek öyle değildi. Şentop’un, ''Cumhurbaşkanı, Montrö'den çekilebilir” açıklamasının altında ise büyük planlar vardı.
Aralarında emekli büyükelçi, eski MİT Müsteşarı, eski Dışişleri Bakanlığı müsteşarlarının da bulunduğu 126 isim, Montrö Sözleşmesi’ne ilişkin ortak bir açıklama yapmıştı. Sebep ise “Kanal İstanbul” ile gündeme gelen Boğazlar üzerindeki egemenlik sorunuydu.
Geçen yıl yapılan ortak açıklamada, AKP’nin sık sık gündeme getirdiği ve imar planları onaylanan “Kanal İstanbul”un Montrö’yü tartışmaya açacağı belirtilmişti. Montrö’nün sadece Türkiye değil Rusya’nın da güvenliğinin belgesi olduğuna dikkat çekilirken ABD tehlikesi hatırlatılmıştı.
Yani, 104 emekli amiralin yaptığı açıklama da tam da bu sebepleydi.
Peki Montrö’nün “Kanal İstanbul” ile tartışmaya açılmasında ABD’nin nasıl bir kazancı olacak?
Şimdi bundan iki yıl önce yapılan bir röportajı hatırlatalım.
Montrö bildirisinde imzası bulunan Emekli Koramiral Atilla Kıyat, 2019 yılında Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in 12 yıl önce Türkiye Büyükelçisi olduğunu söylemişti.
Kıyat, Jeffrey’nin Türkiye Büyükelçisi olduğu dönemde Kayseri'de kendisini ziyaret ettiğini ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni gündeme getirdiğini anlatmıştı. Kıyat, Jeffrey’nin “Türk ve ABD Donanmaları, Karadeniz'de çok iyi şeyler yapabilir” dediğini ve kendisine “Tabii ki ama, Montrö Sözleşmesi prensipleri dahilinde” diye yanıt verdiğini söylemişti.
Kıyat’ın devamında anlattığı ise dikkat çekiciydi. Koramiral Kıyat, Jeffrey ile olan Montrö tartışmasını şöyle anlatmıştı: “Türkiye ve ABD istedikten sonra kimse bir şey yapamaz' dedi. ‘Hayır büyükelçi, bu sözleşme Türkiye için hayati öneme haizdir ve hiçbir nedenle dışına çıkmayız' dedim. Sustu, niyeti Karadeniz'e çıkaracakları gemilerden atılacak füzelerle, Ortadoğu'daki hedefleri, hiçbir tehdide maruz kalmadan vurmaktı. Ankara'ya giderek, görüşmeyi Deniz Kuvvetleri Komutanı'na aktardım. ‘İlgililere aktarabilir miyim' dedi. ‘Tabii ‘dedim ve MGK'da paylaştığını öğrendim.”
Kıyat’ın söylediklerinden anlaşılacağı üzere ABD’nin Montrö rahatsızlığı yıllar öncesine dayanıyordu.
Peki, son dönemde ABD’nin, Montrö’nün kaldırılması halinde Türk Boğazlarından savaş gemilerini geçirmesi kendisine nasıl bir avantaj sağlar?
Ukrayna ve Rusya son dönemde savaşın eşiğine geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ise geçen günlerde yaptığı açıklamada Ukrayna’nın yanında olduklarını söyledi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise ABD'nin Ukrayna'ya asker göndermesi halinde Rusya'nın ulusal güvenliğini sağlamak için ekstra adımlar atmak zorunda kalacağı uyarısı yaptı.
ABD’nin Ukrayna ısrarının perde arkasında ise Rusya’yı çevreleme planı yatıyor. ABD, Baltık ülkeleriyle NATO üzerinden Rusya’yı çevrelerken, tek açık Ukrayna’da bulunuyor.
Dolayısıyla, ABD ile Rusya arasında artan Ukrayna geriliminde Montrö Boğazlar Sözleşmesi son derece kritik rol oynuyor. Rusya, Montrö sayesinde ABD’nin savaş gemileri tarafından çevrelenmiyor. Yani ABD’nin Montrö’den yıllardır rahatsız olmasının sebebi de bu.
Joe Biden’ın ABD Başkanı olmasının ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın NATO’yla yakın ilişki kuracaklarına dair verdiği sinyal, AKP’nin aslında bilinçli olarak “Kanal İstanbul” üzerinden Montrö tartışmasını başlattığı görülüyor.
Nitekim “Kanal İstanbul”un açılmasıyla hem Montrö tartışması alevlenip ABD kazançlı çıkacak hem de AKP’nin bir diğer önemli müttefiki Katar bölgede ekonomik kazançlar sağlayacak.
Yani hem ABD hem Katar hem de AKP için kazankazankazan olacak.
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/montrotartismasininperdearkasindayatanabdkatarakpucgeni1825770