İstanbul Maltepe'de 400 sandıktaki sayımın iptalinin ardından oy sayımı bu sabah 12 yerine 2 kurulla yeniden başladı. Toplamda 576 sandık sayılacak. Şimdiye kadar 576 sandıktan 15'inin sayıldığı Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'ne CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de geldi. Gazetecilere konuşan İnce, durumu "Türkiye'de seçimlere katılmak serbest ama kazanmak yasak" diye özetledi.
CHP’li Barış Yarkadaş’ın kapıda karşıladığı Muharrem İnce burada gazetecilere kısa bir değerlendirmede bulundu.
“İlk kez bu kadar büyük bir yüzsüzlüğü görüyoruz.” diyen İnce sözlerini şöyle sürdürdü “Yani yolsuzluk, yasaklar bunları biliyorduk ama yüzsüzlüğün bu kadarını ilk kez görüyoruz. Türkiye'de artık seçimlere katılmak serbest, seçimleri kazanmak yasak. Böyle bir durumdayız. Bu Türkiye'nin hukuktan, demokrasiden uzaklaşması ve bu yoksulluk demektir. Bu tavır 82 milyonun yoksullaşması demektir. Yani İstanbul belediyesini vermeyen birisi, bankadaki parayı da vermez. Yani bir yabancı yatırımcı şöyle düşünür; ‘Benim Türkiye'de bir yatırımım var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni bir muhalif parti kazandığında eğer o belediyeyi vermiyorsa benim paramı da vermez’ der. Ve Türkiye'den parasını çeker. Bu Türkiye'nin ekonomisinin zarar görmesi demektir. Yani bir yabancı yatırımcının Türkiye'ye bakışı şöyle olur; ‘Belediyeyi vermeyen Cumhurbaşkanlığını hiç vermez. Demek ki yarın Cumhurbaşkanlığını da kaybetse onu da vermeyecek. Bankadaki paraları vermeyecek.’ Bu diktatörlüğün son halidir artık. Yani Türkiye'de özgür bir medya yoksa bağımsız bir yargı yoksa ve seçimle gelenin seçimle gitme ihtimali ortadan kalkmışsa burada diktatörlük var demektir. Ama ben milletimize güveniyorum sağduyuya güveniyorum. YSK'daki yargıçları uyarıyorum, yanlış yaparsınız Türkiye'yi bir büyük belanın içine atarsınız. Döviz apartta bekliyor yani demokrasinin olmadığı bir yerde ekonominin düzgün olması mümkün değildir. Yani demokrasi ile karnımızı doyurmamız mümkündür. Karnımızın doyması demokrasiye, özgürlüğe, hukuk devletine bağlıdır. Bunu yapmamalarını tavsiye ediyorum. Yüksek yargıçların kimseden talimat almamalarını tavsiye ediyorum. Hak edilmiş bir şeyi vereceksiniz. Hak edilen bir şey var mı ortada evet var. O zaman çaresi yok Ekrem İmamoğlu'na bu mazbatayı vereceksiniz.”