Deutsche Welle Türkçe’den Pelin Ünker’in haberine göre, Evrensel Gazetesi yazarı Ender İmrek, 29 Haziran 2019’da Evrensel’de yayınlanan “Parıl parıl parlıyordu Hermes” çanta başlıklı yazıda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a hakaret ettiği ve saygınlığını zedelediği iddiasıyla bugün Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı.
TCK’nın 125’inci maddesi uyarınca yargılanan İmrek hakkında iki yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Davanın ilk duruşmasına müşteki Emine Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel mazeret bildirerek katılmadı. Duruşmada hazır bulunan Gazeteci Ender İmrek ise yaptığı savunmada iddianamede “Canan Kaftancıoğlu’nda bulunan iyi ve güzel vasıfların Emine Erdoğan’da bulunmadığı şeklinde kinayeli anlatımlarda bulunarak” Erdoğan’a hakaret ettiğinin öne sürüldüğünü söyledi.
Bunun yasada olmayan, savcının ürettiği bir suç olduğunu savunan İmrek, “Yani Emine Erdoğan’la ilgili övgü dolu sözler sarfetmemek bizatihi hakaret oluyor iddianameye göre. O halde bu iddianame, bize aslında basın özgürlüğünün, kanaat özgürlüğünün olmadığını anlatıyor” dedi.
Sanık avukatları da yazıda hakaret değil eleştiri olduğunu, bunun da demokratik bir hak olup ifade ve basın özgürlüğü kapsamında yer aldığını belirterek İmrek’in derhal beraatini talep etti.
DW Türkçe’ye konuşan Ender İmrek’in avukatı Yıldız İmrek, iddianamede suçun ne olduğunun somut olarak tarif edilmediğini söyledi. Savcının yazıdaki karşılaştırmayı beğenmeyebileceğini, ancak kişisel yargısının bir kanun maddesi yerine konamayacağını söyleyen Avukat İmrek, “Savcı müvekkilimizin değer yargısı yerine kendi değer yargısını koymuş. Neden Emine Erdoğan’a da güzel vasıf atfedilmemiş, neden Canan Kaftancıoğlu’nun yargılanması ve mütevazı yaşamı bir bakıma olumlu olarak görülürken Emine Erdoğan’ın çantası eleştirilmiş diye iddianame tanzim etmiş. Bu eleştiriyi Emine Erdoğan’a hakaret kabul etmiş” diye konuştu.
Yıldız İmrek, iddianamenin, Emine Erdoğan’ın övülmesini mecbur tutan, demokratik bir ülkede kabul edilmesi mümkün olmayan, kanuna da aykırı bir iddianame olduğunu savundu.
DW Türkçe’ye konuşan gazeteci Ender İmrek ise “AKP yönetimi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan gerçekleri yazan gazetecilerden, yazarlardan ve basından hazzetmiyorlar. Onlar büyük oranda yandaş haline getirdikleri gazetelerin manşetlerinin atılmasını istiyorlar. O köşe yazarlarının övgü dolu yazılarından yazmamızı istiyorlar” dedi.
Bir Cumhurbaşkanının eşinin 144 işçinin ailesiyle geçinebileceği asgari ücrete denk gelen bir çanta kullanmasının bir haber konusu olduğunu savunan İmrek “Bir yanda açlık, sefalet, yokluk ve yoksulluk, çocuğuna okul çantası alamadığı için intihar eden babaların varlığı, diğer tarafta saltanat kayığına binmiş olanların 50 bin dolarlık çanta taşıyor olmaları gerçeğinin dile getirilmesinden rahatsız oluyorlar” diye konuştu.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da gazetecilerin her fırsatta tazminat talebiyle değil hapis istemiyle yargılandıklarını söyledi. Hapis tehdidinin devamlı “Demokles’in kılıcı gibi” gazetecilerin başlarının üzerinde sallandığını söyleyen Önderoğlu, “Bir insani vasfın Emine Erdoğan’da olmadığını iddia etmek, ki bu bu da Hermes çantasını fahiş fiyatla satın almasıyla açıklanıyor, Türkiye’de hapis istemiyle yargılanmaya değer bir düşünce olarak görülüyor. İktidara yakın olmayan, sınırlı satışlı gazetelerde en ufak görüşün hapisle bastırılmasını demokrasiye aykırı buluyoruz. Bu keyfi kovuşturmaların artık bir son bulmasını istiyoruz” dedi.
Ender İmrek, 29 Haziran 2019’da Evrensel’de yayınlanan “Parıl parıl parlıyordu Hermes çanta” başlıklı yazıda, Emine Erdoğan’ın G20 zirvesine katıldığı sırada taşıdığı Hermes marka çantasını ve aynı gün CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla hakim karşısına çıkmasını konu edinmişti.
İmrek hakkında hazırlanan iddianamede ise “Şüpheli Ender İmrek’in şikayete konu yazısında alakasız iki olayda müşteki ile yine arasında bir bağlantı bulunmayan üçüncü bir kişi karşılaştırılarak güya diğer tarafta bulunan iyi ve güzel vasıfların müştekide bulunmadığı şeklinde kinayeli anlatımlarda bulunduğu, yazının bütünlüğü, olayların ele alınış biçimi ve kullanılan ifadelerin müştekiyi küçümseyici nitelikte olduğu ve atılı hakaret suçunu oluşturduğu sonucuna varılmıştır” deniliyor.
22 Haziran’da Ekşi Sözlük’teki “Emine Erdoğan’ın çantası” başlığında yer alan içerik de engellenmişti. Ender İmrek’in duruşması 8 Ekim’e ertelendi.
https://tele1.com.tr/necantaymisamamahkemeheyetibirazdahadusunecek180751/