"Atatürk’ün kucağında manevi kızı Ülkü varken, elinde bira kadehi olan bir fotoğrafı üzerine konuşuyorduk…" diyen Çelik, "Bu fotoğraf çok istismar edildi… Birileri Atatürk’ün bir küçücük çocuğu alkole alıştırdığı şeklinde bu konuda ağır eleştirilerde bulunmuşlar… Ben de hayır öyle değil, bu, fabrikanın açılış töreni… Atatürk, hayatı boyunca alkol kullanan bir insandı… Hastalığının temel nedeni de, alkole dayanıyordu… Ama Atatürk, gündüz alkol kullanmazdı, akşam sofrasında kullanırdı demiştim…" diye ifade etti.
"Münafığın biri bu iki saatlik programın sadece 15 saniyesini oluşturan cümleyi" alarak kendisine saldırdığını ifade eden Çelik, "Ağır şeyler yazacağım, kendimi zor tutuyorum. Tabi, bu 15 saniyelik videonun altında münafık troller, döşeniyor da döşeniyorlar…" diye belirtti.
Mehmet Çelik'in yazısı şu şekilde:
"Münafık, kâfirden eşeddir… İftira ve dedikodu ise, ölü kardeşinin etini yemek gibi tasvir edilmiş, kerih bir ameldir, sahibinin mümin sıfatı, münafık sıfatıyla yer değiştirmiştir!..
Bu tür insanların İslam dairesinde yerleri yoktur!
Cenâbı Hak, bunları elim bir azapla cezalandıracaktır.
Bunları niye yazıyorum?..
Din maskesi altında, din ticareti yaparak, Allah’la aldatarak malmülk sahibi, itibar ve güç sahibi olmaya çalışanlar son yıllarda mebzul miktarda çoğaldılar…
Birkaç ilahiyatçı bilim adamı televizyonlarda bu kesimlerin maskelerini indirmeye çalışırken, bunlara cevap verip, tezlerini anlatacaklarına, iftira ve hakaretlerle sosyal medyada bu insanları itibarsızlaştırmak için yoğun bir çaba içerisine girdiklerini görüyoruz!..
İlahiyatçı bir bilim adamı kimliğimle ben de zaman zaman dinî içerikli programlar yapıyorum ve bazı kesimlerin bu programlarımdan rahatsızlık duyduklarına şahit oluyorum.
Bu tür programlarımın önemli bir kısmı Youtube’da var. İsteyen rahatlıkla ulaşabilir ve varsa eleştirileri, yapabilir. Hatta beni programa davet edebilir ve konuyu tartışırız.
Buna gücü yetmeyen, gözü kesmeyen münafık taifesi, bazı programlarımdan cımbızla bazı cümleler seçip, önünü arkasını keserek veya içinden anlamı değiştiren bir kelimeyi bipleyerek, ben öyle bir cümle sarf etmişim gibi, sosyal medyada dolaşıma sokuyorlar, troller de bunu fırsat bilerek hakaret yüklü cümlelerle şahsıma yükleniyorlar!..
Örneğin 17 Ekim’de Ülke Tv’de Turgay Güler ile yaptığım Sıradışı Tarih programında, Atatürk’ün kucağında manevi kızı Ülkü varken, elinde bira kadehi olan bir fotoğrafı üzerine konuşuyorduk…
Ben fotoğrafla ilgili şunları söyledim: Bu fotoğraf, Atatürk Orman Çiftliği’nde bira fabrikasının açılış töreninde çekilmiş… Davetlilere fabrikanın ürettiği bira ikram edilmiş!..
Bu fotoğraf çok istismar edildi… Birileri Atatürk’ün bir küçücük çocuğu alkole alıştırdığı şeklinde bu konuda ağır eleştirilerde bulunmuşlar…
Ben de hayır öyle değil, bu, fabrikanın açılış töreni… Atatürk, hayatı boyunca alkol kullanan bir insandı… Hastalığının temel nedeni de, alkole dayanıyordu… Ama Atatürk, gündüz alkol kullanmazdı, akşam sofrasında kullanırdı demiştim…
Evet, söylediklerim bunlardı…
Münafığın biri bu iki saatlik programın sadece 15 saniyesini oluşturan cümleyi şöyle almış:
Atatürk, alkol kullanmazdı!
Evet, gündüz kelimesini atmış!..
Amacı ne bu münafığın?
Atatürk’ün hayatı boyunca alkol kullandığını dünya âlem biliyor.
Bunu saklamak, güneşi saklamak derecesinde bir aptallık!..
Ama bu mel’un münafık, şunu hedefliyor:
Şu profesöre bakın, üstelik ilahiyatçı kimliği de var… Bunun din, iman, Allah dediğine bakmayın, bunun vatan, millet, Sakarya… dediğine bakmayın!..
Dün böyle diyordu, şimdi böyle diyor!..
Ağır şeyler yazacağım, kendimi zor tutuyorum. Tabi, bu 15 saniyelik videonun altında münafık troller, döşeniyor da döşeniyorlar…
Bu trollere, yine de uhrevî hayat için üzülerek şu hatırlatmayı yapıyorum:
'Ey iman edenler! Eğer bir fasık (özüsözü bozuk birisi) bir haber getirirse, hemen araştırıp inceleyin/delil arayın! Yoksa cehalet sonucu bir kavmi/topluluğu, kişiyi suçlar (kötülükte bulunur), sonra da işlediklerinize pişman olursunuz.' (Hucurat:6)"
https://odatv.com/agirseyleryazacagimkendimizortutuyorum07111806.html