Karar yazarı Albayrak, AKP’nin artık kendisini yeniden üretip parlak bir ufuk çizecek kabiliyette olmadığını savundu. Albayrak, “Erdoğan, yanlışa yanlış demekte direttikleri için tasfiye ettiği bazı yoldaşlarını yanında tutma olgunluğunu gösterseydi, seçimlerde yüzde 60’a varan perspektife sahip olabilirdi. Ama iktidarda kalmak için Bahçeli’ye gösterdiği müsamahayı yoldaşlarına gösteremedi” dedi.
Karar yazarı Hakan Albayrak, "AKP'nin artık kendisini düzgün bir şekilde yeniden üretip parlak bir ufuk çizebilecek kabiliyette olmadığını" savundu.
Hakan Albayrak, "Tasviri efkâr" başlığıyla yayımlanan yazısında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, CHP ve MHP’nin başını çektiği geniş bir cephenin ortak adayla girdiği 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimini daha birinci turda yüze 52 ile kazandığını, AKP’nin Kasım 2015 seçimlerinde Meclis’te güçlü bir çoğunluk oluşturduğunu belirtti.
Bugün ise, yaygın kanaate göre, Erdoğan’ın, MHP’nin desteği ile ancak kıl payıyla cumhurbaşkanı seçilebilecek ve AKP’nin mecliste ancak MHP ile birlikte muhalefete galebe çalabileceğini, ancak bunun bile şüpheli olduğunu belirten Albayrak, şunları kaydetti:
“Erdoğan liderliğindeki AK Parti, 2015’ten bu yana FETÖ belasını da başımızdan def ettiği ve PKK/PYD’nin de belini büyük ölçüde kırdığı halde, tek başına iktidar olmayı sürdürme perspektifini kaybetmiş –veya HDP’nin yüzde 10 barajına takılması gibi acizane bir ümide bağlamış gibi görünüyor.
Sorun ne?
Ekonomide işlerin kötüye gittiği ve bunun sadece dış güçlerin yıkıcı faaliyetlerinden değil hükümetin yanlış kararlarından ve hatalı uygulamalarından da kaynaklandığı intibaı, devlet işlerinin emanet edileceği kişilerde liyakate değil kurşun asker olup olmama istidadına bakıldığı intibaı, iktidarın kibre kapıldığı intibaı ve daha birçok şey sayılabilir. En önemlisi: Hürriyet ve adaletle ilgili sorunlar. AK Parti, hürriyet ve adaletle ilgili sorunların çözümünü temsil etmekte iken, bu sorunların hatırı sayılır bir kısmını temsil eder hale geldi.
‘AKP EŞSİZ BAŞARILARINI GÖLGELEDİ’
Neticede; düpedüz din düşmanlığı olan katı laiklik anlayışını değiştiren, Kürt Meselesini büyük ölçüde çözen, askerî vesayeti bitirip sahici bir demokrasinin önünü açan, 80 senede yapılan yolların üç beş mislini 15 senede yapan, yerlerde sürünen sağlık sistemini ayağa kaldıran, yerli silah sanayiini canlandıran vs, vs, vs, AK Parti’nin bu eşsiz başarıları gölgelenmiş oldu.
AK Parti bu noktaya nasıl geldi?
Herhalde, Erdoğan’ın 14 Ağustos 2001’de (AK Parti’nin kurulduğu gün) söylediği şu sözdeki ‘tılsım’ı kaybederek geldi: “Bugün Türk siyaset hayatına lider oligarşisinin çöktüğü gün olarak, tekelci bir anlayışa dayanan liderlik anlayışının yerine kolektif aklın temsilcisi olan bir anlayışın yerleştiği gün olarak geçecek.”
‘KENDİ IŞIĞINI SÖNDÜRDÜ’
Bu yeni anlayış sayesinde üretebildiği sinerjiyle en yaman siyasî, iktisadî ve içtimai meselelerin bile üstesinden gelip Türkiye’ye ışık saçmıştı AK Parti. Ne var ki şu son birkaç senedir bu anlayışın tam tersi istikametinde ilerleyerek kendi ışığını söndürdü.
Erdoğan, kurşun asker olmaya yanaşmayıp yanlışa yanlış demekte direttikleri için tasfiye ettiği bazı yoldaşlarını yanında tutma olgunluğunu göstererek o bereketli sinerjiyi muhafaza etmiş olsaydı, bugün hem cumhurbaşkanlığı seçiminde hem de milletvekili seçimlerinde yüzde 60’a varan bir perspektife sahip olabilirdi, hem de MHP’siz! Ama iktidarda kalabilmek için bugün MHP lideri Devlet Bahçeli’ye gösterebildiği müsamahayı vaktiyle o yoldaşlarına gösteremedi işte.
(…)Bana öyle geliyor ki, AK Parti kendisini düzgün bir şekilde yeniden üretip parlak bir ufuk çizebilecek kabiliyette değil artık; bu kabiliyetini hoyratça ve hatta hunharca tüketti. Muhalefet partilerinde de parlak bir ufuk potansiyeli göremediğim için, siyasette yeni bir rüzgâra ihtiyaç olduğunu ileri sürüyorum. Kanaatimce 24 Haziran seçimleri sonuçları nasıl olursa olsun bu ihtiyacın altını çizecektir.
Yeni bir rüzgâr ne zaman eser, bilmem. Yeni bir parti tarafından mı estirilir, yoksa zannımın aksine şaşırtıcı bir şekilde gene AK Parti tarafından veya mevcut muhalefet partilerinden birisi tarafından mı estirilir, onu da bilmem. Hayırlısı inşaallah.”
http://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/oyazarumudunukaybettiakpkendiisiginisondurduh97957.html