23 Haziran İstanbul seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşam televizyonlardan yaptığı açıklamalarla gündem, İmralı'dan, PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın mesajına yoğunlaştı. Mesajın PKK elebaşının avukatları tarafından değil, ne Öcalan'ın aile üyesi olan, ne de avukatlığını yapan bir öğretim üyesinden gelmesi ayrıca dikkat çekti.
Kamuoyu, hapiste olan, Şubat ayına kadar ne ailesi ne de avukatları ile görüştürülmeyen, şubat sonrasında ise kısıtlı şekilde aile üyelerine ve avukatlarına görüş izni verilen PKK elebaşı ile, bir Akademisyenin “nasıl görüştürüldüğünü” konuşuyor.
Avukat Yiğit Acar Sözcü'ye Öcalan'ın ailesi ve avukatları dışında kalan bir kişiyle nasıl görüştürülmüş olabileceğini anlattı. Öcalan'a ziyaretlerin “Hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmeleri konusunda yönetmelik” çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Avukat Yiğit Acar, durumu şöyle anlattı;
“Bu yönetmeliğin 11. maddesi gereğince ağırlaştırılmış müebbet cezasından hükümlü olanların ziyaretçileri belirlenmiş durumda. Bunlar ailesi ya da varsa vasisi. Üçüncü kişilerin görüşmesine izin yok. Aile dışında ayrıca hükümlünün avukatları da mesai saatleri dahilinde istedikleri kadar görüşebiliyorlar. Ancak hükümlünün vekaletinin olmadığı avukatlara da tüm hükümlülük süresince sadece üç avukata, birer kere görüş izni verilebiliyor.”
Yiğit Acar, bunlar dışında hükümlülerin üçüncü kişilerle görüşebilmeleri için “ancak Adalet Bakanlığı ya da hükümlünün kaldığı cezaevinin bağlı bulunduğu Başsavcılığın özel görüşme izni verebileceğini” kaydederek, şöyle konuştu; “Aile ve avukatların dışındaki kişiler ancak Adalet Bakanlığı'nın özel izniyle ve belirlenen saatler dahilinde ziyaret edebilir. Bu olayda şu soru ortaya çıkıyor; Bakanlık özel izin vermiş midir?”
Acar, daha önce tutuklu konumdaki gazeteci müvekkilleri için Adalet Bakanlığı'ndan ve başsavcılıktan meslektaşlarının ziyareti için izin talep ettiklerini, ancak bakanlığın bu izni vermediğini de belirterek, şöyle dedi: “Uygulamada çoğu zaman tutuklulara dahi, yakın arkadaşlarına, birlikte çalıştığı meslektaşlarına ziyaret izni alamamaktayız. Örneğin bir gazeteci müvekkilimi Basın Konseyi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Ziyaret etmek istediğinde Adalet Bakanlığı ya da Cumhuriyet Başsavcılığından izin alamamıştık. Keza öğrenciliği sırasında tutuklu olan başka bir müvekkilimizi de fakültesinin dekanı ziyaret etmek istediğinde bu talebi reddedilmişti.”
PKK elebaşının çözüm sürecinde de HDP'lilerle “özel Bakanlık izniyle” görüştüğüne dikkat çeken Avukat Yiğit Acar, “Öcalan'la daha önce çözüm sürecinin başlangıcında hep bir siyasi inisiyatif vardı. Bu siyasi inisiyatif hukuk kuralları zedelenerek, hatta örselenerek kullanılıyor. Öcalan gibi TCK'da bulunan en ağır cezaya çarptırılmış bir mahkumun ziyaretinin bu kadar usül kuralları yok sayılarak gerçekleştirilmesi, ceza infaz uygulaması içinde istisnadır. Siyasi sorumluluk gerektirir” diye konuştu.
Öcalan'la İmralı'da görüşen akademisyen Doçent Dr Ali Kemal Özcan, görüşme sonrasında PKK elebaşının kendisine verdiği mektubu kamuoyuna açıklamış ve Habertürk TV'de yaptığı açıklamada, “Abdullah Öcalan benim kanaatimce bir Kürt isyanı lideridir, ama aynı zamanda yerli ve milli bir şahsiyettir.” demişti.
Öcalan'ın avukatları da bugün yaptıkları yazılı açıklamada Ali Kemal Özcan'ın müvekkilleri ile görüşeceğinden haberleri olmadığını, “Özcan'ın açıklamaların kendisini bağladığını” kamuoyuna duyurmuşlardı.
Tunceli Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı ve rektör danışmanı olan Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, 1959 yılında Tunceli’nin Kardere köyünde doğdu. Orta öğrenimini Elazığ’da (1976), lisans eğitimini (MÜ iletişim fakültesi, 1982) İstanbul’da bitirdi. 13 yıllık bir çalışma/siyaset arasından sonra üniversiteye döndü. Siyaset felsefesinde master çalısmasını 1997’de (University of Kent, İngiltere) bitirdikten sonra, aynı üniversiteden sosyoloji doktorasını 2003’de aldı.
Master tezini temel alan kitabı (Humanisation Movement) 1999'da, doktora tezinin güncelleştirilen versiyonu olan kitabı (Turkeys Kurds; A Theoretical Analysis of Abdullah Öcalan and the PKK) 2006'da yayınlandı. Uluslararası ve ulusal dergilerde akademik makaleleri yayınlandı. Milliyetçilik, ulusdevlet, sivil toplum ve Dersim aleviliği üzerinde akademik çalışmalarını sürdürmektedir. Ali Kemal Özcan'ın “Ortakvatan’ın Sentezmillet'i İçin Öcalan’a Mektup”, “Türkiye'nin Kürtleri”, “Araf’taki Çözüm Süreci Dördüncü TürkKürt İttifakı” adlı üç kitabı bulunuyor.
https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/ocalanlagorusmenasilyapildi5190403/