Olay geçen hafta Osmaniye Anadolu Teknik Lisesi’nde meydana geldi. Bahçe nöbeti tutan öğretmen Mustafa Alparslan Akıcı ile okuldan tasdiknamesi verilen bir öğrenci arasında tartışma yaşandı.
Tartışmaya müdahil olan okul polisi, öğretmen Akıcı’yı iterek, “Git hocam ya, senle mi uğraşacağım. Ne biçim öğretmensin” dedi. Akıcı da “Bana işimi öğretme. Birine işini öğreteceksen, git kendi arkadaşlarına öğret. Bak öğretmen saldırıya uğruyor oradan seyrediyorlar” şeklinde yanıt verdi.
İTTİRE İTTİRE KARAKOLA GÖTÜRDÜLER
Okulun tam karşısında bulunan Şehit Mehmet Çatal Polis Merkezi'nde görevli 67 polis memuru, okul polisi ile öğretmenin tartışmasını görünce koşarak bahçeye geldi. Bir memur, Mustafa Alparslan Akıcı’ya, hakkında şikayet olduğunu, merkeze gelmesi gerektiğini söyledi.
Akıcı ise “Okul müdürünü arayın, geleyim” dedi. Polisler bunun üzerine öğretmenin kolunu sert bir şekilde tersten büküp, ittirerek karakola götürdü. Karakolda darp edildiğini iddia eden 25 yıllık öğretmen Mustafa Alparslan Akıcı, şikayetçi oldu.
Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görevli Savcı Canan Aşan olayla ilgili soruşturma açtı. Akıcı, savcılık ifadesinde başından geçenleri şöyle anlattı:
“CANIMIN ACISINDAN BAYILMIŞIM”
* Hakkımda hiçbir şikayet yokken yaka paça gözaltına aldılar. Canımın acıdığını söyledikçe, kolumu daha çok kıvırdılar. Polis, “Kolumu acıtıyorsun” dediğimde, olanca gücüyle çevirip başımın üstüne getirdi. Gözlerim karardı. Canımın acısından bayılmışım. Gözümü açtığımda, karakolda sorgu odasındaydım. Odada üç kişiydik. Bir polis memuru beni bu kez dolaba doğru ittirerek, tokatladı. “Sen ne biçim bir öğretmensin. S….. öğretmenleri siz kendinizi ne sanıyorsunuz” diye bağırdı.
“TELEFONUMU ELİMDEN ALDILAR”
* Daha sonra başka bir odaya götürdüler. Kırmızı gömlekli polis, beni oturtmalarını söyledi. Sandalyeye oturunca, “Öğretmensin, haddini bileceksin. Polisin karşısında ayak ayak üstüne atmayacaksın. Birazdan haddini öğreneceksin” dedi. Avukat olan kardeşimi aramak istedim, telefonumu elimden aldılar. Biri diğerine, “Haddini öğreninceye kadar burada beklesin. Haddini öğrensin, sonra avukatını aratırız” dedi. Kendimi kötü bir şey olacağına hazırladım. Bir süre sonra telefonumu verdiler. Avukatımı aradım.
“155’TEN YARDIM İSTEDİM, ‘KARAKOLA ŞİKAYET ET’ DEDİLER!”
* Karakolda şiddet gördüğüm için avukatım gelene kadar 155’i arayarak yardım istedim. Polis bulunduğum yerin karakol olduğunu, karakola şikayette bulunmam gerektiğini söyledi. Tüm karakol polisinin bana tavırlı olduğunu, üstelik şikayetçi olduğum kişilere gidip, “Sizden şikayetçiyim” demeyeceğimi, böyle bir mantık olmadığını söyledim.
“İSTERSE BENİ AŞAMA AŞAMA DÖVEBİLİRMİŞ”
* Sonrasında, avukatım ve karakol amiri yanma geldi. Beni karakol amirinin odasına götürdüler. Odada kolumu kıvıran ve tokatlayan polis, Milli Eğitim Şube Müdürü Osman Şevket İyi ve Okul Müdür Vekili Hasan Gülay da vardı. Şikayetimden vazgeçmem, olayı kapatmam istendi.
* Bu esnada kolumu kıvıran ve tokatlayan polis, yetkilerinin sadece bir kısmını kullandığını, isterse beni sınıftan aşama aşama döverek, kol kıvırarak hatta gerekirse silah zoruyla dahi alabileceğini söyledi. Yerin okul olmasının ya da benim öğretmen olmamın bir önemi olmadığını belirtti.
* Sadece karakol amiri medeni davrandı. Kolumu kıvıran ve tokatlayan polis, okul müdürüne “Konuşma, sen sus lan” diye bağırdı. Amir benden özür diledi. Olaya karışan tüm karakol polislerinden şikayetçi oldum.
“İKİ YANAĞI KIPKIRMIZIYDI”
Öğretmenin avukatı Selçuk Akıcı, polislerin mesleki dayanışma yaparak müvekkili öğretmene saldırdıklarını, kolunu kıvırdıktan sonra kafaya kaldırmalarının kolu kırmaya dönük bir davranış olduğunu savundu. Olay yerine gittiğinde öğretmenin iki yanağının da kıpkırmızı olduğunu gördüğünü belirten Akıcı, hem karakol polislerinden hem de olaya müdahale etmeyen 155’den şikayetçi oldu.
POLİSE GÖRE OLUMSUZ BİR DURUM YOK!
Öte yandan olay yerinden alınan üç kare fotoğrafla ilgili polislerce hazırlanan karakol görüntü inceleme tutanağında, kameranın ses kaydı yapmadığı, Mustafa Alpaslan Akıcı’nın polis merkezi girişindeki koruma kalkanına tutunarak direnç gösterdiği, binanın sol tarafına geçtikleri, 22 dakikalık karakol içi görüntülerde olumsuz bir duruma rastlanmadığı, İ.A ve A.B adlı polis memurlarınca tutanak altına alındı.
“HUKUKİ SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Türk Eğitim Sen Osmaniye İl Başkanı Ahmet Kandemir savcılığa da intikal eden olayla ilgili şunları söyledi:
“Öğretmenlerin motivasyonuna, itibarına, sağlığına ve hatta canına kast eden şiddet vakaları, artık eğitimin en hayati problemlerinden birisidir. Öğretmenler, veli ve öğrenci şiddetine maruz kalıyordu. Şimdi bazı polis memurlarının şiddetine maruz kaldı. Okul bahçesinden kolu kıvrılarak yaka paça alınıp, karakola götürülüyor. Tokatlanıp hakaret ediliyor. Kamera kayıtlarında tüm bunlar görülüyor. Hukuki sürecin takipçisi olacağız.”