Sözcü'de yer alan habere göre, İstanbul Okmeydanı, Fetihtepe Mahallesi'nde kentsel dönüşüm kararının alınmasının akabinde binaların elektrik, su ve doğalgazı kesiliyor. Ev ve işyerlerini boşaltmayanlar ile polis ekipleri arasında ise gerginlikler yaşanıyor.
Mahalleli, tek taraflı zorlamayı kabul etmediklerini söyleyerek elektrik, su ve doğalgazlarının kesilmesine engel olmaya çalışıyor.
20 YIL BORÇ ÖDEMEK İSTEMİYORUZ
Fetihtepe Mahallesi Dernek Başkanı Şenel Kartal, dünden beri yaşananlarla ilgili şunları söyledi:
– Bu mahallede 950 tane hane var, toplam 5 bin kişi yaşıyor. İki yıldır bir zulüm içindeyiz. Haksız, hukuksuz şekilde önümüze konulan muvafakkatname var. Bununla haklarımız elinden alınıyor. İki taraflı bir sözleşme yapılmıyor. Biz doğru dürüst bir sözleşme istiyoruz. Kendilerine 20 yıl borç ödemek istemiyoruz.
YERLERDE SÜRÜKLENDİM
– Bunların akabinde yürütmeyi durdurma kararları aldık fakat hiçbir şekilde Beyoğlu Belediyesi bir yaklaşım göstermeyerek zorbacı bir zihniyetle devam ediyor. Dün gözaltına alındım. Bir terörist muamelesi gördüm, yerlerde sürüklendim. Vicdansız şekilde bizi ezmeye, buradan göndermeye devam ediyorlar.
– Şu anda 200 evin elektriği, suyu, doğalgazı kesildi. Pazar günü sınavlar var bunları hiç dinlemiyorlar. Vicdan rafa kalkmış.
RANTSAL DÖNÜŞÜME KARŞIYIZ
Göknur Kartal: 13 yıldır buradayım ama kayınpederim 60 yıldır burada. Burada kentsel dönüşüm bilmecesi var. İnsanların hakkı gasp edilerek dönüşüm yapmak istiyorlar. Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz, rantsal dönüşüme karşıyız. Çünkü haklarımız verilmiyor. Kendi dairemden örnek vereyim, bir daire veriyor bedeli 180190 arasındaydı. Bunu 20 yıla bölüyor ama sınırlı hale getirmiyor. Memur zammıyla zamlandıracağım diyor. Buna benim gücüm yetmiyor. Üç çocuk büyütüyorum ben. Dünden beri burada zorbalık yaşanıyor. Fetihtepe ölüyor, kimse duymuyor.
Polisin müdahalesi sonrası fenalaşan, 70 yaşındaki Emine Zorkaya ise şöyle konuştu:
“Ben 5 yaşından beri buradayım. 2,5 milyona 15 tane yetim bakıyorum. Benim elektriğim, suyum ödenmedi duruyor. Bana komşular yardım ediyor. Ben ne düşüneyim, bunu devletimiz görmüyor mu? Suriyelileri, Afganları besliyorlar, bize neden bakmıyorlar? Biz bu vatanın evladı değil miyiz? Dün sokağa çıkamadım, şekerim, tansiyonum yükseldi.”
BİZ NE YAPTIK, SADECE EVİMİZİ KORUDUK
Nezahat Daldal: 46 senedir buradayım. Böyle rezalet görmedim. Ülkemde yaşamaktan utanıyorum, zorla evimize girdiler. Ben evimi koruyayım derken polislerden dayak yedim. Bildiğiniz darp edildim. Biz ne yaptık arkadaşım? Biz sadece evimizi koruduk. Evimizi vermeyelim de demiyoruz, hakkımızı versin verelim. Seçimlerimizle getirdik, geldikleri gibi gidecekler. Bizim çoluğumuzun çocuğumun hakkını Allah onlardan sorsun.
Yılmaz Şahin: Bu mahallede 60 yıldır yaşıyorum. Haydar Ali Yıldız'ın bu insanlara yaptığı zulümdür. Yaptıkları şey haksız ve hukuksuz. Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz haksızlıklara karşıyız. Bunun karşısında bizimle konuşan bir başkanımız yok. Bizi muvaffakkatnameyle mecbur duruma getirmeye çalışıyorlar. Zaten buradaki halk bunu ödeyemeyecek. Yüzde 90'ı yoksul. Birçok arkadaşımız elektriksiz, susuz dün geceyi geçirdiler. Arkadaşlarımızla evlerine su taşıdık. Birçok hasta var burada. Okula giden çocuklarımız var, sınavları var. Bu nasıl bir aymazlık, terbiyesizlik.