Firmanın, inşaata sözleşmeden erken başladığı, inşaatı bitirip arta kalan süreyi köprüyü fazladan işleterek yine haksız kazanç elde edeceği de vurguladı. Yüklenici firmadan uzun süre kamulaştırma bedelinin ilk 400 milyon lirasının alınmadığı da Sayıştay raporunda yer aldı. CHP Parti Meclisi Üyesi Haydar Akar, “Yapişletdevret modelini bakişteservet modeli olarak ortaya koydular” dedi.
Karayolları Genel Müdürlüğü'nün, GebzeOrhangaziİzmir Otoyolu ve İzmit Körfez Geçiş Köprüsü olarak bilinen Osman Gazi Köprüsü'nde yaptığı usulsüzlükler Sayıştay denetçileri tarafından tespit edildi. 2017 raporlarına yansıyan usulsüzlüklerin büyük bölümü, yapişlet devret modeliyle ihale edilen projenin uygulama sözleşmesinin ihaleye aykırı uzatılması nedeniyle ortaya çıktı. Uygulama sözleşmesinin ihaleye aykırı uzatılması nedeniyle işletmeci firmanın, 2017 rakamlarıyla 3 milyar 323 milyon 978 bin liralık haksız kazanç elde edeceğini tespit etti.
Otoyol yapım işine ait uygulama sözleşmesindeki şartların 180 gün içerisinde yürürlüğe girmesi gerekiyordu. Bu sürenin aşıldığı ve sözleşme gereği öngörülen yaptırımları tespit edildi.
Uygulama sözleşmesinin yürürlüğe girmesi için verilen son tarih 26 Mart 2011'di. Ancak ihaleye aykırı olarak uygulama sözleşmesi bu tarihten 715 gün sonra yani 15 Mart 2013'te yürürlüğe sokuldu. Aradan geçen 715 günün 276'sı Karayolları Genel Müdürlüğü'nden kaynaklı olumsuzluklar nedeniyle ortaya çıktı. Bu sürenin işletmeci firmaya ek işletim süresi olarak tanınması ise normal karşılandı. Ancak Sayıştay denetçileri geri kalan 439 günlük gecikmenin müdürlükle bir alakası olmadığını, işletmeci firmanın sorumluluğunda yaşanan bir gecikme olduğunu tespit etti. 439 günlük gecikmenin işletme süresinden düşülmesi gerekiyordu ancak müdürlük bu süreyi işletme süresinden düşmedi. Sayıştay denetçileri 439 günlük işletim süresinin 2017 rakamları ile günlük 7 milyon 571 bin 705 liradan hesapladı, 3 milyar 323 milyon 978 bin 863 liralık bir haksız kazancın ortaya çıkacağını tespit etti.
Otoyol ve köprü inşaatını yapan firmanın, sözleşmeye aykırı olarak inşaat çalışmalarına da erken başladığını belirleyen denetçiler, bu durumun da büyük bir haksız kazanca sebep olduğunu ifade etti. Sözleşmeye göre köprü ve otoyolların işlem süresi 22 yıl 4 ay. Bu sürenin 7 yılını “yapım süreci” olarak tanımlandı. İşletmeci firma inşaatı, 7 yıldan önce bitirdiğinde sözleşme gereği artan süre işletme süresi olan 22 yıl 4 aya eklenecekti. İnşaat çalışmalarına sözleşmeden önce başlayan firma daha yer teslimi yapılmadan inşaata başladı. Böylece işletmeci firmanın, inşaatı bir an önce bitirerek fazladan köprüyü işletme süresi elde ederek yine haksız kazanç elde edeceği raporda vurgulandı.
Sayıştay denetçileri, firmanın inşaat çalışmalarına fiili olarak ne zaman başladığının tespit edilemediğini, bu sebeple haksız kazancın net olarak hesaplanamadığını belirtti. Yani, işletmeci firmanın fazladan ne kadar bir süre işletme hakkı elde ettiği net olarak hesaplanamadı.
Osmangazi Köprüsü ve İzmir Otoyolu ile ilgili skandallar bununla da sınırlı kalmadı. Sözleşmeye göre, kamulaştırma işlemlerinin ilk 400 milyon liralık kısmını işi üstlenen firma karşılayacaktı. 400 milyon liralık kamulaştırma tamamlandıktan sonra idare devreye girecek ve Hazine adına kamulaştırmalar yapılacaktı. Ancak Karayolları Genel Müdürlüğü ve Hazine burada da işletmeci firmaya büyük bir kıyak yaptı ve kamulaştırma işlemeleri için işletmeci firmadan uzun süre para talep etmedi.
İşletmeci firma kamulaştırmanın ilk bölümü için ödemesi gereken 400 milyon lirayı yıllar sonra idareye ödedi. Ancak bu meblağın faizi ödenmedi. Sayıştay denetçileri söz konusu kamulaştırma işlemlerinin ne zaman başladığını, aradan geçen sürenin ne kadar olduğunu tespit edemediklerinden ödenmesi gereken faiz miktarını net olarak raporlarına yansıtamadı.
Denetçiler söz konusu kamulaştırma işlemleri için işletmeci firmanın hiçbir mahkeme masrafı ödemediğini, 2015 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından sadece mahkemeler için 1 milyon 40 bin lira ödeme yapıldığını da raporlarında ifade etti. Proje için toplam 1 milyar 651 milyon liralık kamulaştırma yapıldığını tespit eden Sayıştay denetçileri, sözleşme gereği kamulaştırma bedelleri hariç diğer tüm masrafların işletmeci firma tarafından ödenmesi gerekirken bu bedellerin de idare tarafından alınmadığını belirtti.
CHP Parti Meclisi Üyesi Haydar Akar konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Akar açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “Yapişletdevret modelini bakişteservet modeli olarak ortaya koydular. Bu modelle ihale verdikleri bütün şirketleri ihya ediyorlar. Sayıştay denetçileri sadece 3.3 milyarlık bir kısmı net olarak belgeleyebilmiş. Mahkeme masrafları ile yapılmayan faiz ödemeleri ile bu rakam çok daha artıyor. Sadece Osmangazi Köprüsü'nde yapılan bu kıyağa 3. Havalimanı gibi bu modelle inşa edilen diğer dev projeleri de ekleyin. Neredeyse hepsinin sözleşmesinde yapılan usulsüzlükler var. Neredeyse hepsi işletici firmalar için darphane gibi çalışıyor. Garanti geçiş ücretleri ile birlikte, garanti yolcu ücretleri ile birlikte, dövizle yapılan anlaşmalarla birlikte aslında düzgün uygulansa ülkeyi kalkındırabilecek olan yapişletdevret modeli maalesef ülkemiz bir kara delik olarak önümüzde duruyor. Cebimizdekini, kasamızdakini, hazinemizdekini, vatandaşın ekmeğini, emeklinin emeğini yutuyor. Vatandaştan çalıyor, vatandaşa gereğinden çok daha pahalı birer hizmet olarak dönüyor.”
https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/osmangazikoprusunde33milyarlikvurguniddiasi2746113/