Türkiye’de en zengin gelir grupları ile en yoksul gelir grupları arasındaki uçurum büyüyor. AKP iktidarının Başkanlık Sistemi’nde gelir adaletsizliğinin son boyutunu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) açıkladı.
2023 verilerini esas alan 2024 Gelir Dağılımı İstatistiklerine göre, en tepedeki yüzde 5 azınlığın gelir payı 2019’da yüzde 21.1 iken; 2024’te 2 puan artarak yüzde 23.1’e çıktı. En yoksul yüzde 5 lik grup ise 2019’da yüzde 0.9 olan payını 0.1 puanlık artışla yüzde 1’e çıkarabildi.
TÜİK istatistiklerine göre son 10 yılda gelir dağılımındaki bozulma, 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan Başkanlık sistemi ile daha da kötüleşti. En zengin yüzde 25’lik grubun gelirdeki payı 2019 yılında yüzde 52.4 iken 2024’de yüzde 54.1’e yükseldi.
Böylece gelirin neredeyse yarıdan fazlasını nüfusun en zengin yüzde 25’lik dilimi elde etmiş oldu. Bir başka ifadeyle Türkiye’de 100 liranın 54.1 lirasını 25 kişi alırken, kalan parayı 75 kişi bölüşüyor. Bu bölüşüm bizi Avrupa’nın en adaletsiz ülkesi yapıyor.
Bireysel gelir bölüşünü ölçmekte kullanılan ve gelir eşitsizliğinin önemli bir göstergesi olan gini katsayısı ise TÜİK’’in son anket döneminde 0.413 puan olarak açıklandı. Bu oran 2023 anket dönemine göre bir miktar azalmayı ifade etse de gelir dağılımı bakımından Avrupa’daki en eşitsiz ülke Türkiye.
Başkanlık sistemiyle birlikte uygulanan ekonomi politikalarıyla ücretli çalışanlar, emekliler fakirleşirken, Kur Korumalı Mevduat (KKM) gibi uygulamalarla en yüksek gelire sahip sınıflara kaynak aktarımı yapıldı. Yüksek enflasyon ortamında yaşanan bu büyük sermaye transferi ile yoksullar daha da yoksullaşırken, zenginlerin toplam gelirden aldığı pay arttı.
Yıllık enflasyon TÜİK verilerinde bile yüzde 47 iken asgari ücrete yapılan yüzde 30’luk zam, enflasyon yükünü 2025’te de vatandaşın taşıyacağını gösterdi. Milyonlarca emekli halen 20 bin 500 lirayı aşan açlık sınırının altında aylık alıyor. Türkiye’deki bölüşüm sorunu büyüyor ve en kötüsü de iktidar bunu bir sorun olarak görmüyor. Önceki gün Sözcü manşetinde dikkat çektiğimiz gibi gelir bölüşümündeki adaletsizlik 2025’te de sürecek ve ‘zengin daha zengin, fakir daha fakir’ olacak. Dövizden, konuttan rant elde eden, yüksek mevduat faizinden parasına para katan kesim 2025’te de “yüksek enflasyon” dan nemalanmaya devam ederken, dar gelirlinin yaşam mücadelesi ise giderek zorlaşıyor.
Sözcü