Karacasu’nun Ataeymir mahallesinde cuma günleri kurulan pazarın alıcılar da satıcılar da fiyatlardan şikâyetçi. 84 yaşındaki mahalle sakinlerinden İsmail Tungut, “Kımıldayacak yerimiz kalmadı. Paranın bu kadar öldüğünü görmedim. Para eridi” diye konuştu. Tungut, şunları söyledi:
“Ekonomi ölü oğlum, ölü. Biz bitmişiz. Kımıldayacak yerimiz kalmadı. Bir torba gübre 450, 500, 600 lira olursa ekilip biçilir mi bu mahsul? Ekilip biçilmez. Ne yapacağımızı şaştık biz de. Bir kilo mazot 25 lirayı geçiyor. Yapacak bir şeyimiz yok. 84 yaşındayım. Hayatta yaşamadım böyle bir şey. 1942’de Alman harbi vardı, bir kıtlık gördük biz, ama onu da çok çekmedik. Paranın bu kadar öldüğünü görmedim ben, para eridi. Ne alırsın, ne satarsın? Bu işler nasıl olacak? Nereye gidecek, nereye gelecek biz şaşırdık. Artık gerisini Allah’a bıraktık. Bu böyle yaşanmaz.”
“DERDİMİZİ KİME ANLATACAĞIZ”
Satıcılardan Oğuz Kayahan ise şöyle konuştu:
“Şimdi bizim kar marjımız belli. Biz, bir liraya çalışıyoruz ama mazot olmuş 23 lira. Hava soğuk, karda kışta mal satılmadı. Milletin alım gücü yok. Ben anlam veremiyorum. Fiyatlar çok pahalı geliyor. Ben, şimdi yarın pazara gitmeye korkuyorum. Bir Kale’ye gitmek için 300350 lira mazot yakacağım. 50100 lira da yesek, 450 lira. Bu malın hepsini satsam 450 lira kazanmam. Bana da günah. Bazı kodaman zenginler var, onlar dayanacak ama bizim gibi garibanlar çekilirse ne olacak? Ne yapalım, yapacak bir şey yok. Sağlığımız yerinde, buna şükrediyoruz. Ürünlerimiz arasında alıp sattığımız da var, yetiştirdiğimiz de var. Gübre olmuş 550 lira. 5 torba gübre aldım ama atmaya korkuyorum. Verimli olmazsa ya da don vurursa o da gidecek. Şu patatesin gelişi 4,5 lira. 50 kuruş para kazanmaz ama ‘5 lira’ diyorum insanlara pahalı geliyor. Pazarımıza esnaf gelmez oldu. Müşteri gelmez oldu. Biz kimden dert yanacağız? Kime derdimizi anlatacağız? Ben şaştım kaldım.
“VERESİYE İLE DÖNDÜRMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Bırakan çok esnaf arkadaşımız var. Mazottan dolayı insanlar kan ağlıyor. Veresiyeyle aktarıp çevirmeye çalışıyorum ama ben de zor durumdayım. İnşallah yöneticilerimiz bir şey yapar. Bu pazar dolu oluyordu. 5 satıcı gelmedi bugün. Devamlı gelen 4050 müşteri gelmedi. Bu malın hepsi duruyor. Bu mal şimdiye çoktan bitiyordu. Salatalık 25 lira. Ben olsam ben de almam. Mecburen, bir umut, tezgahımıza koymak zorundayız. Bu salatalık boşa gitse 500 lira zarar. 4,5 aldığımı 5’e, 5’e aldığımı 6’ya satıyorum. Kalkıp 5’e aldığımı 10 liraya satamıyorum. Böyle bir ticaret yok. Biz, alışa göre satmaya çalışıyoruz. Kar marjı hep aynı ama mazot parası, poşet parası, yer parası, masraflar üçe katladı. Poşetçi, ‘Mazota zam geldi’ diyor, ‘45 lira oldu poşet’ diyor. 45 lira mı olur bir kilo poşet?”
Yeniçağ