Başkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Uğur Emek, Osmangazi Köprüsü’nün resmi olarak 15 yıllık işletme süresinin mart ayında başladığını belirterek köprünün hizmete girdiği tarihten resmi olarak işletme sözleşmesinin devreye alındığı tarih arasında geçen sürede işletmecinin 2 milyar 148 milyon dolar kazandığını hesapladı.
Sayıştay denetçileri firmanın inşaat çalışmalarına sözleşmeye aykırı olarak erken başladığını tespit etmiş bu durumun büyük haksız kazanca neden olduğunu vurgulamışlardı.
Sözleşmeye göre köprü ve otoyolların işletim süresi 22 yıl 4 ay. Bu sürenin 7 yılı “yapım süreci” olarak tanımlandı. İşletmeci firma inşaatı, 7 yıldan önce bitirdiğinde sözleşme gereği artan süre işletme süresi olan 22 yıl 4 aya eklenecekti. İnşaat çalışmalarına sözleşmeden önce başlayan firma daha yer teslimi yapılmadan inşaata başladı. Böylece işletmeci firmanın, inşaatı bir an önce bitirerek fazladan köprüyü işletme süresi elde ederek yine haksız kazanç elde edeceği raporda vurgulandı. Sayıştay denetçileri, firmanın inşaat çalışmalarına fiili olarak ne zaman başladığının tespit edilemediğini, bu sebeple haksız kazancın net olarak hesaplanamadığını belirtti. Yani, işletmeci firmanın fazladan ne kadar bir süre işletme hakkı elde ettiği net olarak hesaplanamamıştı.
İşte Uğur Emek’in yazısının ilgili bölümü:
Osmangazi Köprüsü Gebzeİzmir otobanın bir bileşenidir. Sözleşmeye göre otoyolun toplam maliyeti sözleşme tarihindeki kurdan 6,5 milyar dolar* ve Osmangazi Köprüsü’nün maliyeti de 1,2 milyar dolardır (projenin toplam maliyetinin % 19'udur).
Sözleşmeye göre yapım süresi 7 yıl ve işletme süresi de 15 yıl 4 aydır. Sözleşme kapsamında geçiş garantileri kesimlere göre değişmektedir. Aşağıdaki tabloda sözleşmeye göre verilen geçiş garantileri adet ve tutar bazında verilmektedir. Sözleşmeye göre 15 yıl 4 ay boyunca işletmeciye 10,4 milyar dolar tutarında gelir garantisi verildi.
Yapım maliyeti içerisinde payı % 19 olan Osmangazi köprüsünün işletmeciye verilen garantileri içerisindeki payı % 76'dır. Peki neden? Gelin bu sorunun cevabını arayalım.
Sözleşmeye göre yatırım süresinin 7 yıl olduğunu belirtmiştik. Yatırım bu süreden önce tamamlanırsa, aradaki fark işletme süresine eklenecektir. Yatırım gecikirse de aradaki fark işletme süresinden indirilecektir (ikinci seçeneğin uygulandığı bir proje duymadım).
Sözleşmeye göre Gebzeİzmir projesinde kısmi kabul yapılması mümkündür. Yatırım süresi sona ermeden tamamlanan kesim için işletmecinin gelir tahsil etmesinin önü açılacak ve bu süre toplam işletme süresine de ilave edilecektir.
Gebzeİzmir otoyolunun sözleşmesi 15/03/2013 yılında yürürlüğe girdi ve yapım işleri 15/03/2020 tarihinde tamamlandı. İşletme süresi de bu tarihte başladı ve sözleşme 15/07/2035 tarihinde sona erecektir.
Her rasyonel işletmecinin yapabileceği gibi projenin yüklenicisi maliyet içerisindeki payı %19 ve gelir içerisindeki payı da % 76 olan Osmangazi köprüsünü öncelikle tamamladı.
Köprü 01/07/2016 tarihinde işletmeye açıldı ve ana projenin işletme süresinin başlayacağı 15/03/2020 tarihine kadar geçen 1.351 gün günde; işletmeci 40.000 araç üzerinden ve ABD’deki enflasyona göre güncellenen ücretler üzerinden gelir tahsil etti. Bir kısmı kullanıcılardan, büyük kısmı da bütçeden karşılanan bu gelirlerin toplamı ise 2 milyar 148 milyon ABD dolarıdır.
Bu tutar işletme süresi boyunca, işletmecinin tahsil edeceği gelirin üçte birine yakındır. Sözleşmeye göre işletmenin sahip olması gereken özkaynak tutarı ise yaklaşık 1,3 milyar dolardır. Yani önden yüklemeli gelir tahsilatı, sözleşmeye göre konulması gereken özkaynaktan % 70 daha fazladır.
*Cumhurbaşkanı Erdoğan şu konuşmasında “projenin pek çok etabını tamamlandıkça hizmete açtıklarını” belirterek” kısmi kabulü işaret etmektedir. Ayrıca, aynı konuşmasında projenin maliyetini 11 milyar dolar olarak açıklamaktadır. Bu bilgiye göre yapım maliyeti sözleşmeye göre yaklaşık % 70 oranında artmış görünmektedir. Ancak, Gebzeİzmir otoyolunun resmi sayfasında yatırım maliyeti olarak hala sözleşmede yer alan ve hesaplamalarımda kullandığım tutar gösterilmektedir.