Psikolojik Hastalıklar Nelerdir?

Ruhsal hastalıklar, bireyin yaşamını ciddi şekilde etkileyen ve dikkatle tedavi edilmesi gereken sağlık sorunlarıdır. Değişen yaşam koşulları ile birlikte ülkemizde ve dünyada sıklığı artan ruhsal hastalıkların birçoğu, aynı anda tedavi edilmediği takdirde ilerleyici bir karaktere sahiptir. 

Hastanelerin psikiyatri kliniklerinde teşhis, tedavi ve takibi yapılan ruhsal hastalıkların tedavi sürecinde psikiyatristler ve psikologlar birlikte çalışırlar. 

Bilişsel davranışçı terapi ve ilaç tedavisi olmak üzere iki ana tedavi alanı olan psikiyatrik bozuklukların tedavi planı belirlenirken bozukluğun türü, hastanın sosyal ve fizyolojik durumu, yaşam tarzı gibi birçok faktör birlikte değerlendirilir.

en yaygın akıl hastalıklarından biri olan depresyon; İnsanların duygu, düşünce ve davranışlarını olumsuz yönde etkileyen yaygın ve ciddi bir durumdur. Ek olarak, depresyon tedavi edilebilir olduğu kadar yaygındır. Depresyon aynı zamanda üzücü veya mutlu olaylara karşı hissiz olma durumu olarak da tanımlanır. 

Çeşitli duygusal ve fiziksel sorunlara neden olması muhtemeldir ve bireyin işte veya evde çalışma yeteneğini etkileyebilir. En sık görülen semptomlar üzüntü veya depresyon, olaylara kayıtsızlık, uyku sorunları, enerji kaybı veya güçsüzlük ve hatta daha sonraki aşamalarda intihar düşünceleridir. 

Depresyon tanısının konabilmesi için bu belirtilerin en az iki hafta kesintisiz sürmüş olması gerekir. Depresyon tedavisinde ilaç ve psikoterapi birlikte kullanılır ve tedavilerin başarılı olma olasılığı daha yüksektir.

Obsesifkompulsif bozukluk, kişilerin istenmeyen düşünce, fikir ve duyumlara (obsesyonlara) sahipken, tekrar tekrar bir aktivite yapma ihtiyacı hissettikleri bir anksiyete bozukluğudur. 

El yıkamak, ev işlerini kontrol etmek, temizlik yapmak gibi basit günlük işler bile kişinin sosyal hayatını olumsuz etkileyebilir ve hatta bu davranışlarda bulunulduğunda insanları mutsuz hissettirebilir. 

OKB'si olan birçok kişi, takıntılarının doğru olmadığını bilir veya bundan şüphelenir; OKB'si olan bazı insanlar bu şüphelerin doğru olduğuna inanıyor. Ancak OKB'si olan insanlar, bu takıntıların doğru olmadığını bilseler bile, odaklarını saplantılardan değiştirmekte veya zorlayıcı eylemleri durdurmakta zorlanırlar. 

Hastalığın tedavisinde bilişsel ve davranışsal tedaviler ile ilaç tedavileri birlikte kullanılmaktadır. Hastalar OKB'ye sahip olduklarını kabul ederek ve bunu yönetmeyi öğrenerek tedavi sürecini iyileştirebilirler.

Sosyal fobi, insanların günlük yaşamlarında diğer insanlarla etkileşimlerini içeren olaylarda kendini gösteren bir kaygı bozukluğu türüdür. Rahatsızlığın temel kaynağı, bireylerin sosyal çevrelerindeki kişiler tarafından hor görülmeleri ve olumsuz karşılanmalarıdır. 

Bu hastalığın bir diğer adı da sosyal anksiyete bozukluğudur ve dünyadaki toplumlarda çok yaygındır. Sosyal fobi, kişilerin insanlarla olan ilişkilerini olumsuz etkiler ve bireysel ilişki kurmakta güçlük çekmelerine neden olur. 

Genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkar. En sık görülen duygusal belirtiler anksiyete, aşırı terleme, taşikardi, sinirlilik ve anksiyetedir. Sosyal anksiyete testleri ile tanı kolaylıkla konulabilir. Hastalığın tedavisi için psikoterapi ve çeşitli ilaçlar bir arada önerilmektedir.

İnsanların hayatlarını tehlikeye atan ve güvenliklerini tehdit eden korkunç ve tehlikeli durumlar travma olarak tanımlanmaktadır. Travmatik olaylara örnek olarak ciddi trafik kazaları, doğal afetler, ölümcül hastalıklar, savaşlar gösterilebilir. 

Travma Sonrası Stres Bozukluğu insanlarda bu tür travmatik durumlar sonrasında ortaya çıkabilen ruhsal bir hastalıktır. Kadınlar travmatik olaylara daha fazla maruz kaldıkları için travma sonrası stres bozukluğu kadınlarda daha sık görülmektedir.

Travmatik olayı sürekli olarak yeniden yaşama hissi ve tehdit edilme hissi en sık görülen semptomlardır. Travma sonrası stres bozukluğunun tedavisi genellikle psikoterapi ile başarılı bir şekilde gerçekleştirilir.