Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İzmir'i vuran 6.9'luk depremin ardından oluşan yapı ihtiyacı üzerine rezerv alan belirledi. Bakanlık, Bayraklı İlçesi sırtlarında, 2261 ada ve 52 no'lu parselin 130 hektarının depremde evlerini kaybeden yurttaşların yeni yapıları için rezerv alan olarak belirlendiğini duyurdu. 3 bin 100 binanın inşa edileceği bu alan, yapımı devam eden İzmir Şehir Hastanesi'nin yanı başında yer alıyor.
AKTİF FAY HATTI GEÇİYOR
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Alim Murathan yeni konutların yapılacağı rezerv alanından Bornova Fay Zonu'nun geçtiğini belirtti. Odanın bilim kurulu ile birlikte alanda inceleme yapan Murathan, MTA Genel Müdürlüğü tarafından 2012 yılında yayımlanan Türkiye Diri Fay Haritası'nda söz konusu fay hattının yer aldığını belirterek, “”Fay sakınım bandı üzerinde bina ve benzeri yapıların yapılması yasaklanmalıdır” dedi.
BU PROJE KİMLERE HİZMET EDECEK?
Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İlker Kahraman da bakanlığın açıladığı projenin oluşturduğu soru işaretlerini ve endişeleri dile getirdi. SÖZCÜ'ye yaptığı açıklamada, depremden etkilenen 602 ağır hasarlı, 720 orta hasarlı yapı olduğunu vurgulayan Kahraman, “Toplamda 1322 oturulamayacak bina var. Rezerv alanına yapılması planlanan konut sayısı ise bunun çok üzerinde, 3100 konut yapılması planlanıyor. Bunun yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yıkılan binaların yerine beş katlı yeni binalar yapılacağına dair de açıklamada bulundu. Öyleyse rezerv alanına 3100 bina neden yapılıyor. Bunların kaçı depremzedeler için düşünülüyor? Üstelik Bayraklı'da yıkılan ve yıkımı devam eden binaların yerine de beş katlı binalar yapılacak. Görüldüğü gibi, bu yapılaşma alanına ihtiyaç yok. O halde rezerv alanı projesi kimlere hizmet edecek” diye sordu.
Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İlker Kahraman
“Bu tablo akla felaket fırsatçılığı yapıldığını getiriyor” diyen Kahraman, asıl amacın, depremzede vatandaşlar bahane edilerek, şehir hastanesinin yanında yeni bir rant alanı oluşturmak olduğu iddiasını dile getirdi.
3100 binanın inşa edileceği bu alan, yapımı devam eden İzmir Şehir Hastanesi'nin yanı başında yer alıyor.
1995 YILINDA SEL FELAKETİ YAŞANMIŞTI
Kahraman, bakanlığın belirlediği rezerv alanının yapılaşma açısından çok tehlikeli olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
– Burası orman alanıydı, resmi gazetede orman vasfından çıkarıldığı kararı yayımlandı. Neye istinaden, hangi ihtiyaca binaen bu değişiklik yapıldı?
– Burada Laka Deresi var. Geçmişte sel felaketi yaşandı. 1995 yılında İzmir'de meydana gelen sel felaketinde yaşamını yitiren 65 vatandaşımızdan 58'i Laka Deresi Havzası'ndan gelen sele kapılarak hayatını kaybetmişti. Bunun üzerine, dönemin orman idaresi yetkililerinin yerinde yaptığı incelemeler sonucunda, bu havzada yüzeysel akışın bertaraf edilmesi için hemen çalışmalara başlanmıştı. Erozyon kontrolü sağlanması için 1326 hektarlık alan Orman Genel Müdürlüğü'ne tahsis edilerek orman rejimi altına alınmıştı. İşte bu alan şimdi imara açılacak. Orman Mühendisliği Odası da açıkladı, bu çok tehlikeli. Depremden kaçarken sel felaketine kapılma riski var.
– İmara açılması düşünülen bir yer olduğunda ilgili tüm kurumlardan görüş alınır. Burada böyle bir uygulama yapılmadı. Hızlı karar verilip hayati hatalar yapmanın önüne geçilmelidir. Toplumun can ve mal güvenliği için alanın mevcut haliyle korunması kentin yararınadır. Önerimiz, bilime uygun hareket edilmesi, orman alanlarını imara açmak yerine, kent içindeki çöküntü bölgelerini dönüştürmektir.
https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/ranticinafetfirsatciligifelaketalaniimaraaciliyor6176686/