Home
11 Nisan 2023 ( 115 izlenme )
Reklamlar

Rektörün sınavı kazanamayan oğlu Yiğit Şahin'e hukuk fakültesi kıyağı


TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un sahibi ve onursal başkanı olduğu öne sürülen Üsküp’teki Balkan Üniversitesi’ne gitmeden diploma verildiği ve bu diploma ile kamu kurumlarında işe alımlar yapıldığı iddia edilmişti. Bir skandal daha patlak verdi. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin’in hukuk fakültesi kazanamayan oğlu Yiğit Şahin’i yurt dışında bir üniversiteye kaydettirdiği ardından da yatay geçişle kendi üniversitesine aldırdığı öne sürüldü.



TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un sahibi ve onursal başkanı olduğu öne sürülen Üsküp’teki Uluslararası Balkan Üniversitesi’ne sınavsız kayıt yaptırıldığı ardından da derse bile gitmeden diploma verildiği öne sürülmüştü. Balkan Üniversitesi diploması ile Türkiye'de kamu kurumlarına işe alımlar yapıldığı belirtilmişti. 

Üsküp Eğitim ve Kültür Vakfı adı altında faaliyet Uluslararası Balkan Ünviersitesi’yle ilgili iddiaları İYİ Partili Aytun Çıray Meclis gündemine taşımış 'doğru mu?' diye sormuştur.

Skandallar zinciri Meclis Başkanı Mustafa Şentop'tan, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi rektörü Prof.Dr. Mümin Şahin’e uzandı.

Şahin’in Türkiye’de hiçbir hukuk fakültesini kazanamayan oğlu Yiğit Şahin’i yurt dışına gönderdiği, ardından ilk fırsatta Namık Kemal Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne yatay geçiş yoluyla kayıt yaptırdığı öğrenildi. 

Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nusret BEDÜK’ün 19/09/2022 tarihinde görevden alınarak, yerine Ziraat Fakültesi kökenli, Prof. Dr. Ertuğrul Recep Erbay’ın Dekanlığa getirildiği belirtildi.

Hukuk Fakültesi, 20202021 eğitimöğretim yılında ÖSYM tercih kılavuzunda yer alarak ilk defa (100) öğrenci almıştı. Fakültenin ilk yılında, YÖK tarafından denkliği kabul edilmeyen Uluslararası Balkan Üniversitesi ile protokol imzaladığı ifade edildi.

23 Derece'den Burcu Uğur kendisine konuyla alakalı gelen 'ifşa' mektubunu yayınladı.

İşte o mektup:

YÖKMUSTAFA ŞENTOPULUSLARASI BALKAN ÜNİVERSİTESİ

TBMM Başkanlığı yetkilerini kullanarak MakedonyaÜsküp’te bulunan ve YÖK tarafından denkliği kabul edilmeyen Uluslararası Balkan Üniversitesi Hukuk Fakültesi’yle ilgili yolsuzluk ve haksızlıkları ucu Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’ne ve bizzat Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un referansıyla rektörlük koltuğuna getirilen Prof. Dr. Mümin ŞAHİN’e uzanıyor. Bu öylesine bir ağ ki, aşağıda detaylı olarak aktaracağım usulsüzlükleri gizleme ve iş yaptığı rektörü koruma adına, aynı rektörün bir dönem dağa rektör olarak atanmasını netice verdi.

Yine Üniversitede görevli bazı akademisyenlerden edindiğim bilgiye göre, bu haksızlık bir şikayet dilekçesi olarak YÖK Başkanlığına ve YÖK Denetleme Kurulu Başkanlığı’na gönderildi. YÖK Denetleme Kurulu’nca konunun araştırılması ve denetlenmesi için görevlendirilen denetçinin çalışmaları, bizzat Meclis Başkanı ŞENTOP’un YÖK Başkanıyla görüşmesi sonucu engellendi. Öyle ki mevcut YÖK Başkanı meclis başkanı Mustafa ŞENTOP’un daha önce görev yaptığı Marmara Üniversitesi’nin eski rektörüdür YÖK Başkanı olmasında Mustafa ŞENTOP’un yoğun gayreti ve referansı vardır.

Şimdi size 2018 yılı sonundan günümüze kadar gelen yaklaşık 4,5 yıllık yolsuzluk ve menfaat şebekesinin ağlarının nasıl kurulduğuna dair gelişmenin serencamını aktaracağım.

Aralık 2018 tarihinden itibaren Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörlüğü görevine getirilen Prof. Dr. Mümin ŞAHİN, bugüne kadar Üniversitenin büyümesine ve başarısına yaptığı katkılarla değil, her geçen gün yenisi eklenen suiistimaller, yakın çevresine sunduğu imkanlar, hukuka aykırı icraatlarla anıldı. Öyle ki, bu hatalar ve işlediği suçlar Üniversite camiasında olduğu kadar, şehir kamuoyunda da sürekli tepkiyle karşılandı. Haksızlığa uğrayan akademik ve idarî kadro çalışanları, dolaylı yollarla yaşadıkları veya şahit oldukları olumsuzlukları ve haksızlıkları yerel basına ve sosyal medyaya aktararak tepkilerini dile getirmeye çalıştılar. Ancak bu kez, aynı Rektör nüfuzunu kullanarak medyada çıkan eleştirileri susturma yoluna gitti. Neticede, hamisi ve koruma meleği Mustafa ŞENTOP’un yüksek iradeleriyle ikinci dönem rektörlük görevine getirildi.

TNKÜ Rektörü Prof. Dr. Mümin ŞAHİN’in Üniversite camiası ve şehir kamuoyunca en çok konuşulan haksız uygulaması, Türkiye’de hiçbir Hukuk Fakültesini kazanamayan oğlu Yiğit ŞAHİN’in hileli yollarla önce yurtdışına gönderilmesi, ardından ilk fırsatta TNKÜ Hukuk Fakültesi’ne yatay geçiş yoluyla kayıt yaptırmıştır.

Bu yolsuzluk ve suistimal, Hukukçu bir profesör olan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nusret BEDÜK’ün 19/09/2022 tarihinde, apar topar görevden alınarak, yerine Rektöre yakınlığıyla bilinen (hatta bizzat Rektör tarafından “Efsane Müdür” iltifatına layık görülen), Ziraat Fakültesi kökenli olan, üstelik Profesörlük unvanını çok yakın zamanda Lojistik alanında alan Prof. Dr. Ertuğrul Recep Erbay’ın Dekanlığa getirilmesiyle sonuçlandı. Bu gelişme, Rektör Mümin Şahin’in oğluyla ilgili usulsüzlüğe engel olmaya çalışan eski dekanın görevden alınarak örtbas edilmesi çabası olarak değerlendirildi.

Rektör Mümin Şahin’in gerek görevden aldığı Hukuk Fakültesi dekanına ve gerekse suiistimallerini eleştirenlere karşı kullandığı en önemli silah ise bu kişileri “Kripto Fetöcü” veya “Fetö Artığı” olarak nitelendirmesi. Kendine karşı yöneltilen tepki ve eleştirilerin Fetö ile mücadele ettiği için geldiğini iddia eden Rektör Şahin, her fırsatta “Fetöcülerin kökünü kazıyacağını” söyleyerek üniversitede bir korku havası oluşturmaya çalışmakta.

Rektör Prof. Dr. Mümin ŞAHİN’in bu yöndeki en son icraatı, kendi Rektörlüğü döneminde, bizzat kendi imzasıyla atadığı ve 3 yıl boyunca Hukuk Fakültesi kurucu Dekanlığı yapan Prof. Dr. Nusret BEDÜK’ü 19 Eylül 2022 tarihinde ani bir kararla ve hiçbir neden göstermeksizin yerine İİBF kadrosunda bulunan ve Profesörlük kadrosuna çok yakın bir zamanda ataması yapılan Prof. Dr. Ertuğrul Recep ERBAY’ı görevlendirmesi oldu. Bizim bildiğimiz Prof. Dr. Nusret BEDÜK ise, Yalova Hukuk Fakültesinde geçmişte yaptığı FETÖ mücadelesinden dolayı TNKÜ Hukuk Fakültesine tercihen kurucu Dekan olarak atanmış başarılı bir akademisyen ve yönetici. Herkes tarafından sevilen ve takdir edilen Prof. Dr. Nusret BEDÜK’ün görevden alınıp, hukukçu olmayan, daha yeni profesör olmuş, ziraat mühendisliği kökenli, şehirde ve üniversitede kendisinden hiç iyi bahsedilmeyen, ziraat ekonomisinde başladığı çalışmaları ile İİBF İktisat Bölümüne ilginç bir şekilde geçmeyi başaran zayıf karakterli birini ataması tüm dikkatleri üzerine çekti. Aslında aniden nedensiz bir şekilde yeni dekan atamasının ardındaki asıl gerekçenin, Prof. Dr. Nusret BEDÜK’ün her seferinde Rektörün hukuk dışı işlerine itiraz etmesinden kaynaklandığı tüm şehir kamuoyunun dilinde.

Rektör Prof. Dr. Mümin ŞAHİN, 2022 yılı başından itibaren, Türkiye’de YKS puanı ile herhangi bir Hukuk Fakültesini kazanamayan ve iddiaya göre 250280 puan aralığında bir puan alan oğlu Yiğit ŞAHİN’i sınavsız bir şekilde TNKÜ Hukuk Fakültesinde okumasını sağlamak için her türlü dümenin içine girer. Bunun için yurt dışında başka üniversiteler ile bağlantı kurarak ilk önce misafir öğrenci ve daha sonra YÖK’ün sağladığı imkanla (!) yatay geçiş hakkını kullanmak suretiyle TNKÜ Hukuk Fakültesine oğlunun kaydını yaptırabilme adına tüm adımları atar. Rektör Prof. Dr. Mümin ŞAHİN, yaz döneminde bu hadisenin yerel medyaya düşmesi, özellikle İsmail PARİN isimli bir gazeteci tarafından ekte gönderilen yazılarla eleştirilmesi üzerine büyük bir telaş içine düşer ve kendini kurtarma adına, önce baskı yoluyla İsmail PARİN’in yazılarını gazetenin internet sayfasından kaldırtır. Bunun karşılığı olarak da İsmail PARİN’e 5.000 TL gibi bir meblağ ödemek suretiyle bu konuda herhangi bir yazı yazmasının önüne geçildiği söylenmektedir. Aynı zamanda üniversitenin Araştırma Hastanesi’nde koah hastası olan İsmail PARİN’in ücretsiz olarak tedavisine dair söz verdiği herkes tarafından konuşulmaktadır.

Bahsi geçen yolsuzluk ve suistimalin hikayesi şöyle:

TNKÜ Hukuk Fakültesi, 20202021 eğitimöğretim yılında ÖSYM tercih kılavuzunda yer almak suretiyle ilk defa (100) öğrenci almıştı. Ne gariptir ki Üniversite yönetimi, bu fakültenin daha ilk yılında, YÖK tarafından denkliği kabul edilmeyen Uluslararası Balkan Üniversitesi ile protokol imzaladı. Bu protokol sayesinde, akademik kadrosunda hiçbir akademik eleman olmayan Uluslararası Balkan Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydı yapılan yaklaşık 400 öğrenci, “özel öğrenci” statüsünde henüz yeni açılmış olan TNKÜ Hukuk Fakültesi’ne kolayca kayıt yaptırdı ve bu öğrenciler bir yıl boyunca eğitim aldı.

Bu gelişme akla pek çok soruyu beraberinde getirdi. İlk soru şu oldu:

YÖK tarafından denkliği dahi verilmeyen bir üniversite ile neden böyle bir ilişkiye girilmiş olabilir? Bir protokolle, öğretim elemanlarının tamamına yakını Makedon vatandaşı olan Uluslararası Balkan Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne 400’e yakın öğrenci alınması ve alındıktan sonra bu öğrencilerin Türkiye’ye gönderilmesi nasıl açıklanabilir? Sadece para ödeyerek kayıt yaptıran ve kağıt üzerinde “Hukuk Fakültesi Öğrencisi” olarak görülen bu kişilerin yıllarca emek sarf edip çalışarak Hukuk Fakültesi kazanan Türkiye’deki emsalleri ile nasıl aynı haklara sahip olmasına imkan tanınır? Bu öğrenciler nasıl aynı sınıfları paylaşıp, aynı hocalardan ders alabilir?

Uluslararası Balkan Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kayıt yaptıran bir öğrencinin yıllık kayıt ücretinin yaklaşık 2930 bin TL. olduğu verilen reklam ilanlarından bilinmektedir. Sadece imzalanan bir protokolle, yaklaşık 400 Uluslararası Balkan Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisine bir yıllık hukuk eğitimi neredeyse sıfır maliyetle TNKÜ Hukuk Fakültesi’nde gördürülmüştür. Böyle bir uygulama eğitimde fırsat eşitliği ilkesine uygun mudur?

TNKÜ Hukuk Fakültesi öğretim elemanlarına ödenen az bir ders ücreti dışında bu ilişkide organize bir menfaat ilişkisi söz konusu mudur? Yıllık eğitim karşılığı 400 öğrenci x 30.000 TL. gibi çok ciddi bir meblağ söz konusu iken, hocalara ödenen toplam ücret ancak bir öğrenci parası kadar olduğu halde geriye kalan gelirin paylaşımında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörlüğünün ne menfaati olmuştur? Acaba Üniversite yönetimi bu işten şahsi bir menfaat sağlamış mıdır?

Ayrıca duyumlarımıza göre TNKÜ Hukuk Fakültesi 2020 yılında öğrenci alımında bulunduğu ve sadece 1. sınıf okutulduğu için Uluslararası Balkan Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin 2. ve 3. sınıf öğrencileri, aynı şekilde Kırklareli Üniversitesi’nde misafir öğrenci olarak kabul edilmiştir. Kabul edilen öğrenci sayısı bilinmemekle birlikte, acaba aynı menfaat ilişkisi bu Üniversite ile de söz konusu olmuş mudur?

Aslında bütün bu gelişmeler içinde en çok dikkat çeken konu ise, protokolden yararlanmak üzere ilk başvuran kişinin Rektör Mümin ŞAHİN’in oğlu Yiğit ŞAHİN olması. Öğrenci İşleri Daire Başkanlığımızın tüm personeli buna şahit. Hatta bu durum Yiğit ŞAHİN’in Hukuk Fakültesine birinci olarak girdiği şeklinde kamuoyuna lanse edilmiş durumda. Eğer bu iddia doğruysa, YÖK tarafından denkliği bile olmayan bir üniversite ile yapılan protokol, sırf YKS sıralaması çok düşük olduğu için Türkiye’de herhangi bir hukuk fakültesine yerleşemeyen Rektör Mümin ŞAHİN’in oğlu Yiğit ŞAHİN için yapıldığı söylenmekte.

Rektör Mümin ŞAHİN’in oğlu Yiğit ŞAHİN’in en son olarak yatay geçişle TNKÜ Hukuk Fakültesi’ne kayıt yaptırması esnasında yaşanan usulsüzlükler de ayrıca dikkat çekmekte. Şöyle ki:

20202021 döneminde Uluslararası Balkan Üniversitesi’ne kaydı olan Yiğit ŞAHİN, bir yıl sonra, 20212022 eğitimöğretim döneminde Ukrayna’daki Karazin Kharkiv National University’de kayıtlı öğrenci olduğunu bildirmek suretiyle, tekrar TNKÜ Hukuk Fakültesi’nde misafir öğrenci olarak öğrenimine kesintisiz devam etti.

Dikkat çeken bir diğer husus, Rektör Mümin ŞAHİN’in oğlu Yiğit ŞAHİN’in Ukrayna’daki Karazin Kharkiv National University’deki kayıt yılıdır. Sunulan belgelerde kayıt yılı 2020 olarak bildirildi. Bir üniversite öğrencisinin aynı anda iki farklı ülkedeki (Makedonya ve Ukrayna’daki) özel üniversitede, üstelik ücretli olarak iki Hukuk Fakültesi’nde okuması nasıl izah edilebilir?

Daha ilginci 2022 Bahar döneminde patlak veren RusyaUkrayna savaşı gerekçesiyle YÖK’ün bu ülkede üniversite eğitimi alan öğrencilere yatay geçiş ve özel öğrenci hakkı tanıması sonucu yaşanan gelişmelerdir. YKS sınavında başarı sağlayamamış yüzlerce öğrenci, YÖK’ün küresel salgın için aldığı kararlar sonrasında Ukrayna’daki Karazin Kharkiv National University’ye kaydını yaptırmak suretiyle, bu ülkede çok fazla bulunmadan, hatta bu ülkeye giriş bile yapmadan, ülkemizdeki ilgili fakültelere yatay geçiş yapma imkanından yararlanmak için adeta bir yarışa girmişlerdir. Yüzbinlerce gencin yıllarca hazırlandığı sınavlara girmeksizin, fırsat eşitliğine aykırı olarak Tıp, Eczacılık, Hukuk gibi YKS başarı sıralaması kararı olan fakültelere kayıt yaptırılmasına nasıl izin verilmiş olabilir?

Türkiye’de özel vakıf üniversitelerinde dahi YKS başarı puanı aranırken, özelden devlet üniversitesine yatay geçiş yapmak isteyen bir öğrenciden ayrıca ilave olarak okul başarı puanı da aranmaktadır. Buna karşın Ukrayna’daki öğrencilerin savaş nedeniyle öğrenimlerinin Türkiye’de misafir öğrenci statüsünde sürdürme imkanı var iken, bu kişilere hiçbir şart aranmaksızın neden yatay geçiş hakkı verilmiştir? Kaldı ki, Ukrayna’daki Karazin Kharkiv National University, YÖK tarafından denkliği ancak yapılan sınavla kabul edilebilen bir üniversitedir. İmkansız olarak görülen bu şartlar kimler için mümkün hale getirilmiştir? Bu konunun da ayrıntılı olarak araştırılması gerekir.

2020 yılında hem Makedonya’daki Uluslararası Balkan Üniversitesi öğrencisi hem de Ukrayna’daki Karazin Kharkiv National University öğrencisi olarak kayıtlı olan Rektör Mümin ŞAHİN’in oğlu Yiğit ŞAHİN, 1. sınıfı Uluslararası Balkan Üniversitesi adına okumuştur. 2. sınıfı ise aynı yıl kayıt yaptırdığı Ukrayna Karazin Kharkiv National University adına yine misafir öğrenci statüsünde okumuş ve TNKÜ Hukuk Fakültesi’nde derslere devam etmiş ve sınavlara girmiştir. Yatay geçiş hakkı sayesinde 20222023 eğitim öğretim yılına fire vermeden, önceki aldığı dersleri de saydırmak suretiyle, Rektör babasının uygulamaya koyduğu bu plan sayesinde 3. sınıftan itibaren devam edebilecektir. Bu yolla yüzbinlerce gencin yıllarca hazırlandığı YKS sınavında hiçbir başarı göstermeksizin, fırsat eşitliğine aykırı olarak, babası Rektör Mümin ŞAHİN’in kendi oğlu için yaptığı girişimlerin sonucunda, Hukuk Fakültesi öğrencisi olarak öğrenimini sürdürecektir.

Ben burada sadece Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi uzantısını paylaşmaya çalıştım.

KRT

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

İYİ Parti kulislerinde ‘İmamoğlu’ ve ‘Mansur Yavaş’ sesleri Yandaş Ülke TV'nin sunucusu batan ekonomiyi fırsata çevirdi, gurbetçileri Türkiye'ye çağırdı! 'Evleri yoksa otelde kalabilirler, fark 1'e 18' "Şeyh 700 öğrenciye bakıyor" diyerek vatandaşı dolandırdı! Abdullah Gül ilk kez 'Zafer Bayramı ve Atatürk' deyince...