Van'da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in ölümüne ilişkin şüpheler, gündemdeki yerini koruyor.
Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, Rojin Kabaiş’in kesim ölüm nedenine dair raporu beklediklerini aktardı.
MA'nın haberine göre; Van'da Seyyid Fehim Arvasi Kız Yurdu’nda kalan ve şüpheli bir şekilde 27 Eylül’de kaybolan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in cenazesi, 18 gün sonra Molla Kasım kırsal mahallesi civarında bulundu. Rojin Kabaiş, Diyarbakır'da Yeniköy Mezarlığı'nda defnedildi.
Soruşturma dosyasında gizlilik kararı devam ederken, iktidar yanlısı medyada Rojin Kabaiş’'in intihar ettiğine dair haberler servis edildi.
İktidar yanlısı medya, dün de Adli Tıp Başkanlığı 1. İhtisas Kurulu tarafından "kesin sonuç raporu" hazırlandığını, Rojin Kabaiş'in kesin ölüm sebebinin boğulma olduğunu iddia etti. Dosyayı takip eden Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, söz konusu raporun eski rapor olduğuna işaret ederek, "Bizim taleplerimizi karşılayacak raporu bekliyoruz" dedi.
Konuya dair konuşan baba Nizamettin Kabaiş, kızının intihar ettiğine dair iddialara karşı çıkarak, "boğulma" yönünde yapılan haberlere de tepki gösterdi. baba Kabaiş, “Kimse Rojin’in kendine zarar verdiğini iddia etmesin. Rojin kendi isteğiyle okuluna gitti ve hayallerini gerçekleştirdi. Rojin öğretmen olacaktı. Ama bu ülkenin yetkilileri ona ihanet etti. Bugün kızımı birileri darp etmiş, Molla Kasım’a götürmüş. Kızımı bulamayan yetkililer, yetmezmiş gibi üstünü kapatmak için televizyonlara kızımın intihar ittiği iddialarını servis ediyor. Bugün dediklerini 1 ay önce de söylemişlerdi. Dedikleri şey; ‘Rojin’in raporu çıkmış 79 tane örnek alınmış, otopsi açıklanmış ve suda boğulmuş.’ Bunları yayanlar ellerini vicdanlarına koysunlar. İnsan bir şey yapmadan önce biraz aileyi ve öleni düşünür" tepkisinde bulundu.
Kızının vücudunda darp izleri olduğunu söyleyen Kabaiş, "Eğer boğulmuşsa vücudunda neden darp izleri var? Rojin’in otopsi işlemine giren gözlemci doktor, ‘Rojin’in boğazında darp izleri ve yemek borusunda patlak var’ dedi. Demek ki Rojin’i boğmuşlar ve sonra da suya atmışlar. Üstelik otopsi raporunda onlar da yemek borusunun patlak olduğunu kabul etmişler. Ancak buna cevap olacak bir şey yazmamışlar. Ondan sonra suda uzun zaman kalan birinin midesine su girer, şişme olur ama Rojin’de o yoktu. Madem 18 gün sudaydı hem karadan hem havadan suyun içini aradınız. Hatta arama sırasında yetkililere defalarca Molla Kasım tarafını aramalarını söyledim. Yetkililer, ‘Dayı orası ters akıntı. Orada olamaz’ dediler. Bugün ise konuşmalarının tam tersini söylüyorlar. ‘Olabilir ve oraya sürüklenmesi normaldir' diyorlar. Bunlar hepsi çelişkili konuşmalardır” diye kaydetti.
Baba Kabaiş, geçtiğimiz günlerde kızının elbiselerini almaya gittiğinde Van Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan dosyaya giren yeni görüntü ve ses kayıtları için talepte bulunduğunu aktardı.
Baba Kabaiş, yeni görüntü ve ses kayıtlarına dair şunları aktardı: "Rojin, yurttan çıkınca annesini arıyor ve markete gideceğini söylüyor. Annesi de ‘Tamam kızım ama fazla geç kalma’ deyip telefonu kapatıyor. Annesi telefonu kapattıktan sonra kamera kayıtlarına, Rojin’in biriyle konuştuğu yansıyor. Bugüne kadar konuştuğu kişinin kim olduğunu bilmiyorduk. Rojin en son oda arkadaşıyla konuşuyor. Arkadaşıyla beraber sahile gideceklermiş ve aşağıda arkadaşını bekliyormuş. O sırada da arkadaşını (kameralara yansıyan kişi) arayıp, şarj aletini de kendisiyle getirmesini istiyor. Arkadaşı da ‘Valla ben artık indim tekrar yukarı çıkamam’ diyor. Onlar aslında sahilden sonra tenis oynamak için salona gideceklermiş. Telefonunu şarja takacakmış. Görüntülerde ve ses kayıtlarında bunlar vardı. Sonrasında kamera kayıtlarında Rojin’in tek başına yurttan ayrıldığı görünüyor. Görüntüler sonrasında siyahbeyaza dönüştü.”
Rojin’in arkadaşının bir şeyler bildiğini ancak yurt idaresinin konuşmasını engellediğini vurgulayan baba Kabaiş, “Kız konuşsa yurt suçlu çıkacak ve bundan dolayı da kızı susturuyorlar. Yurt idaresi, ‘Molla Kasım’da bulunmuş ve intihar etmiş. Bizim üstümüze kalmasın ve kapatalım’ diyor. Ancak ölene kadar da bu dosyanın peşini bırakmayacağım ve takip etmeye devam edeceğim. Kızımı kim katletmişse bulunsun ve cezasını alsın” dedi.
Baba Kabaiş son olarak Van Valiliği’nin kızı Rojin’in isminin DEM Parti yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından kadın merkezine verilmesini engellemesine de tepki gösterdi. Baba Kabaiş, “Vali neden Rojin’in isminin yazılmasını istemiyor? Rojin’in isminin kadın kurumuna yazılmasının ne gibi bir zararı var? Rojin de bu toprakların kızıdır. Vali’nin zaten başından beri ne Rojin’e ne bize bir saygısı yoktu. Rojin’in adı bir yere verilirse bir nebze de olan moral alıyoruz ve mutlu oluyoruz. Ama Valiliğin bu kararı bizi çok üzdü. Rojin’in ilk otopsi işlemlerinde de Vali yanıma gelerek ve beni tehdit edercesine, ‘Niye inanmıyorsun ve niye anlamıyorsun? Kızın su kenarında bulunmuş ve intihar etmiş’ dedi. Orda da beni çok özdü. Buradan da anlaşılıyor ki; Vali insanlar arasına ayrımcılık yapıyor. Rojin’in isminin kurumlara yazılması engellenebilir ama yüreklere yazıldı” dedi.
***
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül'de kaldığı yurtta akşam yemeğini yedikten sonra dışarı çıktı.
Geri dönmeyen Kabaiş'e telefonla ulaşamayan arkadaşları, 28 Eylül'de saat 12.00 sıralarında polise haber verdi.
Kabaiş'in 27 Eylül'de saat 18.30 sıralarında Van Gölü Sahili'ne çakıl taşı toplamaya gideceğini söylediği, birlikte gitmeyi teklif ettiği arkadaşının olumsuz yanıt verdiği tespit edildi.
28 Eylül'de Van Gölü Sahili'nde Rojin'e ait cep telefonu, kulaklık, kek ve su bulundu. Telefon incelenmek üzere polise teslim edilirken, Rojin için polis, Jandarma Sahil Güvenlik, AFAD ve Büyükşehir Belediyesi'nin itfaiye ekipleri arama çalışması başlattı.
Arama çalışmalarının 18’inci gününde Rojin Kabaiş'ın cansız bedeni, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi sahilinden kara yolu ile yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki Tuşba ilçesine bağlı özellikle yazlıkların bulunduğu kırsal Mollakasım Mahallesi’nde, bahçe sulamaya gelen Mehmet Emin Ankay (60) tarafından bulundu.
Rojin Kabaiş'in cenazesi, Adli Tıp Kurumu'nda yaklaşık 7 saat süren otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edildikten sonra memleketi Diyarbakır'ın Bağlar ilçesindeki Yeniköy Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Kabaiş’ten, alınan 100’den fazla numunenin ise bir kısmı Van ATK’ye bir kısmı ise İstanbul ATK’ ye incelenmek için gönderildi.
Aile fertleri, Rojin'in ölümü ile ilgili 'intihar' iddialarına karşı çıktı. Kabaiş'in otopsi raporunun gizlilik kararı gerekçesiyle Van Barosu’na verilmediği ortaya çıktı.
Savcılığın dosyaya “gizlilik kararı” getirdiğini belirten baro, bu karar nedeniyle bilgi ve belgelerin kendileriyle paylaşılmadığını aktardı.
BirGün