TBMM’de devam eden bütçe maratonunda 2013 yılı Sağlık Bakanlığı Kamu
hastaneleri kurumu bütçesiyle ilgili CHP Grubu adına konuşan CHP Antalya
Milletvekili Opr. Dr. Arif Bulut, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın bütçe
konuşmasını eleştirerek çarpıcı tespitlerde bulundu.
‘HEKİMLER KAMUDA MECBURİYETTEN ÇALIŞIR HALE GELDİ’
Konuşmasına Bakan Akdağ’a seslenerek başlayan Bulut, emekli hekimlerin
yoksulluk sınırında maaş aldıklarını belirterek yaşları 65’in altında
olan emeklilerin, özel hastanelerde kadro bulmalarının Bakan Akdağ
tarafından bilerek engellendiğini öne sürdü. Çalışan emekli hekimlerin
de kamuda çalışmaya mahkûm edildiği görüşünü savunan Bulut, “hekimler
kamu hastanelerinde memnuniyetten değil, mecburiyetten çalışır hale
geldiler. Üniversite hastanelerinde çalışanlar da aynı durumdadır.
Çalışan hekimleri sağlık piyasasının maliyet unsurlarından biri haline
getirdiniz. Performans kaygısı içinde çalışan hekimlerin, hastalara
karşı olan sorumluluk duyguları körleşti. Zor ve riskli hastaları
görmezden gelmeye başladılar, baskı altında, stresli, sorunlu bir hekim
tipi yarattınız. Ekonomistlerin ahlaki tehlike diye adlandırdığı durum
ortaya çıktı” diye konuştu.
BAŞBAKAN HEKİMLERİN ONURUNU YOKEDEN BİR DİL KULLANDI
Böylece hekimler kadar hastalar da zarar görmeye başladıkları görüşünü
savunan Bulut, “Hekimler kolay ve risksiz hastalara yöneldiler. Bunun
sonucu olarak, hem hekimler mesleklerinin gereğini yapamaz hale
geldiler, hem de sağlık çalışanlarına karşı şiddet patladı. Diğer
taraftan mükemmel sağlık hizmeti verdiğiniz algısını yarattınız, ama
kamu hastanesine gidip mükemmel sağlık hizmeti alamayan vatandaş yine
şiddete yöneldi. Sayın Bakan, başta Başbakan olmak üzere, siz ve
yürütmenin diğer üyeleri, hekimlerin onurunu ve saygınlığını yok eden ve
hekimleri itibarsızlaştıran bir dil kullandınız. Sağlık çalışanlarının
özlük haklarını asla düzeltmediniz. Hep retorik olarak kaldı” dedi.
10 BİNİN ÜZERİNDE TARİKATÇI VE YANDAŞ ATANDI
Bakan Akdağ’ın, hekimler arasında ayırım yaparak çok ciddi bir
kadrolaşma yarattığını ileri süren Bulut, “kamu hastane birliklerine
yapmış olduğunuz atamaların ki bu 10 binin üzerinde bir atamadır ya bir
tarikata mensup kişilerden seçtiniz, ya SağlıkSen üyelerinden
seçtiniz, ya da AKP eski milletvekilleri veyahut vekil adaylarından
seçtiniz. Bıçak parası üzerinden, Sezaryen üzerinden, Kürtaj üzerinden
ve birçok hassas sağlık sorunu üzerinden hem kamuoyunu yanılttınız, hem
de doktorları aşağıladınız. Sayenizde hastaneler hizmet sağlayıcı
işletme, hastalar müşteri haline geldi” görüşünü savundu.
NE KADAR PARAN VARSA O KADAR SAĞLIK
Konuşmasında, anayasal bir hak olan sağlığın piyasalaştırılmasına
değinen Bulut, sağlığın ötelenemez bir hizmet olmaktan çıkarılarak
serbest piyasa koşullarına terk edildiğini vurgulayarak, şunları
söyledi: “ne kadar paran varsa o kadar sağlık satın alınabilmesi, özel
sağlık kartellerinin korunup kollanması, doğrudan cepten yapılan
ödemelerin arttırılarak 10 kaleme çıkarılması, sağlıkta finansmanın
düşürülmesi kapsamında, sağlık çalışanlarının giderek
fukaralaştırılması, her aşamada özlük haklarına yansımayan performans
uygulaması, eczanelere uygulanan yaptırımlar, ilaç için referans fiyat
uygulamaları, iyi sağlık hizmeti veriliyor algısını yaratan reklâmlar,
personelin iş garantisini yok eden sözleşmeli statü, yeni kamu hastane
birlikleri buna örnektir.”
‘BAKANLIK, 13 ÜNİVERSİTE HASTANESİNE EL KOYDU’
Kırsal kesimde yaşayanların sağlığının Allah’a emanet edildiğini ileri
süren Bulut, kamunun kırsal kesimden elini tamamen çektiğini söyledi.
Üniversite hastanelerinin uygulanmakta olan fiyat politikası neticesinde
borçlarını ödeyemez hale geldiğine de değinen Bulut, Sağlık
Bakanlığı’nın 13 üniversite hastanesine el koyduğunu öne sürerek,
“Afiliasyon adı altında üniversite özerkliğini yok ederek, kamu hastane
birliklerine dâhil etmiştir. Sonuç olarak kamu hastanelerinde hizmet
kalitesi son derece düşmüştür, bundan en büyük zararı gören yine
vatandaştır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
http://www.haberartiturk.com/tarikatciyandasveakpli10binkisiatandi533h.htm